Çin’in toplantıya ilk kez yabancı medya mensupları ve yabancı konukları davet etmesi ise uluslararası toplumun dikkatini çekti. 

Toplantıda Çinli yetkililerin, "Ulusal Ortak Bilincinin Pekiştirilmesine vurgu yapması, Doğu Türkistan'da sürdürdüğü sistematik soykırımı daha da arttıracağını gösteriyor.

Çin propaganda ajansı Tanrıdağ Ağı’na göre, Doğu Türkistan’daki sözde "Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi" Parti Komitesi sekreteri Ma Xingrui, 29 Ocak'ta Siyasi Konseyin 13. Komitesi 2. toplantısında, Kültür-sanat ve medya-yayıncılık birleşmesi ortak grubunun tartışma toplantısına katıldı.

Ma Toplantıda, Doğu Türkistan'da yıllardır yürütülen sistematik soykırım, asimilasyon, İslam ve Müslüman karşıtı devlet terörünü savunarak, bütün bunların “Parti hükümetin tam zamanında ve kapsamlı bir şekilde hayata geçirdiği politikaları olduğunu ve bu sayede sözde Xinjiang’ın huzur, güven ve istikrarlı, kalkınan yer haline geldiğini, yeni dönemde ise alınacak önlemler kapsamında “Çin Ulusal Ortak Bilinin pekiştirilmesi” temel çizgisini hedef alan yeni ve sistemli atılımlar yapılması gerektiğine vurgu yaparken, sözde Xinjiang’ı (Çin) kültür yoluyla besleme” siyasetinden bahsetti.

KUKLA YETKİLİLER SAHNE ALDI!
Söz konusu toplantıya katılan sözde "Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi” Siyasi Konsey başkanı (kukla yetkili) Nurlan Abilmajin aynı şekilde Çin ağzıyla konuşma yaparken Çinli vali Ma Xingru'nun anlattıklarını tekrarladı.

İşgalci Çin, Uygur milli kimliğini yok etmek ve tarihini çarpıtmak amacıyla sözde "Xinjiang Müzesi"nde sözde "Xinjiang Tarihi Kültürel Eserler Sergisi" olarak adlandırılan yanıltıcı sergi tiyatrosuyla, Doğu Türkistan'ın "çok eski zamanlardan beri Çin'in bir parçası olduğu" yönündeki asılsız iddiayı, 1.500'den fazla sahte “tarihi eserler” sergileyerek Uluslararası toplumu kandırmaya çalıştı.

Çin rejimi özellikle toplantının açılış törenine bazı ülkelerin Çin'deki büyükelçileri, uluslararası kuruluşların temsilcileri, yurt dışında yaşayan Çinliler ve de Hong Kong, Makao adası temsilcilerinin de katılımını sağlayarak, Doğu Türkistan’da sürdürdüğü sistematik soykırımı örtbas etmeye çalıştı. 

Basın toplantısında, sözde "Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi" 14. Halk Kongresi 2. Oturumu medya sözcüsü ÇKP üyesi Meryem İsmail ile sözde “Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi” Siyasi Konseyi 13. Komitesi 2. Oturumu medya sözcüsü ÇKP üyesi Zhang Xu ayrı ayrı konuşma yaparak, Çin rejiminin bölgede uyguladığı sistematik soykırımı, Doğu Türkistan'daki mevcut duruma tamamen aykırı kurgusal anlatılarla savunarak, kalkınma ve özgürlük, yoksullukla mücadele, sosyal güvenceden bahsetti.

Gözlemciler, son on yıldır Doğu Türkistan'da işlenen sistematik soykırım suçlarını uluslararası toplumdan gizlemek amacıyla Çin'in her türlü hileye başvurmaktan çekinmediğini, çünkü yaşanan vahşeti gözlerden ırak tutmak için Doğu Türkistan genlinde çok sayıda turistik cazibe merkezleri kurarak, adeta bölgeyi “Turizim Cenneti” ne dönüştürdüğünü, belirlenen yerlerin dışına çıkmasına asla izin etmeyeceğini, Oysa kırsal kesimde köle işçi çalıştırma cinayetine devam ederken, toplumun önde gelen isimlerinin hala Toplama Kamplarında ve ceza evlerinde işkence görmekte olduğunu, bahse konu toplantıya davet edilenlerin tamamının Çin'e yakın veya borcu olan ülkelerden yabancı muhabirler ve büyükelçiler olduğunu hatırlatarak’ soykırımcı Çin’in uluslararası toplumu kandırmak için yeni yöntemler geliştirdiğini değerlendirdi.