İşgalci Çin’in Doğu Türkistan'da yürüttüğü sistematik soykırımın bir parçası olarak sürdürdüğü İslam ve Müslüman karşıtı devlet terörü politikasının uluslararası gündemde olduğu bir dönemde rejim hükümeti, zulmü meşru göstermek ve örtbas etmek amacıyla dönüştürdüğü ve Turizm cazibe merkezi haline getirdiği bazı camileri propaganda malzemesi olarak geniş çapta tanıtımını yapmaya başladı.

Çin propaganda ajansı Tanrıdağ ağında yer alan habere göre, pekin yönetimi Doğu Türkistan’da Müslüman halka yönelik işlediği suçlarını inkar etmek ve de son on yıldır sürdürdüğü "cami yıkım" eylemlerini meşrulaştırmak için sözde "Çin’in dini özgürlükleri ve insan haklarını koruma hikayesi" adı altında, yarı zamanlı bir program organize ederek, daha önce yıkılan veya tahrip edilen, dönüştürülen düzinelerce caminin tanıtımını yapmaya başladı. 

Çin medyasına yansıyan bilgiye göre Doğu Türkistan’ın Hoten Şehri, Navag ilçesinde bulunan “Cuma Camii” Komünist Parti üyesi İmam hatibi Çin propagandası yaparak, 1848 yılında inşaatına başlanan Cuma Caminde, insanlar geçmişte kötü şartlar ve daracık alan, kısıtlı imkanlar altında dini ibadetlerini yerine getirmeye çabalarken, şimdi ise Parti hükümetin doğru siyaset ve himayesi sayesinde camideki ibadethane yerinin 1000 metrekareye çıkarıldığı, elektrik, sıcak su, ısınma gibi bütün ihtiyaçların devlet tarafından sağlandığı, Oruç tutmak, dini bayramları kutlamak gibi normal dini faaliyetler tamamen bireyin isteğine bağlı herhangi bir kısıtlama olmaksızın gerçekleştirilebildiği yalanını ortaya atarak Çin’i savunmaya geçti.

Çin rejimi “13. beş yıllık Plan” kapsamında 2018 yılında Doğu Türkistan'ı hedef alan sözde “İslam dinini Çince sosyalizme uyarlama” politikası çerçevesinde İslam’a ait tüm emareleri yasaklamış, bu minvalde 16 bin Cami ya yıkıldı veya tahrip edildi. Daha sonra aynı zulüm, Huy Müslümanlarına da uygulanmaya başlanmış, Çinli yetkililer, ilk olarak “Araplaşma karşıtlığı” bahanesiyle olabildiğince fazla Caminin kubbelerini ve minarelerini yıkmış veya Çin tapınağı görünümü vermeye çalışmıştı. 

Öte yandan Çin rejimi 20 Aralık 2023’te sözde "Xinjiang'da İnsan Haklarının Yasal Olarak Korunmasına İlişkin Rapor" başlığıyla Mavi kapaklı Kitap yayınlayarak, Müslüman halkın dini ve etnik kimliğinin, inanç özgürlüğünün tamamen Çin yasalarıyla korunduğunu iddia etmişti. 

Oysa ki komünist Çin rejimi, “İslam Dinin Çin’ce Sosyalizme uyarlanması, Kuran’ı Kerim’in Konfüçyüs ideolojisiyle yorumlanması” gibi İslamofobi siyasetleriyle Doğu Türkistan halkını dini, milli değerlerinden, örf ve adetlerinden, Uygurları Çinlilerden açıkça ayıran bütün özelliklerden mahrum bırakarak, sözde “Ulusal Ortak bilinç” kisvesi altında tek tip Çinli birey yaratmaya çalışıyor.