Avustralya hükümeti, yerli halkın daha kısa yaşam beklentisi, daha kötü sağlık koşulları ve daha yüksek tutuklanma oranlarına sahip olduğunu vurgulayan yıllık bir raporun ardından, yerli halkın yaşamlarını iyileştirmek için acil eylem çağrısında bulundu.

Dünyanın en zengin ülkelerinden birinde yaşamalarına rağmen, ülkenin 27 milyonluk nüfusunun yaklaşık %4'ünü oluşturan Avustralyalı Yerliler , yerli olmayan akranlarına kıyasla önemli dezavantajlarla karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Eğitim, konut, sağlık ve hapis oranları gibi temel alanlarda zorluklar devam ediyor.

Başbakan Anthony Albanese, parlamentoya Yıllık Açığı Kapatma Raporunu sunarken, 19 temel hedefin 11'inde ilerleme kaydedildiğini ancak sadece beşinin gerçekleştirilebileceğini belirtti.

Yerli ve yerli olmayan Avustralyalıların hikayelerinin "birbirine bağlı" olduğunu söyleyen uzman, ancak "birlikte olmadığımız çok fazla alan var" dedi.

Neden önemlidir?

Hükümet verileri çarpıcı eşitsizlikleri ortaya koyuyor: Avustralyalı yerlilerin yaşam beklentisi nüfusun geri kalanından yaklaşık sekiz yıl daha kısa, hapsedilme oranları 10 kat daha yüksek ve bakım altında yaşayan çocukların sayısı artıyor.

Albanese, romatizmal kalp hastalığının yaygınlığının devam ettiğine dikkat çekerek, bunu "ülkemizin çoğunda yaşayan hafızadan neredeyse silinmiş, ancak Avustralya'nın yerlileri üzerinde etkisini sürdüren bir üçüncü dünya hastalığı" olarak tanımladı.

"Gerçek sonuçlar elde ettiğimizi" vurgularken, "yapmamız gereken çok daha fazla şey olduğunu" kabul etti. "Aradaki uçurumu kapatmak, nihayetinde bizimle bir ulus olarak gerçek potansiyelimiz arasındaki uçurumu ortadan kaldıracaktır" diye ekledi.

17 Mayıs'ta yapılacak ulusal seçimle birlikte Albanese, hükümetinin son taahhütlerini vurguladı; bunlar arasında Kuzey Bölgesi'ndeki uzak Yerli topluluklarında temel hizmetleri iyileştirmek için altı yıllık 843 milyon AU$ (530 milyon ABD$) tutarında bir yatırım da vardı. Ayrıca, uzak mağazalardaki 30 temel ürünün kentsel alanlardakinden daha yüksek fiyatlandırılmamasını sağlama sözü verdi.

Başbakan, yerli halklarla ilgili konularda siyasi gerilemelerle karşı karşıya kaldı; özellikle de Ekim 2023'te yerli halkların hakları için anayasal reformlar konusunda yapılan referandum , onun itirazlarına rağmen seçmenler tarafından kesin bir dille reddedildi.

Bir asırdan fazla bir süre İngiliz sömürgesi olan Avustralya, yerli toplulukların tamamının yerinden edilmesine ve binlercesinin öldürülmesine tanıklık etti.

Ülke 1901 yılında fiili bağımsızlığını kazanmış olsa da, şu anda devlet başkanı Kral Charles olan anayasal monarşiyle yönetilmektedir.  

Cumhuriyet olma tartışması, Kral Charles'ın bu yılın başlarında yaptığı ziyarette yeniden gündeme geldi ancak siyasi olarak durgun kalmaya devam ediyor. Yakın zamanda yapılan bir anket, Avustralyalıların monarşi konusunda eşit olarak bölündüğünü ortaya koydu: üçte biri monarşinin devam etmesini destekliyor, üçte biri cumhuriyeti savunuyor ve üçte biri kayıtsız.    

Avustralyalılar, 1999'da yapılan referandumda, cumhurbaşkanının parlamento tarafından mı yoksa halk tarafından mı seçileceği konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle monarşinin değiştirilmesi fikrini kıl payı reddetti.