Bugün, 17 Aralık 2025 Çarşamba
  • BIST 100

    14169,71%-0,22
  • DOLAR

    42,72% 0,07
  • EURO

    50,16% -0,05
  • GRAM ALTIN

    5964,42% 0,94
  • Ç. ALTIN

    9593,04% 0,77

Beyin göçü ülkelerin geleceğini doğrudan etkiliyor!

Dünya genelinde, göçmenlerin sayısının hızla artmasının, bu kişilerin sosyal entegrasyonu, ekonomik katkıları ve insan hakları gibi konuları daha önemli hale getirdiğini belirten Sosyolog Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, “Beyin göçü, iklim göçü ve kadın göç

GENEL 17.12.2025 17:33:33 0
Beyin göçü ülkelerin geleceğini doğrudan etkiliyor!

Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve İnsan Hakları Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (İHAMER) Müdürü Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, 18 Aralık Dünya Göçmenler Günü dolayısıyla küresel göçün yeni yönelimlerini değerlendirdi.

Göçmen işçi sayısı ise 165 milyonun üzerinde

Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, Uluslararası Göç Örgütü’nün verilerine göre dünya genelinde 281 milyon uluslararası göçmen bulunduğunu dile getirerek, “Bu rakam her geçen yıl artarak göçün küresel ve yapısal bir olguya dönüştüğünü göstermektedir. 2025 yılı itibarıyla dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 4’ünün göçmenlerden oluşması beklenmektedir. Göçmen işçi sayısı ise 165 milyonun üzerindedir.” dedi.

Göç, yalnızca ekonomik nedenlerle olmuyor!

Türkiye’nin, bu küresel sürecin önemli aktörlerinden biri olarak hem alıcı hem gönderici hem de transit ülke rolüyle kritik bir konumda yer aldığını kaydeden Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, “Göç, artık yalnızca ekonomik nedenlerle açıklanamayacak kadar karmaşık bir yapıya sahiptir. Silahlı çatışmalar, iç savaşlar, etnik ve mezhepsel gerilimler, bölgesel istikrarsızlıklar ve zorla yerinden edilmeler, günümüzde mülteci hareketlerinin en temel nedenleri arasına girmiştir. Özellikle Orta Doğu, Afrika ve Asya’daki çatışmalar, milyonlarca insanı hayatta kalmak için göçe zorlamakta; mülteci sayıları tarihsel rekorlar kırmaktadır. Bu tabloya rağmen ABD ve Avrupa ülkeleri her ne kadar daha güvenlikçi ve sınır odaklı göç politikaları benimsemiş görünse de mevcut demografik yapı ve iş gücü ihtiyacı bu ülkelerin göçmen kabulünü orta ve uzun vadede sürdürmek zorunda kalacağını göstermektedir. Bu süreç; beyin göçü, göçün kadınsallaşması, iklim krizi ve zorunlu mülteci hareketleri gibi yeni dinamiklerle şekillenmekte ve göçmenlerin yaşamlarını derinden etkilemektedir.” diye konuştu.

Beyin göçü ülkelerin geleceğini doğrudan etkiliyor

Beyin göçü konusuna da değinen Prof. Dr. Süleymanlı, “Beyin göçü, son yıllarda küresel göç hareketleri içinde giderek daha belirleyici bir olgu haline gelmiştir. Gençler, özellikle eğitim, kariyer fırsatları ve yaşam kalitesi arayışıyla yurtdışına yönelmektedir. ABD, Kanada ve Avustralya gibi ülkeler, nitelikli iş gücünü çekmek için özel programlar ve teşvikler sunarken; gelişmekte olan ülkeler genç ve eğitimli nüfus kaybı riskiyle karşı karşıya kalmaktadır. Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinde yaşlanan nüfus ve azalan doğurganlık oranları, güvenlik söylemlerine rağmen nitelikli göçmenlere olan yapısal ihtiyacı artırmaktadır. Beyin göçü artık sadece bireysel bir tercih değil, ülkelerin uzun vadeli kalkınma kapasitesini doğrudan etkileyen stratejik bir mesele haline gelmiştir. Türkiye bu bağlamda, bir yandan genç beyinlerini yurtdışına gönderen; diğer yandan soy, kültür ve inanç bağlarının bulunduğu ülkelerden göç alan bir ülke konumundadır. Bu gençlerin Türkiye’de nitelikli istihdam, akademik özgürlük ve girişimcilik imkânları bulabilmesi, beyin göçünü dengeleyici bir etki yaratabilir.” şeklinde konuştu.

