13 Temmuz Pazar günü İstanbul Bayrampaşa'da piknikten dönen 10 kişilik bir aile, araçlarında Kürtçe müzik dinledikleri gerekçesiyle polisler tarafından darp edildi. Konuyla ilgili basın açıklaması yapan Anadolu Demokratlar Federasyonu "Hiç kimsenin toplumun huzurunu bozmaya hakkı yoktur. Bu saldırı bir aileye değil, tüm ülkeye yapılmıştır." Denildi ve şöyle devam edildi.

Basın ve kamuoyuna yansıyan haber ve iddalara göre İstanbul Bayrampaşa’da, 13 Temmuz Pazar günü piknikten dönen 10 kişilik bir aile, araçlarında Kürtçe müzik dinledikleri gerekçesiyle polisler tarafından darp edildi. Bu darp sonucunda 7 aylık hamile kadın doğum yaptı anne ve bebek yoğun bakımda. Bu işkencedir, bu zulümdür ve kabul edilemez. İşkence insanlık suçudur. O tekme tüm annelere, kadınlara atılmıştır. Uygulanan şiddet ülkemizin etnik yapısına, toplumun huzuruna ve ülkemizin en çok ihtiyaç duyduğu bu dönemde birliğimize, kardeşliğimize uygulanmıştır.

Hiç kimsenin toplumun huzurunu bozmaya hakkı yoktur. Bu saldırı bir aileye değil, tüm ülkeye yapılmıştır. Adımız ayrı olabilir fakat hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti'dır. Aynı bahçenin farklı renkteki çiçekleri gibiyiz. Farklılıklarımız zenginliğimizdir. Binlerce yıllık köklü bir medeniyete sahip bir ülkeyiz. Hamurumuz;  hoş görü, kucaklayıcı, sevgi ve saygıyla mayalanmıştır.

Dillerimizin zenginliği, edebiyatımız, müziğimiz, kültürümüz, sanatımız yüz yıllardır yaşıyor ve yaşamaya da devam edecektir. Dil bir halkın güneşidir, var olma sebebidir, yaşama kaynağıdır. Dile zulüm ve işkence etmek, onu kabul etmemek. Allah'ı inkar etmektir.

Müzik, dilin kendini en iyi anlattığı yerdir ve müzik evrenseldir. Dili, ırkı, mezhebi, dini yoktur.

Etrafımızı ateş çemberine çevirmek isteyen emperyalist güçlerin var güçleriyle yakıp yıktıkları bir coğrafyada yaşıyoruz. Ülkemizin en çok birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğu böyle bir iklim de, toplumun sinir uçlarıyla, dinamikleriyle oynamak faydadan çok zarar verir.

Hükümetimizin ve değerli siyasi paydaşlarının tarihi bir sorumluluk alarak yüklenmiş oldukları bu sorumluluğun bilincinde olmak ve destek vermek her yurttaşın, sivil toplum kuruluşunun, siyasi partinin görevidir.

Demokratlar olarak hangi dile, dine, mezhebe, etnik yapıya, siyasi yapıya, Sivil oluşuma yapılan saldırının, işkencenin, haksızlığın ve zulmün karşında, mazlumun yanındayız.

Bu sorumluk ve bilinçle; sadece Kürtçe'ye değil, Arapça'ya, çerkezce'ye de insanlık dışı muamele yapılmış olsaydı, aynı duruşu sergiler demokrasiden taviz vermezdik.

13 Temmuz Pazar günü İstanbul Bayrampaşa'da, Kürtçe müzik dinledikleri için uğradıkları zulümden dolayı sorumlular hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılması, kamuoyunun vicdanını rahatlatır.

Aileye uygulanan şiddeti Demokratlar olarak şiddetle kınıyoruz. Anneye ve bebeğinin sağlıklarına kavuşmaları en büyük arzumuzdur.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Anadolu Demokratlar Federasyonu