Dr. Macit Sevgili: Hazreti Peygamber’in aile hayatı, günümüz toplumuna ışık tutuyor

Etkinlik, ÖĞDER Siirt Şubesi tarafından İbrahim Hakkı Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi konferans salonunda düzenlendi. Öğrenciler, günün anlam ve önemini yansıtan şiirler ve ilahiler okudu.

Siirt Üniversitesi öğretim üyesi Macit Sevgili, “Bir öğretmen, bir öğretici olarak Hazreti Peygamber ve aile” başlığıyla yaptığı değerlendirmede, aile yapısının önemine değindi.

Hazreti Peygamber’in merkeze alındığında her şeyin daha anlamlı ve etkili olduğunu belirten Sevgili, şunları söyledi: “Hazreti Peygamber Aleyhisselatu Vesselam olduğunda hepimiz canımızı kendisine feda ederiz. O bize, anamızdan, babamızdan ve bütün sevdiklerimizden daha yakındır. Kendisini her şeyden çok seviyoruz. Onun direktiflerine uymak zorundayız bir Müslüman olarak. Çünkü Hazreti Peygamber Aleyhisselatu Vesselam bir örnektir.”

“Evlenmek Peygamberimizin sünnetidir”

Evlenmenin hayatın normal akışı içerisinde bir aşama olduğunu ifade eden Sevgili, evliliğin Peygamberimizin sünneti olduğuna dikkat çekti. Günümüzde artan boşanmalara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sevgili, şöyle konuştu:

“Yapılan araştırmalara göre 2024–2025 yıllarında 568 bin evlilik olmuş. Maalesef bunun yaklaşık 187 bini boşanmayla sonuçlanmış. Şunu sorgulamamız lazım: Nasıl oluyor da Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle sükûnet ve huzur olması gereken aile hayatı, çiftler için bir zindana dönüşebiliyor? Nasıl oluyor da çekilmez bir hale gelip, tarafların birbirlerine uyguladıkları psikolojik baskı, sözlü şiddet, duygusal ve ekonomik şiddet sonucunda iyice hırpalanan eşler boşanmaya gidiyorlar? Bu boşanmaların sebebi nedir? İşte bunları iyi irdelemek lazım.”

“Peygamberimizin örnekliği ve aile hayatına katkısı”

Aile hayatında yaşanan sorunların çözümünde Hazreti Peygamber’in örnekliğine başvurulması gerektiğini kaydeden Sevgili, şu ifadeleri kullandı: “Tam da burada Hazreti Peygamber Aleyhisselatu Vesselam’ın örnekliğine, onun rol model oluşuna hepimizin ihtiyacı vardır. Onun aile hayatına baktığımızda daima saadet içinde geçmiş, huzurlu ve mesut bir aile yapısını görmekteyiz. Biz o döneme ‘Asr-ı Saadet’ diyoruz. Dünya tarihinin görmediği bir saadet yaşanmış, örneklerle dolu bir hayat olmuştur. Hazreti Peygamber gelmeden önce dünyanın en vahşi, en kötü alışkanlıklara sahip, cahiliye diye nitelediğimiz bir topluluğu, hiçbir büyük devrimcinin yapamadığı şekilde sadece 23 yıl içinde müthiş bir şekilde değiştirmiş ve dönüştürmüştür.”

“Aile, toplumun temel taşıdır”

Ailenin toplumun temel taşı olduğunu vurgulayan Sevgili, bireylerin eğitimini, merhametini, hayat felsefesini ve yaşam şeklini aileden öğrendiğini dile getirdi. Hazreti Peygamber’in aile içindeki iletişimini iki yönlü ele almak gerektiğini belirten Sevgili, sözlerine şöyle devam etti: “Hazreti Peygamber Efendimiz’i bir eş ve bir baba olarak ele almak gerekir. Eşi olarak hanımlarına karşı son derece kibar, zarif, hoşgörülü ve müsamahalı davranmıştır. Hatta şöyle buyurmuştur: ‘Kadınlarınıza karşı saygılı olunuz. Çünkü onlar sizin emanetinizdir.’”

“LGBTİ ve feminist akımların aile ve İslam karşıtı etkileri”

Hazreti Peygamber’in kadınları “emanet” olarak tanımlamasına karşı çıkan çevrelere de değinen Sevgili, toplumsal yozlaşmanın sebeplerini şöyle anlattı: “Bakın size çok önemli bir şey söyleyeceğim: Bu melanetler, bu LGBTİ’ler ve feministler ortaya çıkıp dediler ki, ‘Hayır, biz kimsenin emaneti değiliz. Niçin bize erkeklerin emaneti diyorsun?’ Ortalığı velveleye verdiler. Oysa akıllı olsalardı, sığ düşünceli olmasalardı, emanetin ne olduğunu bilirlerdi. İslam hukukunda emanet şudur: Ben kıymetli bir eşyamı arkadaşıma verdiğimde, o da buna gözü gibi bakmak zorundadır. Ona hiçbir zarar gelmemesi için elinden geleni yapar. İşte Hazreti Peygamber’in buyruğundaki ‘emanet’ anlayışı da budur. Bu akımlar aileyi ve İslam’ı hedef almaktadır.”

“Hazreti Peygamber’i doğru tanımak ve hayata geçirmek”

Hazreti Peygamber hakkında ortaya atılan asılsız iddialara tepki gösteren Sevgili, şu ifadeleri kullandı: “Hâlbuki bazıları iftira ederek, ‘Hazreti Peygamber haşa kadınlara düşkündü’ derler. Yalan söylüyorsunuz, iftira atıyorsunuz! Aslında derdiniz İslam’a, Kur’an’a, Hazreti Peygamber’e ve Cenab-ı Allah’a olan düşmanlığınızdır. Hazreti Peygamber böyle biri olsaydı, niçin dul olan Hazreti Hatice ile evlensin? Hazreti Peygamber Aleyhisselatu Vesselam isteseydi dünyanın en büyük sultanı olurdu. Bir tane bile bekçisi yoktu, koruması yoktu. Onu görenler hayrete düşerlerdi.”

Sevgili, sözlerini şöyle noktaladı: “Hazreti Peygamber Aleyhisselatu Vesselam’ı iyi bilmek, iyi okumak ve iyi tanımak gerekir. Bol bol siyer okumalıyız. Hazreti Peygamber’in hayatını sadece okumakla kalmamalı, aynı zamanda onu hayatımıza da geçirmeliyiz.” (İLKHA)