Göçün kadınsallaşması ve kadın göçmenlerin artan rolü

Göçün kadınsallaşmasının, çağdaş göç çalışmalarının en dikkat çekici başlıklarından biri olduğuna işaret eden Prof. Dr. Süleymanlı, şöyle devam etti:

“2023 itibarıyla kadın göçmenlerin oranı dünya genelinde yüzde 48’e ulaşmış, 2025’te ise yüzde 50’ye yaklaşması beklenmektedir. Kadın göçmenler çoğunlukla bakım, hizmet ve ev içi emek sektörlerinde istihdam edilmekte; eğitimli kadınlar ise sağlık ve eğitim alanlarında önemli roller üstlenmektedir. Özellikle Avrupa ülkelerinde bakım ve sağlık sektörlerinde ortaya çıkan iş gücü açığı, kadın göçmen emeğine olan ihtiyacı daha da görünür kılmaktadır. Türkiye, özellikle Suriye başta olmak üzere çatışma bölgelerinden gelen kadın mültecilerin artışıyla bu süreci doğrudan deneyimlemektedir. Savaş ve şiddet ortamından kaçan kadınlar, sadece ekonomik değil aynı zamanda fiziksel ve psikolojik güvenlik arayışıyla göç etmektedir. Bu durum, kadın göçmenlerin korunması, güçlendirilmesi ve sosyal hayata katılımının önemini daha da artırmaktadır.”

İklim krizi de zorunlu göçü kaçınılmaz hale getiriyor

İklim değişikliğinin de günümüzde göçün en güçlü itici faktörlerinden biri haline geldiğine vurgu yapan Prof. Dr. Süleymanlı, “Kuraklık, sel ve aşırı hava olayları nedeniyle milyonlarca insan yaşadığı coğrafyayı terk etmek zorunda kalmaktadır. Birleşmiş Milletler’e göre 2025 yılı itibarıyla iklim kaynaklı yerinden edilmelerin 100 milyona ulaşması mümkündür. İklim krizi, özellikle çatışmalarla birleştiğinde göçü kaçınılmaz hale getirmekte; kırılgan bölgelerde mülteci hareketlerini daha da hızlandırmaktadır. Türkiye, bulunduğu coğrafi konum itibarıyla bu baskıyı en yoğun hisseden ülkelerden biridir.” ifadesinde bulundu.

Dijitalleşme göçmenleri iki hayat arasında bırakıyor

Dijital teknolojilerin, göçün doğasını köklü bir şekilde değiştirdiğini söyleyen Prof. Dr. Süleymanlı, “İnternet ve sosyal medya sayesinde, göçmenler artık birden fazla ülke arasında yaşam kurabilmekte, hem geldikleri hem de gittikleri ülkeye dair bilgi alışverişinde bulunabilmektedirler. Bu ‘çift yaşam’, onların yerel toplumlarla daha az etkileşimde olmalarına ve hatta sosyal baloncuklarda hapsolmalarına neden olabilmektedir. Dijital platformlar, göçmenlerin iş bulma süreçlerini hızlandırsa da yerel kültüre entegrasyonlarını zorlaştırabilir. Dijital teknolojinin, göçmenlerin eğitimine ve iş gücü piyasalarına erişimine sağladığı kolaylıklar, aynı zamanda onların sosyal izolasyona uğramalarına yol açabilmektedir. Göçmenlerin online platformlarda yerel halkla etkileşime geçmek yerine kendi topluluklarına yönelmesi, sosyal entegrasyonu zorlaştırmaktadır. Bununla birlikte, dijital araçlar sayesinde, dil öğrenme ve iş arama süreçleri daha verimli hale gelmekte, göçmenlerin daha hızlı adapte olmalarına yardımcı olmaktadır.” dedi.

