Azad Vatan Partisi Uluslararası Meseleler Üzere Başkan Yardımcısı Afig AkundovTürk Devletleri Teşkilatı'nın bazı üyelerinin Kıbrıs Cumhuriyeti ile diplomatik ilişki kurmasını ve KKTC'yi hala tanımamış olmalarını sert bir dille eleştirdi. "Bu, yalnızca diplomatik bir tercih değil, Türk birliğine vurulmuş derin bir hançerdir," diyen Akundov, Reportajımıza çarpıcı açıklamalarda bulundu.

SORU: Sayın Akundov, Türk Devletleri Teşkilatı’nın bazı üyeleri son dönemde Kıbrıs Cumhuriyeti ile diplomatik ilişkiler kurdu. Bu adımı nasıl değerlendiriyorsunuz?

AFİG AKUNDOV: Bu adım, büyük bir hayal kırıklığıdır. Türk dünyasının birlik mesajı verdiği bir dönemde, kardeş Türkiye'nin 50 yıldır savunduğu Kıbrıs Türk halkını yok sayan bir tavır kabul edilemez. Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkeler, sadece ekonomik ve kültürel değil, aynı zamanda tarihi ve stratejik bir kader birliği içerisindedir. Kıbrıs Türkü, bu birliğin asli parçasıdır. KKTC'nin tanınmaması, bu birliği zedeleyen ciddi bir eksikliktir.

SORU: Bu devletler neden böyle bir karar aldı sizce?

AFİG AKUNDOV: Ne yazık ki bazı devletler Batı'nın ve Avrupa Birliği'nin baskıları karşısında geri adım attı. Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan gibi kardeş devletler, AB-Orta Asya Zirvesi'nde Türkiye’yi 1974’teki Kıbrıs Barış Harekatı nedeniyle “işgalci” olarak tanımlayan BM Güvenlik Konseyi kararlarını adeta zımnen kabul etmiştir. Bu, hem hukuki hem de ahlaki açıdan vahimdir. Bu devletler, kendi tarihi geçmişlerini ve emperyalizme karşı direnişlerini inkar edercesine bir pozisyon aldılar.

SORU: Bu kararın TDT içinde Türkiye ile ilişkileri nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?

AFİG AKUNDOV: Ankara bu kararı elbette not etmiştir. Türk Devletleri Teşkilatı, sadece sembolik bir birlik değildir. Türkiye, bu yapının lokomotif gücüdür. Eğer üyeler, Türkiye'nin stratejik önceliklerine karşı duyarsız olursa, bu birliğin geleceği sorgulanır hale gelir. Biz Azad Vatan Partisi olarak bu durumun derhal masaya yatırılması gerektiğini düşünüyoruz. Kardeşlik, kriz zamanlarında belli olur. Bugün Kıbrıs Türkü yalnız bırakılırsa, yarın benzer kaderi başka Türk toplulukları da yaşayabilir.

SORU: KKTC’nin tanınması halinde Türk dünyası için nasıl bir süreç başlar sizce?

AFİG AKUNDOV: KKTC'nin tanınması sadece bir diplomatik hamle değil, Türk dünyasının egemenlik ve adalet vizyonunun ilanıdır. Bu adım atılırsa, sadece Kıbrıs Türkü değil, Karabağ’dan Uygur Türklerine kadar her soydaşımız için umut ışığı yanar. Bu, aynı zamanda Batı’ya ve küresel sistemdeki çifte standarda karşı bir meydan okumadır.

SORU: Son olarak ne çağrıda bulunmak istersiniz?

AFİG AKUNDOV: Ben buradan açık çağrı yapıyorum: Gelin, tarihimize, kardeşliğimize ve ortak davamıza sahip çıkalım. Batı’nın gözüne girmek için birbirimizi feda etmeyelim. KKTC'nin tanınması, Türk Devletleri Teşkilatı'nın sınavıdır. Bu sınavı ya geçeceğiz, ya da tarihin tozlu raflarında sıradanlaşacağız.