Her yıl "onbir ayın sultanı" olarak nitelendirdiğimiz Ramazan ayı iklimi, inanan insanlar için huzur dolu zaman dilimlerinden oluşuyor, idrak edildiğinde... Özünde hem maddi hem manevi açıdan insani terbiye hâli yaşatan bu ayın sonunda, bir ay öncesinden çok daha farklı bakıyoruz hayata... Ciddi manada bu zaman dilimlerini doğru bir şekilde değerlendirdiğimizde Ramazan ayının bizlere sunduğu güzellikler saymakla bitmez... Ancak õzelinde 2024 yılının Ramazan ayının kişisel faydaları bir kenara bırakıldığında, bu yıl aslında bir yanımız buruk bir Ramazan ayı yaşadık... Devlet demeye dilimizin varmadığı ve geçmişten bugüne gelen siyasi ve dini sebeplerden ötürü zulmetmeyi hayat gayesi edinmiş israil'in Gazze'ye yaptığı zulüm tam anlamıyla savaştan öte, bir soykırım. Dünyanın Gazze'de yaşanan onca acıya, onca kalleşçe saldırıya gözlerini ve kulaklarını kapatması ayrıca bir trajedi iken, en acısı da kendisini Müslüman olarak nitelendiren insanların tepkileri! Siyasi çıkarlar uğruna orada yaşatılan insanlık dışı muamele inancı ne olursa olsun kalbinde merhamet barındıran her insanın yüreğini derinden yaraladı, yaralıyor... Ve özellikle Avrupa'da ki vicdan ve merhamet sahibi insanlar dünya üzerinde sesleri en çok çıkanlar oldu ilginç bir şekilde.. Şunu fark ettik ki evet zulüm tek millet ancak merhamet ve vicdanda tek bir millet imiş...Tüm dini ve siyasi görüşler bir kenara, orada öldürülen onca masum çocuk için tek kelime etmeyenlerinde zulmeden taraftan olduğu gerçeği kaçınılmaz. Çünkü zulme tarafsız kalmak tek kelime ile alçaklıktır zalimliktir... Orada acı çeken her çocuğun sesi olmak zorundayız. Onların yerinde kendi evlatlarımız olabilir diye değil, acı çeken sadece ve sadece "çocuk" olduğu için...
"Ne çok acı var." Der Cahit Zarifoğlu... Son dönemlerde tüm masum varlıklara yaşatılan zulmü anlatan en güzel tanım bu olabilir... Bir yandan iyi şeyler yapmaya çalışan insanlar, bir yandan kötülüğü egemen kılmak için çabalayanlar aslında bir oluktan akan iki çift; birinden nur akıyor diğerinden kir... Ve bizler hangi taraftayız galiba asıl meselede bu...