Çin, dünya kamuoyunun tepkisini azaltmak adına yabancı ülkeleri ve uluslararası teşkilâtları zulüm altındaki Doğu Türkistan topraklarına davet ediyor. Endonezyalı diplomatlardan oluşan heyet, Çin hükûmetinin önceden belirlediği program çerçevesinde Doğu Türkistan'a geldi.

Endonezya heyeti, Çin'in özel daveti ve önceden kurgulanmış programı çerçevesinde 7-11 Haziran tarihleri arasında, Ürümçi, İli Kazak bölgesi ve Kaşgar'ı ziyaret etti. Heyet, Çin'in bölgede Müslüman Türk topluluklarına karşı yürüttüğü soykırım politikasını övdü.

"Endonezya Muhammadiyah Kadın Örgütü" Başkanı Salma, Çin'in Doğu Türkistan'daki uygulamasını tam olarak öğrendiğini belirterek, "Çin, Xinjiang'ta (Doğu Türkistan) terörizme ve radikalleşmeye karşı koymak için muazzam çaba sarf etti." ifadelerini kullandı. 

Geçtiğimiz 21-22 Mayıs tarihleri arasında işgalci Çin rejimi, Doğu Türkistan meselesinde Endonezyalı Müslümanların gözünü boyamak için Endonezya'nın Orta Java eyaletindeki bir kısım dini cemaat temsilcilerini Urumçi’yi gezdirmişti.

Çin'in daveti üzerine Doğu Türkistan'a giden Endonezyalı heyet “bölgede zulüm yok, her şey güllük gülistanlık izlenimi yaratılan gezi sonrası, Çin'in yalan propagandalarına kanarak yaptıkları açıklamalarla, yurtdışındaki Doğu Türkistanlı STK’lardan, özelliklede Endonezya’daki Müslüman cemaat ve kuruluşlardan sert eleştiriler almıştı.

İSLAM’İYETE AİT HER ŞEY YASAK!
Halbuki Bölgeye giden turistler bölgede islama ait bütün emarelerin yasaklandığını, insanların “Essalamu Aleyküm” ‘a dahi cevap vermekten çekinir hale geldiğini, üzerlerindeki baskının ne denli büyük olduğu gerçeğini video kaydına alarak kendi sosyal paylaşım sitelerinde paylaşarak, Uygur Müslümanlarının yaşam koşullarını ifşa ediyor. 

Nitekim Çin rejimi 1949 işgalinden bu yana çeşitli bahanelerle Doğu Türkistan halkını baskı altına almaya çalışıyor. Son 10 yıldır da sözde "terörle mücadele", "Çin Ulusal Ortak bilincinin pekişmesi ve yaygınlaşması", "Xinjiang’ı (Çin) kültür yoluyla besleme”, "İslam Dininin Çince sosyalizme uyarlanması”, "Kuran-ı Kerim'i Konfüçyüs ideolojisiyle yorumlamak” kisvesi altında halkın inançlarını, kültürlerini, dillerini, geleneklerini, en temel yaşama haklarını kısıtlayarak Uygurları Çinlilerden açık ara ayıran bütün özelliklerden mahrum bırakarak, envâı çeşit bahaneler altında tek tip Çinli birey yaratmaya çalışıyor. Doğu Türkistan'da milyonlarca Uygur ve diğer Türk halklarını düzmece mahkemelerce türlü iftiralarla suçsuz yere Toplama Kamplarına ve Hapishanelere hapsederek soykırım uyguluyor.

Gözlemciler Çin’in bu tür din düşmanlığı politikasını her geçen gün genişlettiğini hatırlatarak, 2024 yılı sözde "İslam'ın Çinlileştirilmesi” siyasetini yılın hedefine koyduğunu, Öte yandan da, Çin yanlısı ülke ve bireyleri özenle seçerek Doğu Türkistan'ı ziyaret ettirirken, bölgede yürüttüğü sistematik soykırımı örtbas etmeye çalıştığını, nitekim “İslam dininin Çince sosyalizme uyarlanması” siyaseti başlı başına İslama açılan savaş olduğunu kaydetti.