Göç, kriz değil toplumsal dönüşüm olarak ele alınmalı

Türkiye’nin, tarihsel olarak göç yollarının kesiştiği bir ülke olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Süleymanlı, “Suriye savaşı başta olmak üzere bölgesel çatışmalar ve güvenlik krizleri, Türkiye’yi dünyanın en fazla mülteci barındıran ülkesi haline getirmiştir. Türkiye’nin göç politikaları; gönüllü geri dönüş, güvenli entegrasyon ve insan hakları temelli yaklaşımlar çerçevesinde şekillenmektedir. Göçmenler artık yalnızca korunması gereken bir grup değil, doğru politikalarla toplumsal ve ekonomik katkı sunabilecek aktörlerdir. Türkiye’nin bu süreci kriz yönetimi yerine toplumsal dönüşüm ve birlikte yaşam perspektifiyle ele alması büyük önem taşımaktadır.” diye konuştu.

Küresel göç yeni bir çağa girdi

Dünya genelinde, göçmenlerin sayısının hızla artmasının, bu kişilerin sosyal entegrasyonu, ekonomik katkıları ve insan hakları gibi konuları daha önemli hale getirdiğini belirten Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, sözlerini şöyle tamamladı:

“Beyin göçü, iklim göçü ve kadın göçü gibi kavramlar, geleceğin en önemli göç dinamikleri arasında yer almaktadır. Göçmenlerin daha insancıl ve verimli bir şekilde entegrasyonu, hem göçmenler hem de misafir ülkeler için önemli fırsatlar yaratacaktır. Göç, artık sadece bir ekonomik hareketlilik değil, insan hakları, sosyal uyum ve toplumsal kalkınma ile doğrudan bağlantılı bir mesele olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’nin de bu süreçte, hem alıcı hem de verici ülke olarak, göçü sadece bir kriz meselesi değil, toplumsal dönüşüm süreci olarak ele alması, uzun vadeli stratejilerle yönetilmesini sağlamalıdır.” (İLKHA)

Yorum Ekle

MHP Antalya Milletvekili Hilmi Durgun, Çiftçinin Sorunlarına Dikkat Çekti

Bingöl’de trafik kazası: 2 yaralı

Soykırım, kıtlık ve kaybettirilme: 2025 yılı Filistinli çocuklar için felaket yılı oldu

Bakan Yerlikaya'dan aşırı hız uyarısı: Bir can daha kaybettik, buna dur demeliyiz

Türkiye Taşkömürü 263 yeni personel alacak

Gaziantep'te hırsızlık suçundan aranan hükümlü yakalandı

Çevre, Şehircilik Bakanlığının, 2026 bütçesi TBMM’de kabul edildi

Ahmet Dal’dan “Yeter artık!”

İsra Holding’den HAKSİAD’a iade-i ziyaret

Türkiye ve Ürdün arasında sosyal hizmetlerde iş birliği adımı

Erzurum Yakutiye'de Başkan Uçar lise müdrüleriyle buluştu

DİSK Güney Marmara'dan Bursa'da kitlesel açıklama

Düzce'de yolda kalan kuryeye meslektaşlarından destek

YÖK Başkanı Özvar: ABD ve Avrupa’da baskı gören akademisyenlere kapımız sonuna kadar açık

