Aktif politikayı bıraktığı açıklayan Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmaları başlamadan önce partisine Cumhurbaşkanı adayı olmaya hazır olduğunu ilettiğini ancak bu önerisinin herhangi bir gerekçe sunulmadan reddedildiğini söyledi. Demirtaş, Artı Gerçek’ten İrfan Aktan’ın sorularına verdiği yanıtta dün sosyal medyadan da paylaştığı “aktif politikayı bu aşamada bıraktığını” söyledi. Seçim sonuçlarını değerlendiren Demirtaş, Kılıçdaroğlu’nun seçilememesini, “Daha fazla otoriterleşen, yoksullaşan, kamplaşan, dışarıya daha da bağımlı bir Türkiye göreceğiz” sözleriyle değerlendirdi. “HDP’liyim, öyle de kalmaya devam edeceğim” Demirtaş, “Bundan sonra siz ne yapacaksınız? Nasıl bir siyaset yürüteceksiniz?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Aylar önce Genel Merkezimize, sonuçlar ne olursa olsun seçimlerden sonra aktif siyasi çalışma yürütmeyeceğimi belirtmiştim. Halen aynı düşüncedeyim. Dışarıda canla başla mücadele eden tüm yoldaşların, bu süreci öz gücümüzle ve başarıyla tamamlayacağına inanıyorum ve bu konuda hepsine güveniyorum. Partimize yönelik eleştiri ve önerilerim tümüyle iyi niyetli, yapıcı ve katkı sunma amaçlıdır. Hiç kimse, eleştirilerimi HDP’yi yıpratmak için kullanmaya kalkmasın. Ben HDP’liyim ve öyle de kalmaya devam edeceğim. Bunu herkesin iyi bilmesini istiyorum.” 14 Mayıs akşamı ortaya çıkan sonuçları beklemediğini ifade eden Demirtaş, “Yeşil Sol Parti’yi de Kılıçdaroğlu’nu da daha yüksek bekliyordum. Sonuçlara hem üzüldüm hem de muhalefetin seçim akşamı verdiği dağınık görüntüye öfkelendim” dedi. “Olanlar tümüyle bir operasyondu” Demirtaş 28 Mayıs akşamı ise Kılıçdaroğlu’nun aslında seçimleri kazandığını dile getirerek, yaşananların tümüyle bir operasyon olduğunu iddia etti. Demirtaş, ”Kılıçdaroğlu seçimi kazandı aslında. Fakat başta hileler, sonra da yurt dışı oyları ve sonradan vatandaş yapılanların oyları gibi faktörler eklenince bu tarihi seçimi resmi olarak Erdoğan almış oldu. Yaşananların seçimle, demokrasiyle, halk iradesinin sonuçlara yansımasıyla uzaktan yakından ilgisi yok. Olanlar tümüyle bir operasyondu” diye konuştu. Açıklamalarında Türkiye İşçi Partisi’ni (TİP) eleştiren Demirtaş, TİP’in Yeşil Sol Parti ile ortak listeyle seçime girmesi gerektiğini belirtti. 'Önerim, herhangi bir gerekçe sunulmadan reddedildi' HDP’den ya da herhangi bir görevden istifa etmediğini vurgulayan Demirtaş, “Güncel, aktüel siyasete müdahil olmayacağımı ve bu çerçevede aktif politikayı bıraktığımı belirtiyorum” dedi. Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmaları başlamadan önce HDP’nin Genel Merkezine, Cumhurbaşkanı adayı olmaya hazır olduğunu ve seçimi ikinci tura bırakıp o aşamada demokratik hamlelerle daha fazla katkı sunabileceğimizi belirttiğini vurgulayan Demirtaş, “Fakat bu önerim, herhangi bir gerekçe sunulmadan reddedildi. Gerekçesini halen bilmiyorum. Bu tartışmalar sürerken deprem oldu ve sonrasında aday çıkarmamaya doğru evrildi süreç. Bu karar da Genel Merkez ve ittifak bileşenlerince ortak alındı. Bana da öncesinde bilgi verildi, elbette bu kararın arkasında durduk” diye konuştu. 'Kürdün eli, idam sloganları atılırken tuttuğunuz Mustafa Destici’nin elinden kıymetsiz değil' HÜDA PAR’ın Meclis’e girmesiyle ilgili soruları da yanıtlayan Demirtaş, AK Parti’nin yıprandığı için giremediği yerlere Kürt kimliği kullanılarak HÜDA PAR eliyle girilmeye çalışıldığını dile getirdi. Demirtaş “HÜDA PAR’a vermek istediğiniz bir mesaj var mı?” sorusuna ise, şöyle yanıt verdi: “HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Bey’i avukatlık yıllarımdan tanırım, kendisine şunu belirtmek isterim: Kürdün eli, Saray’ın bahçesinde bir Kürt siyasetçi için idam sloganları atılırken tuttuğunuz Mustafa Destici’nin elinden kıymetsiz değil. Bugün gidip tutmanız gereken el, Meclis’te HDP’lilerin elidir. Hiçbirimiz artık kirli oyunlara prim vermeden halkımızın çıkarlarına odaklanmalıyız. Umarım bu mesajlarım, tarihsel önemi itibarıyla karşılık bulur.” 50 yaşındaki Selahattin Demirtaş 2016 yılından bu yana Edirne Cezaevinde tutuluyor.