Edebiyat dünyasına bir “Kehribar” katıldı…

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB)  Erzurum Şubesinin yayını olan Kehribar, edebiyat dünyasındaki yerini aldı. Erzurum Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla Müceldili Konağında yapılan tanıtım törenine; edebiyatın emekçileri yanı sıra, çok sayıda edebiyat dostu katıldı.

Tum1habermedya/medyadogu.com/edebiyat/dergi/kültür&sanat/ÖZEL – YORUM - HABER

TYB Erzurum Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Mesut Turan’ın moderatörlüğünde; bir aile ortamında gerçekleşen ve samimi görüntülerin sıcaklığında devam eden tanıtım toplantısı, Erzurum edebiyatının kalem ve kelam erbabını da bir araya getirdi. 

“edebiyata susamış olan gönüllerin birlikteliğini bir kez görmenin gururunu yaşamaktayız…”

Şube Başkanı Memet Gözütok “edebiyata susamış olan gönüllerin birlikteliğini bir kez görmenin gururunu yaşamaktayız” diye söze başladığı konuşmasında; şehrimizin entelektüel simaları tarafından hemen her ortamda eksikliği dile getirilen ve uzun zamandır bizim de eksikliğini hissettiğimiz Erzurum’umuzun edebiyat dergisine nihayet kavuştuk, dedi. Bu güzide çalışmanın başlangıç kelamını ve heyecanını, ebedi âleme uğurladığımız kıymetli başkanımız D.Mehmet Doğan anısına ayırmış olmanın da, ayrıca haklı gururunu ve sevincini yaşamaktayız, diye belirten Gözütok; katkılarından dolayı törene bizzat katılım sağlayan Erzurum Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Ergün Engin’e ve nezdinde, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’e şehrin kültürüne, edebiyatına, tarih ve imarına göstermiş olduğu yoğun çalışmalarından ve “Kehribar”ın okurlarıyla buluşmasında sağladıkları desteklerinden dolayı, TYB Erzurum Şubesi ve edebiyat dostları adına teşekkürlerini ileterek, memnuniyetini dile getirdi.

“Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Erzurum’u çok seviyor…”

Erzurum Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Ergün Engin yapmış olduğu açıklamasında, Erzurum’un; Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mehmet Sekmen’in gözünde çok farklı ve anlamlı bir değerinin olduğunu, Başkanın Erzurum’u gerçek anlamda çok sevdiğini ve yapmış olduğu her çalışmasının öncesinde bu önemi vurgulamak açısından, kültür ve sanat yönü yanı sıra, tarih ve çevre düzenlemesi kapsamında bütün adımlarına dikkat ettiğini ifade ederek, kendilerinin de bu çalışmalara ellerinden geldiğince destek vermeye çalıştıklarını ve ortaya böylesine güzel çalışmaların çıktığını gördüklerinde de, gerçek anlamda mutlu olduklarını belirterek, ilk sayısını ellerinde tuttukları “Kehribar”ın yolunun açık ve çok uzun yıllar boyunca devam etmesi arzusunu ve temennisini dile getirdi. 

“temeli sağlam olan TYB ailesinin ve Erzurum Şubesinin Türk Edebiyat tarihine daha güzel pek çok eser kazandıracaklarına inanıyorum…”

Erzurum TYB Şubesinin bir önceki dönem başkanlığını yürüten, M. Hanefi İspirli; bulundukları ortamın lezzetini yaşayan ve gerçek anlamda hisseden birisi olarak, çok uzun yıllar boyunca yoklukların ve sıkıntıların sonrasında böylesine güzel çalışmaları görmenin kendilerinde büyük bir keyif ve memnuniyet oluşturduğunu belirterek, temeli sağlam olan TYB ailesinin ve Erzurum Şubesinin Türk Edebiyat tarihine daha güzel pek çok eser kazandıracaklarına inandığını söyledi.  

“bir bayrak rüzgar bekliyor…”

“Şehrimizin, edebi camiasının güzide şair ve yazarları, sevgili edebiyatseverler” gibi gecenin anlamını ortaya koyan nadide cümleler kurarak, konuşmasına başlayan TYB Erzurum Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Kehribar Dergisinin Genel Yayın Yönetmeni olan Abdulnasir Kımışoğlu ; “Şairin 'bir bayrak rüzgar bekliyor'  mısraından ilhamla evvela şehrimizin, daha sonra ülkemizin edebî bayrağına rüzgar olmayı niyetlendiğimiz Kehribar`ımızın bu güzel tanıtım programına, lütfedip katıldığınız için başkanım, yayın kurulum ve dergimizde tüm emeği geçenler adına çok teşekkür ediyorum.

