Medeniyet Vakfı Ankara Şube Başkanı İbrahim Hakkı Toprak, Gazze'de yaşanan soykırıma karşı kimin elinden ne geliyorsa yapması gerektiğini söyledi. Toprak, boykotun sürekli devam etmesi gerektiğinin altını çizdi.

Boykotun sürekliliğine dikkat çeken Toprak, "Boykot bu aralar gündemde bu manada detayıyla ürünlerle ilgili vesaire konuşmak istemiyorum ama daha çok sürekli olması gerektiğiyle ilgili bir şeyi hatırlatmak istiyorum. 14 Ekim günü Kuveyt'ten bir fotoğraf paylaşıldı bir starbucks kafeye bomboş bu çok sevindirici bir haber olarak veriliyor ama sormak lazım 6 Ekim'de, 5 Ekim'de ve 4 Ekim'de nasıldı? Muhtemelen full, tıklım tıklım doluydu. Bugün İtalya'nın başkenti Roma’da 8 tane starbucks var Ankara'da 108 tane starbucks var ve tıklım tıklım dolu. Şimdi bizim bu tür boykot bilinci olması için 20 bin-30 bin kişinin ölmesine gerek yok. Zaten 75 yıldır bunlar bu boykotun yapılmasını hak edecek fiiller içerisinde devam ediyor. Hiçbir zaman bir şey değişmemişti. Gazze'de hadiseler çok hareketlenip duygusallık artınca bu gündeme gelip daha sonra unutulması asla kabul edilecek bir şey değildir. Bu oradaki kardeşlerimize bir ihanettir." dedi.

"Troy kartın gündeme alınması için illa 20 bin kişinin ölmesi mi gerekiyordu"

Banka ve kredi kartlarının mutlaka troy kart olması gerektiğini söyleyen Toprak, "İkinci bir mesele bizim en çok paralarımızın gittiği boykot edilmesi gerekenlerden birisi olan mastercard ile ilgili alternatif olan troy kart, 5 yıldır yapılmış ve gündeme alınmamış. Yani troy kartın gündeme alınması için illa 20 bin kişinin ölmesi mi gerekiyordu. İslami hassasiyetin yanında bir milli hassasiyet de mi yok. Bu insanlarda bu bürokratlar da bu siyasiler de bunu gündeme almak için yani illa israilin gelip buraya da mı dayanması lazım. Bu nasıl bir vurdum duymazlık, bu nasıl bir hissiyatsizlik ki böyle bir boykot bilincinin olmaması. Yıllardır biz alternatif olduğu halde troy gibi bir kart mastercard ve visa karta komisyonlarımızı göndermişiz. 20 bin kişi ölünce kıyamet kopunca troy kart aklımıza geliyor. Demek ki Gazze'de 7 Ekim'den önce biz bir işgal olduğunun farkında değildik. Müslümanlar bir işgal olduğunu farkında değildi." ifadelerin kullandı.

"7 Ekim'den 2-3 gün önce 6 bin 500 tane siyonist asker Mescid-i Aksa'ya bastı"

Son olarak Toprak, "Gerçekten de her gün 2 kişi, 3 kişi, 5 kişi… ölüyordu ancak 12 kişi, 15 kişi… öldüğünde haber oluyordu. 7 Ekim'den 2-3 gün önce 6 bin 500 tane siyonist asker Mescid-i Aksa'ya bastı. İnsanlar şimdi diyor ki ya ne oldu da 7 Ekim'de böyle bir şey oldu. 7 Ekim'den önce zaten vardı bunlar ama biz ısıtılan sudaki kurbağa misali artık buna alışmıştık. Bir diğer şey de siyaseten de bu tavırları biz böyle olaylara ısındığında koymamız lazım. 2008'de kurşun dökme operasyonu olduğunda maalesef o zamanki iktidar partisinin 210'a yakın milletvekilinin israil dostluk grubunun olduğu ortaya çıktı. Bunlar da artık bizim bir hafızaya sahip olmamız gerektiğini gösteriyor. Bunlara karşı, benim söylemek istediğim bu süreklilik ve bunun unutulmaması bunu unutulmamasının bir araç olarak boykot ve boykot bu direnişinde göbeğindeki eylemlerden biri olması lazım." diye konuştu.