Türklerin Ergenekon'dan Çıkış Destanının en önemli yerinde Bozkurt yer alır. Çin'de bir mağarada bulunan ve halen aynı mağaranın yanındaki müzede sergilenen 5. Yüzyılda Türk Hakanına ait bronz heykelinin yaptığı işaret de Bozkurt işaretidir.

Atatürk zamanındaki paralarda, pullarda, sigaralarda, Milli Eğitim Bakanlığının armalarında, Atatürk büstlerinde, Ankara Ulus'taki Atatürk heykelinde Bozkurt sembolü yer almaktadır.

Bizim çocukluğumuzda eski İlk Okul sözlüklerinin dış kapak sayfasında da Bozkurt başının resmi vardır. Bunun gibi bir çok yerlerde Bozkurt sembolu yer alır. Demek ki Bozkurdun tarihimizde önemli yeri vardır.

Başbuğ 3 Mayıs 1992 tarihinde Azerbaycan ziyaretinden döndükten sonra çeşitli illere gidiyor, teşkilatlara ziyaretlerde bulunuyordu. Başbuğun geçtiğini gören herkes yol kenarlarında durarak elleri ile Bozkurt işareti yapıyor selam veriyorlardı.

Bu işaret yeni olduğundan anlamı henüz herkesçe tam olarak bilinmiyordu. Başbuğ, Bozkurt yapan insanlara görünce şöyle bir açıklama yaptı.

"Sovyetler Birliğinin 1991 yılında dağılmasından sonra kurulan Azerbaycan Türk Cumhuriyeti'ne 3 Mayıs 1992 tarihinde yaptığımız ziyarette, Başkent Bakü'nün Azadlık Meydanında Türkçülük Bayramını kutladık. Burada toplanan bir milyonu aşkın insan bozkurt işareti yaparak beni selamlıyorlardı.

Onların bu hareketi beni 1985 yılında cezaevinden çıktıktan sonra Ülkücü hareketi toparlamak için yaptığım dış Türklerle ilgili bir toplantıya götürdü. Bulvar Palas'taki bu toplantıya Gagavuz Türklerinin liderlerinden bir bayan da katılmış ve toplantıda yaptığı konuşması sırasında Bozkurt işareti ile bizi selamlıyordu.

Bu işaret Göktürkler, Gagavuzlar, Tatarlar gibi Türk boylarınca da yapılıyordu. İşte Azerbaycan'daki bir milyon insanın yaptığı Bozkurt işareti, beni bir anda 7 yıl önce Bulvar Palas'a ve daha öncelerine götürdü. Baküdeki bu işaretle Ankara Bulvar Palasta yapılan işaret ve daha önce Türk boylarında yapılan işaret aynıydı.

Zihnimden şerit gibi geçen bu düşüncelerim arasında, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Elçibey kulağıma eğilerek, bu işaret Göktürklerden geliyor. Başta Gagavuzlar, Tatarlar, Çavuşlar ve Sakalar olmak üzere bütün Türk dünyasında kullanılıyor dedi.

Bundan sonra Türkiye'de bu işareti daha yaygın bir şekilde kullanmaya başladık.

Bu işaretin anlamı basında aşağıdaki şekilde  de açıklanmıştır.

Rahmetli Osman Bölükbaşı ile Merhum Alparslan Türkeş bir gün Kırşehir'de karşılaşırlar.

BÖLÜKBAŞI: "Yahu Türkeş, siz bir işaret yapıyorsunuz, kurda benziyor. Onu anladık da benim bildiğim Türkeş ona bir mana yüklemiştir..."

TÜRKEŞ: "Elbet ağabeyi." 
BÖLÜKBAŞI: "Peki nedir?"

TÜRKEŞ bir eliyle işareti yaparken anlatır:

"Bak ağabeyi, şu serçe parmak Türk'tür. Şu işaret parmağı da İslam'dır. Şu Bozkurt işareti yaptığımız işaretin arada kalan boşluk kısmı Cihandır. Son olarak kalan 3 parmağın birleştiği nokta ise mühürdür. Yani ağabey işaret ederek gösterirsek şu çıkar: Türk-İslam mührünü dünyaya vuracağız."

Zakir Tercan