ÇOK HAİNSİN!
Yüzyılın palavrası, sözde Ermeni soykırımı'nın anma davetlisi olarak Abd'nin Rhode Island Eyaletinde Ermeni kilisesin de etkinliğe katılan TANER AKÇAM, bakın nasıl bir yol haritası gösteriyor Ermenilere burada.
'Amerika'nın [sözde soykırımı] tanıması yalnızca sembolik bir jest olarak kalmayacaksa, böyle bir tanımanın belirli yasal sonuçları olması gerekmez mi?'
Nasıl ama! Yani diyor ki, anladık kabul ettin peki bundan sonrası ne yapman gerektiğini bilmiyormusun, diyor Abd'ye.
Bun'dan sonrasını biliyorsunuz, bu palavra soykırım iddiasını mahkemeye taşıdıklarında önce tazminat sonra toprak talebi, hani şu sözde sürgündeki 'Batı Ermenistan' sözde devletin 6 şehrimizde hayata geçirilmesi.
Bu Abd, o mahkemeye giderse, nasıl kaybedeceğini bildiği için sadece bu 'jest' ile yetinin diyor bunlara aslında.
Neden mi?
Çünkü o mahkemeye giderken, arşivlerinde hiç bir şekilde ama hiç bir durumda zerre kadar palavra Ermeni iddialarını kanıtlayacak bir delil olmadığı için, elinde sadece bir Hot dog sandaviç ile gitmek zorunda kalacak.
Ne diyorduk hukuk sahasında, ben suçsuz olduğumu kanıtlamak zorunda değilim madem suçlu olduğumu sen iddia ediyorsun o zaman sen kanıtlamak zorundasın.
Abd tarafı ancak bu kadarla yetinir, Cumhurbaşkanımız Erdoğan hazımsızlıklarını tatmin etmek için her yolu deneyen, en sonun'da bu palavrayı da kabullenen Abd yasal saha da hiç bir şey yapamaz.
Hain sözde Dr. TANER AKÇAM, Abd'ye akıl veriyor, biz de TASFO olarak iki tarafa da hodri meydan diyoruz ve mümkünse mahkemede buluşalım ama lütfen mahkeme:
- Başkent'teki Washington D.C. deki Kongre Kütüphanesinin El Yazması bölümünde, dönemin gözlemcisi Amerikalı Amiral Mark Bristol'ün sözde soykırımın olmadığını, Ermenilerin katliamları nasıl başlattığını anlatan 33 bin parçadan oluşan belgelerinin önünde;
- Hatta, sözde 'Batı Ermenistan' haritasının çizeri ve hayata geçirmek isteyen Abd'nin 28. Başkanı Thomas Woodrow Wilson'un İstanbul'a 7 bin Amerikalı Deniz piyadesi ile soruşturma yapması için gönderdiği General Harbord'ın, İstanbuldan doğu bölgemize, Azerbaycan'a, Gürcistan'a, oradan Karadeniz bölgemize kara yolu ile gerçekleştirdiği soruşturma raporlarında, olayların Osmanlı Devleti tarafından yönlendirilmiş bir katliam silsilesi olmadığı, bütün çatışmaları başlatanların Türkler değil Ermeni çeteciler olduğunu beyan eden delillerini de koyalım masaya;
- Dahası, 1921 senesinde, Malta Adasında yargılanan Osmanlı Paşalarına karşı delil olarak kullanılması için İngiliz Büyükelçiliği'nin Yabancılar Şubesi memuru Mr. W.S. Edmons'a arşivlerinizi arama izni verdiğiniz ama sözde soykırımı kanıtlayacak bir delil olmadığını beyan eden Telgraf'ı da Hakim bey'e sunalım; Arşiv numarası 'İngiliz Arşivleri, PRO-F. 0.371/6504/E8519' olan bu telgrafı'da.
- Ve lütfen ama lütfen, Abd'nin 40. Başkanı, hani sözde Ermeni soykırım hakkında belgelerin yetersizliğinden dolayı açıklama yapmıyacağız diyen Ronal Reagan, kabinesinde üst düzey Hukuk Danışmanlığı görevi yapmış olan Avukat Bruce Fein'ı talimatıyla sözde Ermeni soykırımı hakkında Avrupa arşivlerinde, Osmanlı Arşivlerinde araştırmalar yaptırdıktan sonra asıl soykırımın Ermeniler'e değil çoğunluğu Türk Müslüman nüfusa yapıldığını ortaya çıkaran, Ermenilerin Arşivlerini göstermediğini açıklayan Bruce Fein'ı de şahit olarak dinleyelim.
Emin olun, TASFO tam donanımlı daha bir çok belgeli delilli, hatta Amerikalı istihbarat elemanlarının Amiral Mark Bristol'a bölgeden yazarak Ermenilerin neler yaptığını anlatan dokümanlarla orada olacaktır. Söz, Ermeni evet Ermeni arşivlerinide koyacağız o masaya !!!...
Sizin yaşadığınız bu kafa, tıp dilinde hasta, mahkeme de yalancı, sokakta çakal olarak tanımlanıyor.
TANER AKÇAM, yaptığın konuşmayı Türkçe olarak paylaşıyorum; herkes görsün nasıl su katılmamış bir hain olduğunu!
TANER AKÇAM'ın soykırım palavrasının 108. yılı etkinliğinde yaptığı konuşmadan iki paragraf.
'Amerika'nın tanınması yalnızca sembolik bir jest olarak kalmayacaksa, böyle bir tanımanın belirli yasal sonuçları olması gerekmez mi? Toplumunun artık başka bir adalet alanına geçmesi gerektiği tarihsel adaletsizlikleri tanımanın temel amacı, bu tür jestlerin potansiyel olarak geçmişteki adaletsizliklerin en azından kısmen telafisini getirmesidir.
'ABD'nin tanınmasından sonra Ermeni Soykırımı için adalete yönelik sonraki adımları sıralarken, gerçekten de, böyle bir kabulün ardından geçmişteki yanlışlar için adalet sağlanması yönünde bir adım atılmazsa, bu jestin gerçekten hiçbir anlamı olmadığını' söylüyor Hain Dr. Taner Akçam.
Tahriki görüyor musunuz? 'Toplumunun artık başka bir adalet alanına geçmesi gerektiği..' burada ne demek istiyorsun üstü kapalı, TANER AKÇAM?
Senin sarfetmiş olduğun o cümle, tepesinden, tabanına kadar terörden sabıka yemiş Ermeni Diyasporası'nı tahrik eder.
Ağzında çıkan şifreli cümlelere ve kaleminden damlayan karanlık içeriklere dikkat et, hain.
- Özonur/TÜRK DİYASPORASI
Turkish-American Security Foundation (TASFO)