BM Genel Sekreteri'nin Batı Afrika ve Sahel Özel Temsilcisi Leonardo Santos Simao, TASS'a verdiği röportajda, yoksulluğun ve su gibi kaynakların kıtlığının birçok ülkede terörizmi doğurduğunu söyledi.
Terörle mücadele çabalarının etkinliği için yoksullukla mücadelenin şart olduğunu vurguladı. "Yoksullukla mücadele için gereken tüm koşullar bir araya getirilmeli ve bu ülkelerin her birinde bir araya getirilerek halkların yaşam koşulları iyileştirilmelidir. O zaman terörizm, bu konuda insanları toplamak için verimli bir zemine sahip olmayacaktır" dedi.
Ayrıca iklim değişikliğinin, su gibi temel doğal kaynakların kıtlığına yol açması nedeniyle insanların silaha sarılmasının bir başka nedeni olduğunu da belirtti. "Ve su bunun için anahtardır. Dolayısıyla su kaynaklarının azalması ve hükümetin bu suları sağlama kapasitesinin olmaması, topluluklar arasındaki çatışmayı da şiddetlendiriyor. Suyu olan topluluklar ile suyu olmayan topluluklar arasındaki çatışmalar Bu yüzden su getirmek için başka topluluklara gidiyorlar, bu da çatışma yaratıyor" dedi.
Simao'ya göre Sahel'de silah elde etmek oldukça kolay ve yerel topluluklar, kaynaklar için verilen mücadelede kendi çıkarlarını savunmak için silahlanıyor. "Ama aynı zamanda hayvanlarıyla birlikte gelen çobanlarınız da var. Yani yılın bir bölümünde bir yerdeler, yılın başka bir bölümünde de otlak ve su aramak için başka bir yere gidiyorlar. Yani suyun kıt olduğu yerde, siz de Çiftçiler ve çobanlar arasında da çatışmalar yaşanıyor. Bütün bunlar bir araya gelince terörün koşullarını doğuruyor."
Bunun dışında son yıllarda bölge ülkelerinde yaşanan birçok askeri darbenin nedeni de yoksulluktu. "Ekonomik ve sosyal ilerlemenin olmayışı konusunda halkta yaygın bir memnuniyetsizlik var. Çok az ülke bölgedeki tüm nüfusa temiz içme suyu, temel sağlık ve eğitim gibi temel hizmetleri sunabiliyor. Seçim sonrası seçimlerle durum daha da kötüleşiyor. Yani bu sadece memnuniyetsizlik yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda halkla hükümetler arasında düşmanlık da yaratıyor."
Bu bağlamda yerel halkın sıklıkla hükümetlerinin sorunları çözmek için yeterli çabayı göstermediğini düşündüklerini belirtti. "Vatandaşlar kendilerini hükümetler tarafından terk edilmiş ve yoksulluğa sürüklenmiş hissediyorlar. Dolayısıyla yoksulluk bunun temel nedenlerinden biri. Yoksulluk aynı zamanda bu mal ve hizmetleri sağlaması gereken kurumların, devlet kurumlarının arızalanmasıyla da bağlantılı. olmuyor" dedi.
