Uluslararası toplumun gözünü boyamak isteyen, yıllardır Doğu Türkistan halkına sistematik soykırım uygulayan ve oruç tutmakta dahil olmak üzere her türlü dini ibadeti yasaklayan Çin rejimi, her ne kadar Bayram havası yaratmak için şehir ve kasabalarda Doğu Türkistan halkını dans ettirerek “Mutlu Uygur” imajı çizmeye çalışsa da, Ramazan Bayramıyla ilgili elde edilen bilgiler tam tersini gösteriyor.
Çin propaganda ağı Tanrıdağ sitesinde yer alan bilgiye göre bu yıl kutsal Ramazan bayramında bölgedeki Uygurlar ve Çinlilerin ‘bayram sevincini birlikte kutladıkları, birlikte yemek yedikleri, şarkı söyleyip dans ettikleri ayrıca Bayram boyunca “Ulusal birlik, Milletler beraberliği” vurgusu yapıldığı, bununla ilişkin sanat gösterileri düzenlendiği ifade ediliyor.
CAMİ ÖNÜNDE DANS GÖSTERİSİ
İstiqlal TV ekibinin takibe aldığı Çin medyasına göre, Çin hükümeti Ramazan Bayramı öncesinde Doğu Türkistan'da "İpek Yolu Ekonomik Kuşağı Kurucu Ülkeleri Medya Araştırma Konferansı" düzenleyerek aralarında Pakistan, Bahreyn, Kanada ve Avustralya gibi 21 ülkeden medya mensuplarını bir araya getirdi. Özellikle Bayram’a denk organize edilen konferansa müteakiben Ramazan Bayramının ilk günü yabancı delegeler Kaşgar’ı bir güzel gezdirildi. Heytgah Camii önünde dans gösterisi düzenleyen Çin, ‘Uygurların mutlu mesut Bayram geçirdiği’ yalanını, önceden hazırlanmış sahte propaganda gösterileriyle ziyaretçileri kandırmaya çalıştı. Halbuki Doğu Türkistan’da hiçbir zaman Ramazan Bayramlık sanat gösterisi düzenlenmiyor ve kimse Dans, şarkı eşliğinde bayram kutlamıyor.
Doğu Türkistan'daki Çin hükümeti, diğer Çin bayramlarında üç günden bir haftaya kadar geniş tatil planları yayınlıyor. Uygurlara tam tersi olarak Ramazan ve Kurban bayramlarını yalnızca bir günlük izin ilanı yayınlıyor.
Öte yandan da Çin propaganda aracı olmaktan başka vasfı olmayan sözde “Xinjiang İslam Cemiyeti” resmi internet sitesinde ne Ramazan ayı neden Bayramıyla ilgili hiçbir içerik bulunmuyor.
Çin rejimi 1949 işgalinden bu yana çeşitli bahanelerle Doğu Türkistan halkını baskı altına almaya çalışıyor. Son 10 yıldır da sözde "terörle mücadele", "Çin Ulusal Ortak bilincinin pekişmesi ve yaygınlaşması", "Xinjiang’ı (Çin) kültür yoluyla besleme”, "İslam Dininin Çince sosyalizme uyarlanması”, "Kuran-ı Kerim'i Konfüçyüs ideolojisiyle yorumlamak” kisvesi altında halkın inançlarını, kültürlerini, dillerini, geleneklerini, en temel yaşama haklarını kısıtlayarak, Uygurları Çinlilerden açık ara ayıran bütün özelliklerden mahrum bırakarak, sözde “Ulusal Ortak bilinç” adı altında tek tip Çinli birey yaratmaya çalışıyor.
Doğu Türkistan'da milyonlarca Uygur ve diğer Türk halklarını düzmece mahkemelerce çeşitli iftiralarla suçsuz yere Toplama Kamplarına ve Hapishanelere hapsederek sistematik soykırım uyguluyor. Uygurlara yönelik işlediği İnsanlık dışı suçları nedeniyle Uluslararası toplumun şiddetli eleştiri ve baskılarıyla karşı karşıya olmasına rağmen, Doğu Türkistan’daki insanlık dışı zulmüne ara vermeden devam ettiriyor.
