AB, zorla çalıştırma kullanılarak üretilen ürünlerin Birlik pazarında yer almasını yasaklayan bir tüzüğü kabul etti. Metin, zorla çalıştırma kullanılarak üretilen herhangi bir ürünün Birlik pazarına sunulmasını veya Birlik pazarından ihraç edilmesini yasaklamaktadır.

ZORLA ÇALIŞTIRMANIN ARAŞTIRILMASI VE MÜCADELE EDİLMESİ
Kabul edilen tüzük, iç pazarda zorla çalıştırılan ürünleri hedef alan yasal işlemlerin dayandırılacağı gerekli çerçeveyi oluşturmaktadır. Komisyon, bu tüzüğün olası ihlallerinin değerlendirilmesinde yetkili makamların çalışmalarını desteklemek üzere zorla çalıştırma riski taşıyan alanlar veya ürünlere ilişkin bir veri tabanı oluşturacaktır. Olası risklerin değerlendirilmesine dayanarak, Komisyon (AB dışında zorla çalıştırma kullanılması durumunda) veya üye devlet yetkilileri (kendi topraklarında zorla çalıştırma kullanılması durumunda) bir soruşturma başlatabilir.

KONSEY’İN ONAYINDAN SONRA KABUL EDİLMİŞ OLDU.
Tüzük, Avrupa Parlamentosu Başkanı ve Konsey Başkanı tarafından imzalandıktan sonra Avrupa Birliği Resmi Gazetesinde yayınlanacak ve yayınlanmasını takip eden gün yürürlüğe girecektir. Yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 yıl sonra uygulanacaktır.

2022 ILO Modern Kölelik Küresel Tahminleri, dünya genelinde 17,3 milyon kişinin özel sektörde zorla çalıştırma mağduru olduğunu tahmin etmektedir; bu rakam 2016 ile 2021 yılları arasında yüzde 8’lik bir artış göstermiştir. Diğer 3,9 milyon kişi ise Çin işgali altındaki Doğu Türkistan, Türkmenistan ve Kuzey Kore gibi bölgelerde devlet tarafından dayatılan zorla çalıştırma (SIFL) mağdurudur. ILO’nun zorla çalıştırmanın ekonomisine ilişkin yakın tarihli bir raporuna göre, özel sektörde şirketlerin zorla çalıştırmadan elde ettiği kâr yıllık 63,9 milyar ABD dolarıdır.

 

Çin işgali altında bulunan Doğu Türkistan’da ÇKP rejimi başta Uygurlar olmak üzere Müslüman Türk halklarına karşı soykırım yapmakla suçlanıyor.

2017’den itibaren açmış olduğu toplama kamplarında, insanlık onurunu ayaklar altına alan her türlü işkence, zulüm, tecavüz ve asimilasyon uygulamaları ile yaklaşık 3 milyona  Müslüman Türke soykırım uyguladı.

Toplama kamplarında ve cezaevlerinde kurduğu sistemle başta Uygurlar olmak üzere Doğu Türkistan’ın Müslüman Türk halkını zorunlu çalıştırmaya tabi tutarak, Uygurların kanlı emeğini Batı ve İslam ülkelerine ihraç ediyor.

Doğu Türkistan’da halihazırda devam eden soykırımda, zorunlu çalıştırma, zorunlu doğum kontrolü, zorla kısırlaştırma, aileleri parçalayarak erkekleri toplama kampı ve cezaevlerine atarak, çaresiz ve savunmasız kalan kadınları da Han Çinlisi erkekler ile başbaşa bırakma, Müslüman Türk çocuklarını ailelerinden ayırarak asimile etmek gibi uygulamalar halen devam etmektedir.