Bu neyin çilesidir? Yıkımına karar verilen yerlerin yıkılması ve “ucubet” hallerinin ortadan kaldırılması, başta belediyelerimiz olmak üzere bütün kurum ve kuruluşlarımızın ortak amacıdır. Her kurum, kendi çalışmalarının göz doldurması ve halka iletilmesi aşamasında, ortaya çıkan reklamıyla halka hitap ederek çalışıyoruz görüntüsü vermeye çalışır. Bu çalışmalar esnasında kimlerin mağdur edildiği, kimlerin zarar gördüğü ve hatta kimlerin sıkıntı yaşadığı da hiçbir zaman birilerinin umurunda olmamıştır. Yıkımı esnasında çevresinde faaliyette bulunan ve her hangi bir önlemin de alınmadığı, kavgaların yaşandığı ve hatta iş yerlerinde su baskınlarının yaşandığı, toz baskınlarının yaşandığı ve yaşanmakta olduğu, öncesinden beter bir vaziyette halkımızın gözü önünde bulunan ve vatandaşları tarafından “ bu neyin çilesini çekiyoruz” söylemlerine sebep olan, şehrimizin göbeğinden bahsediyoruz… Binlerce insanımızın yaşadığı, on binlercesinin her gün üzerinden geçtiği bir ana caddemizden bahsediyoruz. Yıkımına sevindiğimiz bu yerlerin, daha iyisinin yapılacağı umuduyla baktığımız ve bütün bu çalışmaların bizim için yapıldığı bilinciyle hoşnut olduğumuz bir çalışmadan. Yıkımı aşamasında toz içerisinde kaldığımız, halen daha kalmaya da devam ettiğimiz, Cumhuriyet Caddesinde bulunan ve kısa bir zaman sonra da toz olmaktan çıkıp çamur deryası haline gelecek olan eski SGK’ nın yıkılan alanından bahsediyoruz. Tozdan çamura geçişe az kalmıştır Yaz mevsiminin bitmesine sayılı günler kaldığı, yağmurların başlamasına az bir zaman kaldığı bu yerlerde, gerekli tedbirlerin alınmaması ve yapılması planlanan çalışmaların devam etmemesi yüzünden, bahar mevsimiyle birlikte başlayacak olan yağmurlarla birlikte, ortalığın çamur deryasına dönmesine sayılı günler kalmıştır. Vatandaşlarımızın yanı sıra, o yerleşke çevresinde bulunan esnafın içerisinde bulunduğu duruma, şu ana kadar da hiçbir kurumun ve yetkilisinin ilgi göstermemesi ve bu çirkin görüntüsüne karşı kayıtsız kalması ve problemin çözüm noktasında adım atılmaması, bu yerlerde ki çalışmaların planlamasının sonraki dönemlere devredildiğinin en net göstergesi olarak düşünülmektedir. Ancak bu yerlerin üzerinin en azından su tutmayacak veya çamurlaşmaya yol açmayacak bir malzeme ile kapatılması soruna şimdilik çare olarak yeterli olacaktır. İlimizi ziyaret gelen yerli ve yabancı turistlerinde görsel olarak rahatsız olduğu bu alan ile birlikte bilhassa Ulu Camii arkasında bulunan molozların kaldırılarak, en azından geçici bir kaldırım ile çevrelenmesi ve orta alanın çamurlaşmaya meydan vermeyecek geçici bir malzeme ile kaplanması en basit bir çare olarak görülmektedir. Bu çalışmanın, şehrimizin hangi kurumunun yetkisi çerçevesinde ise bir an önce yapılarak yaz mevsimi süresinde devam eden ve halen etmekte olan çileye son verilmesi vatandaşımızın beklentisidir.