Bugün, 17 Mayıs 2024 Cuma
10320,00%1,59
32,25% -0,05
35,04% -0,04
2466,20% 0,01
3948,78% 0,00
İşgal altındaki Doğu Türkistan'da Çin yönetimi, Uygur ve diğer Türk topluluklarına yönelik kültürel ve etnik soykırım politikasını sürdürüyor.
İşgal altındaki Doğu Türkistan'da Çin yönetimi, Uygur ve diğer Türk topluluklarına yönelik kültürel ve etnik soykırım politikasını sürdürüyor. Bu durumun diasporadaki ve Doğu Türkistan'daki Çin toplama kamplarından kurtulmayı başaran kamp mağdurları tarafından uluslararası topluma anlatılmasının ardından Çin, bütün imkanları kullanarak soykırım suçunu gizlemeye çalışıyor.
Bu bağlamda çeşitli spor dallarında uluslararası yarışmalara Uygur sporcuları göndererek, Doğu Türkistan'da “Soykırım yok!” “Uygurlar Özgür” algısı yaratmak için bu kez atletizmde Çin’i temsilen Alişir Ömer isimli bir Uygur sporcuyu Asya Gençler Atletizm Şampiyonası'na gönderdi.
UYGUR SPORCU NASIL BAŞARIYA ULAŞTI?
İstiqlal TV ekibinin Takibe aldığı Çin Halk Ağında yer alan habere göre, 25 Nisan Birleşik Arap Emirlikleri'nin Dubai Polis Kulübü Stadyumu'nda düzenlenen 2024 Asya Gençler Atletizm Şampiyonası'nda erkekler 400 metre yarışını Doğu Türkistan'ın Aksu ilinden gelen Alişir Ömer üstün performansıyla kazandı.
Çin basınında çıkan haberlere göre, iki yıldan az bir mesleki eğitime sahip olan ve daha 18’ine ulaşmayan Alişir, inanılmaz spor becerileriyle bütün odakları üzerine çekerken, azmi ve disiplinli çalışmaları sonucu Çin tarafından benimsendiği ve Uluslararası yarışlarda Çin’i temsil etmesi için Çinli eğitmenler vasıtasıyla kısa süre içerisinde özel yetiştirilerek parlatıldığı ifade ediliyor.
Daha önce Çin'de gerçekleşen erkekler 400 metre kısa mesafe maraton koşusunda iki kez rekor kırmış ve Çinliler tarafından "atletizm süperstarı" olarak adlandırılan Uygur sporcu Alişir Ömer, toplumun her kesiminden ilgi görüor.
Fakat bütün bunların bir kurmaca olduğunu gösteren deliller, Çin’in gerçekteyse Uygur etnik gurubuna ait kişilerin öne çıkmasından rahatsız olduğunu ve onları olabildiği kadar geride bırakmaya yatkın olduğunu gösteriyor. Bunun tipik örneklerinden Çin'in Jiangsu futbol takımında oynayan Uygur oyuncu Abdülhamid’in Ocak 2020'de kış antrenmanı için Dubai'ye gidecek takım üyeleri listesinden çıkarıldığı ve tek başına bırakıldığı toplumda tepkilere yol açmıştı. O dönem kulübün Uygur futbolcusu Abdülhamid’in liste dışı bırakılması takım yönetimince sözde "yerel prosedürler "dan kaynaklandığı ve kendisinin Guangdong'a dönüp kış eğitimine orada devam edeceği açıklaması yapılmıştı.
Benzer bir diğer olayda ünlü Uygur futbolcu İrfan Hezimcan'ın Şubat 2018'de Çin'in önemli bir eyalet takımında oyuncuyken gözaltı kampına götürülmesi, uluslararası arenada büyük tepkiye yol açmıştı. Hizimcan’ın şu an nerede olduğu veya bırakılıp bırakılmadığı yönünde henüz her hangi bir bilgi bulunmuyor.
Komünist Çin rejiminin Doğu Türkistan'ı işgalinden bu yana, bin bir çeşit bahaneyle Uygurların uluslararasında tanınır olması, küresel çapta üne sahip olması veya siyasi başarı kazanmasını engellemek amacıyla, Uygurların yurt içinde özelliklede yurt dışında etkin olmaları kısıtlanıyor. Bunu kanıtlayan bir çok örnekte olduğu gibi Uygur sporcuların ve Edebiyat sanat alanında tanınmış şahsiyetlerin sırf ekibiyle yurt dışına çıktıkları için ceza kampına gönderildiği uluslararası medyada geniş çapta yer bulmuştur.
