Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'AB’ye tam üyelik hedefimizi güçlü bir şekilde muhafaza ediyoruz'

Türkiye’nin AB ile ilişkilerinde stratejik bir yaklaşımın önemine vurgu yapan Erdoğan, tam üyelik hedefinin güçlü bir şekilde korunduğunu ifade etti.

“Avrupa Güvenliğinde Türkiye’nin Rolü Kritik”

Konuşmasında, Avrupa’nın ekonomik güvenliği ve savunma alanındaki iş birliğinin önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile stratejik ilişkilerinin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti:

"Karşı karşıya bulunduğumuz sınamalar, Avrupa’nın ekonomik güvenliği ve savunmasında Türkiye ile birlik arasındaki münasebetlerin ne denli kritik olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde uzun vadeli, stratejik bir bakış açısıyla hareket etmek her iki tarafın da menfaatinedir. Tam üyelik hedefimizi çok güçlü bir biçimde muhafaza ediyoruz."

AB’nin, üyelik müzakerelerini canlandırması gerektiğini belirten Erdoğan, “Birliğin stratejik ve vizyoner bir tutum benimsemesini ve müzakere sürecinin hızlandırılmasını bekliyoruz” dedi.

“Ukrayna-Rusya Savaşında Adil ve Kalıcı Bir Barış İçin Çalışıyoruz”

Ukrayna-Rusya savaşına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin en başından beri savaşın müzakereler yoluyla sonlandırılması için diplomatik çabalarını sürdürdüğünü belirtti.

“Türkiye olarak ilk günden itibaren savaşın diyalog yoluyla sonlandırılması için çok yoğun bir çaba harcadık. Adil bir barışın kaybedeni olmayacağını her fırsatta açıkça ifade ettik. Stratejik ortağımız olan Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve bağımsızlığına destek verdik. Bugün de adil, kalıcı ve onurlu bir barış için savaşan iki tarafın da masada olacağı sağlam bir diplomatik zeminin önemine dikkat çekiyoruz.”

Türkiye’nin Ukrayna’ya yönelik destekleri hakkında konuşan Erdoğan, savunma sanayisi ve özel sektör yatırımlarıyla Ukrayna’nın yanında olduklarını belirterek, Türkiye’nin AB’nin savunma tedarik mekanizmaları ve Ukrayna’nın yeniden inşası için oluşturulan programların dışında tutulmasının izah edilemez olduğunu ifade etti.

"Avrupa Birliği’nin savunma ürünleri tedariki ve yeniden imar programlarının dışında tutulmamızın izahının olmadığına inanıyoruz. Avrupa güvenliği, sadece birliğe üye ülkelerin değil, tüm müttefiklerin meselesidir. Bu kapsamda, Avrupa Barış Aracı gibi mekanizmalara dahil olmamız mühimdir."

“Avrupa Savunma Sanayi Programları Tüm Müttefiklere Açık Olmalı”

Türkiye’nin savunma sanayisinde sahip olduğu teknolojik yetkinliklerle Avrupa’nın güvenliğine katkı sağlayabileceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Savunma Sanayi Programı’nın tüm müttefiklere açık olması gerektiğini söyledi.

"İleri teknolojiye sahip savunma sanayimiz, güçlendirilmeye çalışılan savunma alanına katkı sunmaya hazırdır. Birlik bünyesindeki Avrupa Savunma Sanayi Programı’nın tüm Avrupalı müttefiklere açık olması gerektiğini düşünüyorum."

Türkiye’nin, Ukrayna’da adil, kalıcı ve onurlu bir barışın sağlanması için müzakere sürecine ev sahipliği yapmaya da hazır olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, savaşın tarafları arasında güven artırıcı önlemler alınması gerektiğini ifade etti.

"Bir an önce ateşkes sağlanması ve taraflar arasında güven artırıcı önlem olarak havada ve denizde saldırıların durdurulması fikrini destekliyoruz. Karadeniz’de seyrüsefer emniyetini garanti edecek bir mutabakata varılmasına yönelik çabalarımız da bu yaklaşımla örtüşüyor."

"AB ile Üyelik Müzakerelerinin Canlandırılmasını Bekliyoruz"

Türkiye’nin tam üyelik sürecine dair stratejik hedeflerinin değişmediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB’den müzakere sürecini hızlandırmasını ve Türkiye’ye karşı daha yapıcı bir tutum sergilemesini beklediklerini belirtti.

"Ümit ediyorum ki, tüm yüksek düzeyli toplantıları da en kısa zamanda birlikte gerçekleştiririz. Türkiye’nin tam üyelik hedefini koruduğunu ve AB ile müzakerelerin yeniden hızlandırılması gerektiğini bir kez daha vurguluyorum."

Erdoğan, Türkiye’nin hem Avrupa’nın güvenliği hem de ekonomik istikrarı için kritik bir aktör olduğunu ifade ederek, "AB’nin Türkiye ile olan ilişkilerinde daha kapsamlı ve uzun vadeli bir strateji benimsemesi gerektiğini" belirtti.

Kaynak : PHA