İşgalci Çin Doğu Türkistan'ı tamamen Çinlileştirmek amacıyla sözde "Batı Bölge Planı" uygulamaya koyduğu günden beri, çeşitli sübvansiyonlar sağlayarak Çin’in iç kesiminden Çinlileri bölgeye kalıcı olarak yerleşmeye teşvik ediyor.

İstiqlal TV ekibinin ulaştığı bilgiye göre, Doğu Türkistan’da Çin Komünist Parti (ÇKP) yetkilileri, ticari konut tüketimini artırma amacıyla bir skandala daha imza attı. 

Çin kontrolündeki Tanrıdağ Haber Ağı’na göre, Eylül ayının sonlarına doğru “8’inci Bingtuan Sözde (Xinjiang Üretim ve İnşaat Kolordusu) Şihanze Şehri 2024 Ticari Konut Destekleme Projesi Uygulama Planı” yürürlüğe girdi. Söz konusu yeni uygulama, Doğu Türkistan bölgesinde konut satın almak isteyen Çinli yerleşimcilere yönelik geri ödemesiz hibelerle konut alımlarını teşvik etmeyi amaçlıyor.

GERİ ÖDEMESİZ HİBE DESTEĞİ
Bu plana göre, 1 Ağustos itibariyle uygulaya giren plan çerçeveside, yeni inşa edilmiş konutların satın alımında satış sözleşmesini yedi iş günü içerisinde tamamlayan müşterilere Şihanze Şehri 8. Bingtuan Elektronik Tüketim Dairesi tarafından geri ödemesiz sübvansiyon sağlanacak.

Yeni inşa edilen konutların büyüklüğüne göre teşvik miktarları şöyle belirlendi:

• 100 metrekarenin altındaki konutlar için, satış sözleşmesini imzalayan müşterilere daire başına 10.000 yuan sübvansiyon verilecek.

• 100 metrekare veya daha büyük konutlar için ise, her daire için 15.000 yuan tutarında sübvansiyon sağlanacak.

Ayrıca, ticari iş yerleri için de benzer teşvikler sunuluyor. 500.000 ila 1 milyon yuan arasında değeri olan ticari iş yerlerinde daire başına 10.000 yuan, 1 milyon yuan’ı aşan ticari iş yerlerinde ise 15.000 yuan geri ödemesiz sübvansiyon verilecek.

ÇİN’İN DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ TARTIŞMALI POLİTİKALARI
Çin hükümetinin Doğu Türkistan’da uyguladığı bu politika, bölgenin demografik yapısını ve ekonomisini ciddi etkileyen bir adım olarak değerlendiriliyor. Çin, bölgeyi Çinlileştirme politikası kapsamında çeşitli ekonomik teşviklerle Çinli nüfusun yerleşimini hızlandırmaya çalışıyor. Bu strateji, bölgedeki yerel halk üzerindeki baskıyı artırmakla kalmayıp, Doğu Türkistan’ın kültürel ve etnik yapısını değiştirmeyi hedefliyor.

Bu tür teşviklerin, Doğu Türkistan’daki sosyal ve ekonomik dengeleri alt üst edeceği aşikar. Böylelikle kültürel asimilasyon ve sistematik soykırım politikalarının bir parçası olarakta okunabiliyor. 

75 YILDIR ÇİN ESARETİ ALTINDA 
75 yıldır Çin Komünist parti yönetiminin İşgali altında olan Doğu Türkistan’da Zulüm sınırları aştı. Doğu Türkistan Topraklarının meşru sahipleri olan Doğu Türkistan Halkı işgalden beri yeraltı ve yer üstü zenginlikleri ve insan kaynaklarıyla birlikte Çin sömürüsü altında inim inim inlemektedir.

Çin’in etnik soykırım konusunda 2017 yılında başlatılan büyük ölçekli keyfi tutuklamalarla eş zamanlı olarak gerçekleştirilen korkunç ve acımasız baskı uygulamaları, Doğu Türkistan’ın etnik nüfus yapısının kasten ve zorunlu olarak değiştirilmeye çalışıldığını açık ve net olarak ortaya koyuyor.

Gelinen noktadaysa Milyonlarca Uygur’u kollektif bir şekilde kamplara ve hapishanelere hapsetmesi, onların köle/işçi olarak zorla çalıştırması sonucu geride kalan mal varlığı, meyve bahçeleri ve tarım arazilerine hükümet el koyarak, çeşitli imtiyazlar ve prestijli yaşam vadiyle bölgeye kalıcı yerleşmeyi kabul eden Çinli yerleşimcilere peşkeş çekiliyor. 

SİSTEMATİK SOYKIRIMIN BİR PARÇASI
İstiqlal TV Genel koordinatörü Sn. Muhammed Ali Atayurt konu hakkında, Çin rejiminin son zamanlarda yerleşimci Çinlileri Doğu Türkistan'a kalıcı taşınmaya teşvik etmek amacıyla Doğu Türkistan'ın hava, demiryolu ve karayolu ulaşımını genişlettiğini, ayrıca Doğu Türkistan kaynaklarının Çin’e ulaşımını kolaylaştırmak için çaba sarfettiğini, bütün bu yatırımların Çin işgal rejiminin Doğu Türkistan'ı Çinlileştirme gibi nihai amacına ulaşmak için olduğunu, bir yandan Doğu Türkistan halkını Toplama kamplarına ve cezaevlerine hapsederken, Kadın erkek gözetmek sizin gençleri Çin eyaletlerine ve başka bölgelere zorunlu çalışmaya sürgün ederek, Uygurların nüfusunu azaltmaya çalıştığı, diğer yandan da yerleşimci Çinlilerin Doğu Türkistan'a kök salmaları, kalıcı yerleşmelerini sağlamak için ve en önemliside, “Tek Kuşak Tek Yol” girişiminin engelsiz hayata geçmesine zemin hazırlamak olduğunu değerlendirdi.