Türk Edebiyatına ciddi manada yön ve kuvvet veren şehrimizin, şehrimizin kalem ve kelam erbabının, yokluğunu hissettiği bir derginin yokluğu da dikkatlerden kaçmamıştır. Bu dikkat ve bu dikkatin söze dökülmesi neticesinde Kehribar, aralıklarla yapılan görüşme ve istişareler neticesinde sürecini tamamlamış, vefatı dolayısıyla bir vefa ve bir sadaka-ı cariye olması niyetiyle ak saçlı büyüğümüz merhum D. Mehmet Doğan hocamızın aziz hatırasına ilk danesini oluşturup, okurlarıyla buluşmuştur.” Diyerek yaşamış olduğu duygu yoğunluğunu gözler önüne sermesi, geceye anı bırakan özel bir renk olarak hafızalardaki yerini aldı. 

“kehribar, edebi manada bir Erzurum markasıdır…”

Kımışoğlu; TOG rengini saymaz isek; daha çok inci boncuk, tespih kolye, yüzük bileklik gibi takı ve aksesuarlarla markalaşmış olan Oltu Taşımıza kardeş olsun diye Kehribar`ımız da artık edebî manada bir Erzurum markasıdır, diye belirtmesi ise Kehribar’ın yalnız olmayacağını ve yayın hayatı boyunca birlikte anılacağı bir ailesinin olacağı yönünde oldu.  

“gelin hep beraber edebiyat alanındaki boşluklarımızı yapacağımız projelerle dolduralım…”

Abdulnasir Kımışoğlu; Türkiye Yazarlar Birliği Erzurum Şubesinin şiir, konferans, söyleşi, panel, sempozyum vb gibi programlarının da Kehribar adı altında varlığını sürdürmesi, şehirde süregelen kültür, sanat ve edebiyat çalışmalarının kurumsal hale gelmesinde ciddi bir atılım olacaktır diyerek yapılması planlanan veya planlanacak olan çalışmalarda da Kehribar’ın yayınlanmış olan içeriklerinden yararlanılabileceğini de belirtti. “Kehribar Şiir Akşamları, Kehribar Edebiyat Söyleşileri, Kehribar Kitap Okuma Halkaları, Kehribar Salon Programları, Kehribar Okur/Yazar Buluşmaları, Kehribar Şiir/Roman/Hikâye/ Resim/Piyes Yarışmaları” gibi programlarla aslında şehrimizde bir edebî ekol ve edebî bir okul olmasının da gayreti ve duasındayız diyen Kımışoğlu, yeni projelerde bu durumun kesinlikle değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.  

“her ne kadar şiir damarı kuvvetli olsa da türkülere ve şiirlere konu olan anılarımız, acılarımız,  başarılarımız ve tarihe iz bırakan haklı davamız nesre ziyadesiyle yansıtılmamıştır…”

Katılır mısınız bilmem şehrimizde maalesef roman ve hikâye yazarlığı zayıf ve pek azdır. Her ne kadar şiir damarı kuvvetli olsa da türkülere ve şiirlere konu olan anılarımız, acılarımız, başarılarımız ve tarihe iz bırakan haklı davamız nesre ziyadesiyle yansıtılmamıştır. 

Şairi Öldürmek ismiyle Nefî`nin romanını yazan Talat Uzunyaylalı ve Zülcenaheyn ismiyle İbrahim Hakkı Hazretlerinin romanını yazan Mesut Turan hocalarıma teşekkür ediyorum lâkin millî mücadelenin alperenleri Alvarlı Efe ve Müftü Vehbi Başkapan hocaların o yesevî duruşlarının romanı yazılmamıştır. Solakzade, Ömer Nasuhi ve Yetim Hocaların romanı yazılmamıştır. 

Zorlu seferberlik yıllarını Umudun Yeşerdiği Topraklar romanında yazan Muzaffer Taşyürek ve zor zamanların Çoruh havasının Tortum/Serdarlı tarafını Gri Zaman romanında kaleme alan Seyfullah Aydın hocalarıma teşekkür ediyorum lâkin Çoruh havzasının kahramanı Deli Halit Paşanın romanı yazılmamıştır.

Ermeni katliamlarını unutturmamak için Yanık Dere romanını yazan Mehmet Dağıstanlı hocama teşekkür ediyorum lâkin Alaca ve Pulur katliamları yazılmamıştır. Aziziye Zaferi yeteri kadar konu edilip ciddi manada yazılmamıştır. Yavi katliamı yazılmamıştır. Yakutiye Medresesinin romanı yazılmamıştır. 

Kapılarımızın hikâyeleri yazılmamıştır. Cennet Çeşmesinin, Güven Lokantasının, Erzurum Lisesinin hikâyesi yazılmamıştır. Tren Garının, Palandöken’in, Tortum Gölünün, Hınıs Kanyonunun hikâyesi yazılmamıştır. Aşkale depremi yazılmamıştır. Şenkaya`nın banisi Hüseyin Köycü`nün romanlara konu olan mücadelesi yazılmamıştır. 

