Uygur Türklerinin maddi manevi bütün değerlerini yıkıp yok etmeye çabalayan İşgal Çin rejimi, Doğu Türkistan’ı Çinlileştirme hedefine ulaşmak için yapay şehir ve tarihi kalıntılar üreterek Uygur tarihini çarpıtmanın yanı sıra, Türk olmadıkları ve ezelden beri Çin Ulusunun bir parçası olduğu safsatalarını yaygınlaştırmaya çalışılıyor. 

Çin işgalinden beri bu bölgeden çıkarılan tarihi mirasları ve arkeolojik eserleri zorla Çin kültürüne bağlayarak propaganda yapmaktadır. Yakın zamanda, Börtala bölgesinin Arşang ilçesi yakınlarındaki bir harabede M.Ö. 2800-2600 yıllarına ait bir bronz bıçak bulunmuş, Çin ise hiçbir bilimsel dayanak olmadan bu tarihi eserleri Çin kültürüne mal etme cesaretini gösterebiliyor.

Çin Merkezi Televizyon İstasyonu (CCTV) kanalının 17 Ocak bildirdiğine göre, M.Ö. 2600-1800 yıllarına ait bir Bronz Çağı mezarlığı keşfedilmiş olup, bu mezarlık yapısının Altay Dağları ve Tanrı Dağları’nın batı bölgelerinde görülen mezarlıklarla benzerlik gösterdiği belirtiliyor. Buradaki kalıntıların birkaç onlarca kilometrekarelik geniş bir alana yayılan bir Bronz Çağı yerleşim alanı olduğu ifade ediliyor.

12 KİLOMETRE KARE ANTİK ŞEHİR
Bu tarihi alanın merkez bölgesinin yaklaşık 12 kilometrekare olduğu, burada merkezi bir şehir yeri, büyük bir mezarlık ve çevrede gözetleme noktaları gibi eski dönemlerden kalma yapılar bulunduğu kaydediliyor.

Çin medyasında çıkan haberlere göre, 2023-2024 yılları arasında Çin Sosyal Bilimler Akademisi Arkeoloji Araştırma Enstitüsü ile sözde “Xinjiang Kültürel Miras Arkeoloji Araştırma Enstitüsü” ortak bir çalışma yürütmüş ve sözde “Xinjiang’ın İlk Kültürel Araştırmaları” adı altında bir araştırma projesi gerçekleştirilirken, bu kalıntılar arasında özellikle Qoştağ harabelerinden çıkarılan bronz bir bıçaktan bahsedilmekte ve Çin medyası bu eserin Çin’deki en eski bronz çağı eserlerinden biri olduğunu iddia etmektedir. Ayrıca, Çinli yetkililer burada bulunan seramik, ahşap ve bronz eşyaların “Çin ile Batı” (Doğu Türkistan) arasındaki kültürel bağlantıyı kanıtladığını öne sürmektedir.

Türkistan Press Editörü Muhammed Ali ATAYURT Konuyu değerlendirirken şunları söyledi; “İşgal rejimi, Jimsar kasabasında bulunan “Beşbalık antik kalıntıları” nın yerine Tang Hanedanlığı'ndaki “Batı Tang Hanedanlığı ceza mahkemesi müzesi” adıyla yeni bir müzeyi hizmete açtığı bildirildi. Ortada herhangi bir kanıt yokken hiçbir zaman var olmayan Çin efsanesini yalan ve sahta arkeolojik kanıt üreterek burada yaşanmışçasına lanse etmişti.

Ayrıca 2023 yılı Soykırımcı Xi Jinping Doğu Türkistan'ı ziyaret ettiğinde, sözde “Xinjiang Müzesi”ni gezmiş ve “milletler arası kaynaşma”, “Xinjiang’ı (Çin) Kültür yoluyla besleme” politikasını yenilemişti. Burada bir parantez açalım, (Xi’nin eylemlerinin Çin rejiminin Doğu Türkistan tarihini tamamen çarpıtma ve yeniden yazma girişimlerine hız verdiğinin göstergesidir.)

DOĞU TÜRKİSTAN ÇİN’İN PARÇASI DEĞİLDİR!
Halbuki Çin, Doğu Türkistan’da yürüttüğü soykırım suçunu meşrulaştırmak için Uygurların tarihini ve kültürünü çarpıtma ve değiştirme çabalarını artırmakta, son dönemde elde edilen sözde “arkeolojik keşif sonuçlarını” propaganda aracı olarak kullanıyor.

Çinli sözde araştırmacılar ve devlet propaganda daireleri, Çin’in politikalarına uygun şekilde sahte tarihi eserler oluşturarak, önce kendi vatandaşlarını ve küresel toplumu kandırmaya Doğu Türkistan’ın ezelden beri Çin’in bir parçası olduğu yalanına inandırmaya çalışıyor.”