Çin Kültür ve Turizm Bakanlığı, hafta başı yayımladığı duyuruda, ulusal seyahat acentaları ve tur operatörlerinin Çin vatandaşları için grup turları düzenleyebileceği ülkelerin üçüncü listesini açıkladı. Türkistan (Orta Asya), Avrupa, Afrika, Kuzey ve Güney Amerika gibi 78 ülkeyi içeren listede Türkiye de yer aldı. “Vallaha Çok güzel oldu! Ülkemize Turist yağacak.” Diye sevinemeyeceğim çünkü bu işin perde arkasında Uygurlar için tehlikeli bir oyun var! Türkiye’ye seyahat etmek Çinli turistler açısından iyi de, Uygurlar için neden kaçınılmaz sonuçları olan bir bedel gerektiriyor? gelin size şu işi detaylıca anlatayım!   Yıllardır Çin rejimi, Türkiye'de okuyan veya hayatı boyunca Türkiye'yi bir kez olsun ziyaret eden Uygurları, keyfi olarak tutukladığı ve uzun süreli hapis cezasına çarptırdığı bilinen bir gerçek. Merkezi Amerikada bulunan Amerikanın Sesi VOA’nın bu hafta başı yayımladığı bir habere dikkatinizi çekerim. 2010 yılında Türkiye’ye eğitim için gelen ve Merkezi şehir Urumçi’de bulunan sözde 'Xinjang' sanat topluluğu orkestrasının bir üyesi olan Uygur pop şarkıcısı Nurali Hacı’nın Nisan 2023’ün sonlarına doğru Çin polisi tarafından Urumçi'de gözaltına alındığı ortaya çıktı. Öyleki VOA’nın aktardığına göre son dönemde Çinli yetkililer, Doğu Türkistan’da daha önceki gözaltı kayıtlarını incelemeye başlamış ve mali ceza veya diğer faktörler nedeniyle tutuklanmayanların tamamını, 'Geriye Bakmak ' adı altında tekrardan soruşturmaya aldığı ve bu bağlamda bir düzine operasyonlar düzenlediği anlaşılıyor. Görünüşe göre operasyonlarda ana hedeflerinden birinin Türkiye'yi ziyaret eden veya Türkiye'de eğitim gördükten sonra Doğu Türkistan'a dönen Uygurlar olduğu dikkat çekiyor. Nitekim Nurali Hacı, Türkiye'yi ziyaret ettiği için tutuklanan tek sanatçı değildir. Hatırlayın bundan iki yıl önce Türkistan Press sitemizde haberini yaptığımız, “Uygur 12 makam Şehzâdesi ” olarak ün salmış halk sanatçısı Şireli Altekin, Halk ozanı Abdurehim Heyit,  usta şarkıcı Senuber Tursun, ünlü komedyen Adil Mecit ve Ablikim Kelkün gibi tanınmış sanatçılar, Çinli otoriter rejim tarafından tutuklanarak Toplama kampına alınmış ve başta Türkiye olmak üzere uluslararası toplumun baskısı sonucu kimi ünlüler, küresel baskıyı azaltmak, bütün iddiaları yalanlamak ve ÇKP propagandasına alet edilmek üzere şartlı tahliye edilmişti. Pekala tutuklanan bu ünlüler, Çin’e karşı Türkiye’de neler yapmış olabilir?    Hiçbir şey! Örneğin, 18 Aralık 2015 yılında Gazi Üniversitesi Türkiyat Uygulama ve Araştırma merkezinin daveti üzerine Ankara’ya gelen Abdurehim Heyit sadece sanatını icra etmişti. Ha keza Nurali Hacı da 2010 yılında İstanbul’a gelerek İstanbul Üniversitesine bağlı TÖMER’de Türkçe eğitimi alıyor. Bu süre zarfında müzik kariyerine devam etme planıyla bazı sembolik yerlerde klip çekimleri için çalışmalar yapıyor. Ardından 2014 yılında memleketine dönüyor. Türkiye'de bulunduğu zamanlar sanki başına geleceklerden haberdarmışçasına çok dikkatli bir yaşam sürdürüyor ve hiçbir siyasi oluşum içerisine dahil olmamasına rağmen, aradan geçen 13 yıl onun tutuklanmasına mani olamıyor. Aslında hiç bir şey yapmamış olan bu Türkiye sevdalıları, sadece Uygur oldukları için Çin zindanlarında çürümeye mahkum bırakılıyor. En acı olanı ise şarkıcı tutuklanır tutuklanmaz haberi duyan eşi panikleyerek baygınlık geçirdi. Ne yazık ki henüz dokuz aylık olan karnındaki bebeğini kaybetti. Dolaysıyla bir aile daha, zulmün kurbanı olarak param parça oldu. Malumunuz son 3-4 yıldır Çin virüsü (COVİD-19) ve diğer nedenlerle içine kapanan Çin rejimi, iç ve dış turizmi canlandırmak suratıyla ekonomik kazanç elde etmek, ve dünyanın dört bir tarafından gelecek gezginleri propagandasına alet etmek amacıyla bir takım düzenlemeye gidiyor. Hiçbir Çinli Pasaport aldıkları için tutuklanmayacağı gibi ülkelere seyahat etmesinden ötürü cezalandırılmıyor. Sonuç olarak 2016-2017 yıllarında Pasaport aldıkları veya yurt dışına çıktıkları, özelliklede Türkiye’de bulundukları için Toplama Kamplarına yahut Hapishaneye atılan masum Uygur Türklerinden hala haber alınamıyor.