Oltu Şura Hükümetinin romanı yazılmamıştır. Hüseyin Avni'lerin, Kazım Yurdalan`ların, Nafiz Kotan`ların, Rıfkı Salim Burçak'ların romanı yazılmamıştır. 

Tarih şuuruna dikkat çekmek için Tarihsizlik Talihsizliktir eserini yazan Memet Gözütok hocama, Erzurum Şehrengizini adım adım kaleme alan Abdurrahman Zeynal hocama, Hatıralarla Erzurum kitabını bizlere kazandıran Yusuf Kotan ve Hanefi İspirli hocalarıma, şehrimizin türkülerine dikkat çeken İsmail Bingöl hocama, Naim Hocayı ve şehrin ramazan iklimi yazan H. Ömer Özden hocama teşekkür ederim lâkin, 1001 hatim geleneğinin romanı yazılmamıştır, Pir Ali Baba, Yunus Emre, Abdurrahman Gazi romanları/hikayeleri yazılmamıştır. Çobandede köprüsünün hikâyesi yazılmamıştır. Seferberlik yıllarının muhacirlik hikâyeleri yeteri kadar maalesef ki yazılmamıştır. 

Özetle bu liste elbette uzar gider lakin dikkat çekmek istediğim, şehrimizin manevî ve tarihî varlığını mekân şahıs ve olaylar üzerinde gelenekten geleceğe vicdani ve ahlaki şiarla nakledecek olan roman ve hikâyelerimizin zayıf ve az olmasıdır. Sinema, tiyatro ve piyeslere konu olacak yüzlerce zenginliğimiz varken, çok azının sahneleniyor olması bizleri üzmektedir.

“müsaadeniz olursa ödev vermek ve heyecanlandırmak istemekteyiz…”

Bu şuur ve ödev sorumluluğuyla Kehribar Dergimizin her sayısında bu konuları gündeme getirmek niyetindeyiz. Müsaadeniz olursa ödev vermek ve heyecanlandırmak istemekteyiz.

Dergimiz adına Palandöken Dağı kadar da olsa yapıcı, onarıcı ve geliştirici eleştirilerin baştacı; zerre kadar da olsa hakaretvari ifadelere asla tahammülümüzün olmadığını belirtmek istiyorum, diye yoğun duygularını dile getiren Kımışoğlu,

Bu duygu ve düşüncelerle başından sonuna kadar Kehribarımızın,  bu günlere gelmesi için mutfağında terleyerek; Yayın Kurulunu oluşturan Mesut Turan, Alpaslan Aydın, Vahdettin Oktay Beyazlı, Sedat Emrem, Ömer Koz, Selim Suçeken ve Hatice Başkapan hocalarıma;

Reklam ve fotoğraflar için Sayın Vedat Kan ağabeyime;

Sosyal medya çalışmaları için Sayın Hasan Hüsnü Yazıcı, Müseffa Küni ve Yazel Yüsra Öznalçın kardeşlerime;

Emeği ziyadesiyle satırlara yansıyan ve Kehribarımızın editörü Sayın Kübra Genç hocama;

Düzenlenmesi ve mizanpajında emeği geçen Sayın Ebubekir Kale ağabeyime;

Baskı için Zafer Medya adına Sayın Mehmet Barlak beyefendiye;

Elbette ki bütün bu güzelliklerin mihmandarı, TYB Erzurum Şubesi kurumsal dergimiz Kehribarımızın imtiyaz sahibi Sayın Memet Gözütok dernek başkanımıza;

Kültür, sanat ve edebiyat alanında şehrimize renk ve kuvvet katan, desteklerini her daim ensemizde hissettiğimiz Sayın Ergün Engin başkanımıza;

Ve son olarak şehrimizin son yıllarda özellikle tarihî ve manevî dokusuyla gerek ülkemiz gerekse uluslararası sahada dikkat çekecek derecede ihya edilmesinde emeği ve mührü olan şehreminimiz Sayın Mehmet Sekmen başkanımıza da çok teşekkür ediyorum. 

Siz değerli okuyucular ve eserleriyle Kehribar`ımıza birer dane olan ve olacak olan kalem ve kelam üstatlarıma da ayrı ayrı, tek tek teşekkür ediyor ve yine lütfedip bu heyecanlı günümüzde bizleri yalnız bırakmadığınız için bir kez daha teşekkür ediyorum, diyen Kımışoğlu; Kehribarımızın, 3`ten 9`a; 9`dan 99`lara, 99`lardan nice danelere ulaşması dileğiyle sözlerini tamamladı.

Şiir okumaları ve Kehribar hakkında yorumların yer aldığı duygu ve düşünce sonrasında gece sona erdi…