İtalya'daki Çin Büyükelçiliği, Venedik’te devam eden Venedik Bienali Uluslararası Mimarlık  sergisinden, Toplama Kampları nedeniyle çekileceğini duyurdu.

Amerika’nın Sesi VOA'nın 1 Haziran bildirdiğine göre, İtalya’daki Çin Büyükelçiliği, 22 Mayıs'ta düzenlenen 18. Venedik Bienali Uluslararası Mimarlık Sergisi'nin resmi açılışı vesilesiyle bir açıklama yaparak, Gösterinin tasarımında Doğu Türkistan'daki esir kamplarını anlatan bir belgesel yer aldığı için yarışmadan çekilme kararı aldıklarını duyurdu.

Venedik Bienali Uluslararası Mimarlık Sergisi, iki yılda bir düzenlene gelen uluslararası bir Kültür-sanat festivali olup, dünyanın dört bir yanından farklı sanat ve kültürleri sergilemek için kurulan arenadır.

Bilgilere göre Çin büyükelçiliğinin şikayetçi olduğu sergide, ' Mimarları Öldürmek - Doğu Türkistan'daki Kamp Ağını İncelemek' adlı 30 dakikalık bir belgesel yer aldı. Bu sayede Çin'in Doğu Türkistan'da kurduğu ceza kamplarının araştırma sonuçları ve kampların koşulları tanıtılmıştı.

Bu kısa Belgeselde, mimarlar, 'Gazeteciler ve veri analizcileri de dahil olmak üzere uzmanların işbirliğiyle, Çin'in Uygurlara ve diğer etnik gruplara yönelik istismarına ilişkin değerli ve önemli bilgiler sağlandığı belirtiliyor.

Ayrıca Çin büyükelçiliği, VOA muhabirlerinin Çin’in sergiden neden çekildiklerine ilişkin sorularına ise herhangi bir yanıt vermedi.

DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ CEZA KAMPLARI Çin rejimi Doğu Türkistan’da, 'aşırılıkçılıkla mücadele' gerekçesiyle Uygur Türkleri Kazak Kırgız Tatar ve Özbekler gibi Müslüman topluma ait insanları sözde 'mesleki eğitim merkezi' adını verdiği Ceza kamplarda alıkoyması da uluslararası toplum tarafından şiddetle eleştiriliyor. ABD başta bazı Avrupa ülkeleri Çin’in sistematik Soykırım ve İnsanlığa karşı suç işlediğini belirterek, çok sayıda soykırım suçlusu yetkiliye ve 2022’nin en önemli etkinliklerinden olan Olimpiyat oyunlarına dahi yaptırımlar uygulamıştı.

BM verilerine göre en az 1 milyon (son dört yıldır revize edilmedi) Kamp tanıkları ve sızan Çin verilerine göre 2016’dan beri 8 milyona yakın Uygur Türkü bu kamplarda kendi rızası dışında dönüşümlü olarak alıkonuluyor. Ancak işgalci Çin yönetimi, bölgede kaç kamp bulunduğuna dair bilgileri gizliyor.

BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken Çin, kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin vermiş gibi yapıyor. En son örneği BM yetkililerinin ziyareti gibi kısıtlamalar ve Çin yanlısı açıklamalarla (ki, bu haliyle bile “Çin, Terörle Mücadele politikasını bahane ederek insanlığa karşı suç işliyor olabilir sonucu ile ) sonuçlanan gezileri de bu gibi karalama propagandalarında öne sürerek kendini aklamaya ve soykırımı meşru göstermeye çalışıyor.

Küresel baskılar sonucu Doğu Türkistan’daki Çin yanlısı komünist yöneticiler, 2019’un sonunda güya 'kamplardaki tüm öğrencilerin mezun olduğunu, kalanların ise kendi rızasıyla serbest sürekli eğitim programlarına devam edeceğini' bildirmişti.

Muhammed Ali ATAYURT