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistinli şehit Hind Rajab’ın ailesiyle buluştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, YSK Başkanı Yener’i kabul etti

Gölcük’te sağlıklı yaşamın kapıları aralandı

Bursa Büyükşehir'den 15 bin fidanlı 'Hatıra Ormanı'

HÜDA PAR İlçe Başkanı Gözüngül, Cizre’de artan trafik yoğunluğuna dikkat çekti

Bursa’da yüksek riskli hayvansal gıdalara denetim

Okullarda işitme taramaları aralıksız sürüyor

Ruhsal yüklerin bedendeki yansıması: Bruksizm

Adıyaman’da rezerv alanında Terra Pizza hizmete açıldı

Bosna Hersek Temsilciler Meclisi Konya'da

Pervari’de kar yağışı nedeniyle minibüs şarampole yuvarlandı

MKE'nin yerli ve milli makineli tüfeği MMT göreve hazır

Milas'a TBB'den paletli ekskavatör hibe

Mudanya'da su ürünleri denetimlerine eğitim desteği

Serdal Adalı’dan MHK’ye sert eleştiri

Adıyaman’da kapalı alanlarda sigara denetimleri devam ediyor

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

Ahmet Dal’dan “Yeter artık!”

Anahtar Parti Oltu’da Saha Çalışmalarını Sürdürüyor

Vedat Kan’la 25. Gün’ de “Palandöken Belediyesi ” vardı…

Erzurum'da nitelikli üretim ve istihdamın artırılmasına teşvik amaçlı bir bakış…

PERDEDE OYUN KÖYDE ŞENLİK VAR…

ERZURUM İL TANITIM VE GELİŞTİRME KURULU KARARI…

Ruhları şad olsun…

Vali Çiftçi Bat Pazarındaydı…

Vali Çiftçi’den Türk Kızılay’ına ziyaret

Tam yerinde bir karar: görelim bakalım kimde ne kadarız…

YÖK Başkanı Özvar: ABD ve Avrupa’da baskı gören akademisyenlere kapımız sonuna kadar açık

Mudanya'da su ürünleri denetimlerine eğitim desteği

Mersin’de öğrenci taleplerine yönelik takip toplantısı

Şırnak’ta gönüllü öğretmenler öğrencileri sınava hazırlıyorlar

Adana'da okulun atıl bahçesinde 'açık hava' ders

KARAD'dan amatör telsizcilik eğitimi

Sakarya'da minikler seramikle, gençler tezhiple tanıştı

Siirt’te okuma kültürünü güçlendiren proje il genelinde yayılıyor

Mersin Büyükşehir İtfaiyesi, Eğitimlerle Kapasitesini Güçlendiriyor

Mersin Büyükşehir itfaiyesi eğitimlerle gücünü artırıyor

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 16 12 1 3 24 39
2.FENERBAHÇE A.Ş. 16 10 0 6 22 36
3.TRABZONSPOR A.Ş. 16 10 1 5 14 35
4.GÖZTEPE A.Ş. 16 8 3 5 10 29
5.BEŞİKTAŞ A.Ş. 16 7 4 5 7 26
6.SAMSUNSPOR A.Ş. 16 6 3 7 4 25
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 16 6 5 5 -2 23
8.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 16 5 6 5 5 20
9.KOCAELİSPOR 16 5 6 5 -3 20
10.CORENDON ALANYASPOR 16 3 4 9 -1 18
11.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 16 4 6 6 -3 18
12.TÜMOSAN KONYASPOR 16 4 8 4 -8 16
13.GENÇLERBİRLİĞİ 16 4 9 3 -4 15
14.KASIMPAŞA A.Ş. 16 3 7 6 -7 15
15.HESAP.COM ANTALYASPOR 16 4 9 3 -14 15
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 16 2 6 8 -17 14
17.İKAS EYÜPSPOR 16 3 9 4 -11 13
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 16 2 11 3 -16 9

YAZARLAR