Sözde Çin İnsan Hakları Araştırma Derneği (CSHRS) BM İnsan Hakları Konseyi’nin 52. oturumu kapsamında yan etkinlik olarak “Çin’de İnsan Hakları Konsepti ve Uygulamaları” temalı bir toplantı düzenledi.
Beijing Teknoloji Üniversitesi’ne bağlı Bilim, Teknoloji ve İnsan Hakları Merkezi’nden Qi Yanping, toplantıda yaptığı açıklamada, ekonomik gelişmenin insan haklarını koruma çalışmaları için uygun somut koşullar sağladığına işaret ederek, Çin’in ekonomik gelişmesini güçlendirirken insan haklarını koruma çalışmalarına da büyük önem verdiğini iddia etti.
UYGUR FİGÜRANLARI KULLANIYOR
Çin Uluslararası Radyosuna göre Doğu Türkistan’dan bu toplantı için özel olarak getirilip konuşturulan sözde Profesör Memet isimli şahıs ise yaptığı açıklamada, bölgede istihdam teşvik politikalarının uygulandığını, bu sayede bölgede istihdam edilenlerin becerilerinin ve gelir seviyelerinin yükseldiğini ifade etti.
Guangdong eyaletinde bulunan Jinan Üniversitesi’nden Zhen Liang, ülkede alınan “terör ve aşırıcılıkla mücadele” önlemlerinin, vatandaşların temel insan haklarının korunması için büyük önem taşıdığını savundu.
BM'DEN ÇİN'E DOĞU TÜRKİSTAN ÇAĞIRISI
Oysa aynı gün Çin’in sahte propagandaları devam ederken Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, BM İnsan Hakları Konseyi’nin 52. Oturumuna katılarak BM İnsan Hakları Ofisi’nin raporunu sundu. Türk, Doğu Türkistan’da keyfi gözaltılar ve ailelerin parçalanması gibi ciddi endişelerin belgelendiğini dile getirdi ve somut takip çağrısında bulundu.
UZMANLARDAN ZULMÜ “DERHAL” DURDUR ÇAĞRISI
Geçtiğimiz hafta BM destekli uzmanlar, Çin’e mahkemelerinin bağımsızlığını artırma, Çin virüsü Kovid-19 hakkındaki verileri paylaşma, kömür santrallerinin inşaatını askıya alma ve Doğu Türkistan ‘daki insan hakları ihlallerini “derhal” sona erdirme çağrısında bulunmuştu.
DİNİ, ETNİK VE SİYASİ BASKILARIN MERKEZİ: DOĞU TÜRKİSTAN
Çin hükumeti, dünya kamuoyundan toplama kampındaki Uygur Türklerinin gerçek durumuna dair tüm verileri gizli tutmaya çalışırken, aynı zamanda da bölgedeki insanlık dışı uygulamalarını sahte ve çarpıtıcı bilgilerle veya Baskısı, etkisi altındaki İnsanları zoraki ifadeler vermeye mecbur ederek yalanlamaya çalışıyor.
Nitekim Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve ciddi insan hakları ihlallerine, dahası Soykırıma maruz kalan Doğu Türkistanlılar, yaşama hürriyetinden merhum bırakılırken, sözde “istihdam” yalanıyla da ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Müslüman Kadınlar kısırlaştırılırken Dine ait her şey yasaklanmış durumda.
Yorum Ekle
