Bugün, 25 Aralık 2025 Perşembe
  • BIST 100

    14227,10%0,41
  • DOLAR

    42,83% 0,03
  • EURO

    50,49% -0,06
  • GRAM ALTIN

    6168,79% -0,38
  • Ç. ALTIN

    10014,28% 0,39

ATATÜRK, SOVYETLER VE NATO

SİYASET 23.08.2024 20:49:00 0
ATATÜRK, SOVYETLER VE NATO

Atatürk Milli Mücadele’yi başlatmak üzere yola çıktığında, karşısına en çok Amerikan güdümünü (mandasını) savunanlar çıktı. Sivas Kongresi’nde neredeyse manda kabul edilecekti. Kongre’ye Tıbbiye delegesi olarak katılmış, Askeri Tıbbiye öğrencisi Hikmet’in (Boran) tepkisinden de yararlanarak böyle bir karar alınmasını engelledi ve kendi kararını açıkladı:
“Ulusun bağımsızlığını, gene ulusun azim ve kararı kurtaracaktır. Yabancı bir devletin korumasını ve desteğini kabul etmek, insanlık özelliklerinden yoksunluk, beceriksizlik ve miskinliği itiraftan başka bir şey değildir. Bu nedenle biz, ‘ya istiklal (bağımsızlık) ya ölüm’ diyoruz!..”
Bağımsızlık tutkusunu da şu sözlerle dile getirir:
“Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben ulusumun en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım…
Tam bağımsızlık, bizim bugün yüklendiğimiz görevin özüdür. Tam bağımsızlık denildiği zaman, elbette siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri, her konuda tam bağımsızlık demektir. Bu saydıklarımdan herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, ulusun ve ülkenin gerçek anlamda tüm bağımsızlığının olmaması demektir.”
*
Başta Enver Paşa olmak üzere, İttihatçılar Almancı idiler. Birinci Dünya Savaşı başlarken Ordunun komutasını Alman komutan ve kurmaylarına verdiler. O sırada Sofya’da ateşe olan Yarbay Mustafa Kemal, Enver Paşa’ya mektup yazarak buna itiraz etti. “Almanların, bizim değil kendi çıkarlarını düşüneceklerini” bildirdi…
Çanakkale cephesinde 19’ncu Tümen Komutanlığına atandığında, bağlı olduğu 5’nci Ordu Komutanı’nın bir Alman, Mareşal Liman von Sanders (LvS) olmasından rahatsız oldu. Muharebeler sırasında kararlarını beğenmediği LvS ile sürekli tartıştı. Çünkü LvS ve diğer Alman komutanların amacı zafer kazanmak değil, muharebeleri mümkün olduğunca uzatarak düşmanları Osmanlı topraklarında oyalamak ve böylece tüm güçleriyle Almanya’ya saldırmalarını önlemekti!..
Bu düşünceye bağlı olarak uygulanan yanlış taktik ve kötü yönetim sonucu savaşın kaybedilmesi olasılığı belirince, LvS panikledi. Çünkü Çanakkale muharebeleri kaybedilecek olursa düşmanlar İstanbul’u ele geçirecek ve başkentini kaybeden Osmanlı savaş dışı kalacaktı. Sonuçta korktukları başlarına gelecek, düşmanlar tüm güçleriyle Almanya’ya saldıracaktı!
Bu panikle Atatürk’e sordu: “sence çıkış yolu nedir?” Atatürk, “komutanlığı bana devretmeniz” dedi. Mareşal alaylı bir şekilde, “çok gelmez mi?” deyince Atatürk, “az bile gelir” dedi!..
Bunu söylediğinde Atatürk 34 yaşında yarbay, LvS ise 60’ın üzerinde mareşal rütbesindeydi.
LvS, Ordu komutanlığını vermedi ama işler iyice kötüleşince Anafartalar Grup Komutanlığını vermek zorunda kaldı. Görevi kabul etmek için istediği ek birlikleri de emrine verince, Atatürk kolordu seviyesinde bir birliğin komutanı oldu. Birinci ve İkinci Anafartalar zaferlerini kazanıp savaşın kaderini değiştirdiğinde, LvS de hakkını teslim etti. Önce albaylığa, ardından da Enver Paşa’nın gönülsüzlüğüne karşın, generalliğe yükselmesini sağladı…
*
Atatürk, doğuştan önder (lider) niteliklerine sahip bir dâhidir. Çocukluğundan beri bulunduğu her ortamda önder rolünü üstlendi. Yönetiminde söz sahibi olmayacağı hiçbir hareketin içinde yer almadı ve kendisini hiçbir zaman kullandırtmadı. İhtirasları aklının önünde olan Enver Paşa ise egosu biraz okşandığında kolayca kullanılabilecek bir kişiliğe sahipti.
Birinci Dünya Savaşı kaybedilince, İttihat Terakki’nin önde gelen üç paşası, Talat, Enver ve Cemal paşalar, kaçıp Almanya’ya sığındılar. Büyük dost sandıkları ve ne istedilerse verdikleri Almanların kendilerini koruyacaklarını düşünüyorlardı. Fakat emperyalistlerin dostu olmaz, kullandıkları insanlar olur. İşleri bitince çiğnenmiş sakız gibi onları atar, kullanabilecekleri başkalarını bulurlar! Bunların da başlarına aynı şey geldi. Kimse yüzlerine bakmadı.
Talat Paşa bir Ermeni tarafından şehit edildi. Katil suçsuz bulunarak serbest bırakılınca Enver ve Cemal paşalar Almanya’dan da kaçtılar. Cemal Paşa Tiflis’e, Enver Paşa Moskova’ya gitti. Cemal Paşa Tiflis’te bir Ermeni  tarafından şehit edildi. Enver Paşa Moskova’da Bolşeviklerle görüşerek, “kendisine yardım ederlerse Türkiye’de uydu bir Sovyet Cumhuriyeti kuracağını” bildirdi.
*
Atatürk Ulusal Kurtuluş Savaşı’na başlarken Sovyetlerden yardım isteyince, Sovyetler Türkiye’yi de bir uydu devlet yapmak istedi ve Türkiye Komünist Partisi’ni (TKP) kurdurdu. O buna yanıt olarak, çok yakın arkadaşlarına başka bir Komünist Partisi kurdurarak, “ben güdüm altına girmem” demek istedi. Bunun üzerine Bolşevikler, o sırada Moskova’ya gelmiş olan Enver Paşa’yı kullanabileceklerini anladı ve Atatürk’ün yerine Enver Paşa’yı desteklemeye karar verdiler.
Enver Paşa’nın, yakında Baku’da toplanacak olan Doğu Halkları Şürası’na katılmasını ve toplanacak 50 bin kişilik kuvvetle Anadolu’ya girerek hareketi ele geçirmesine karar verildi. Fakat tam bu sırada Sakarya Zaferi kazanılınca, sağduyulu bir lider olan Lenin olaya el koydu: “Gördüğüm kadarıyla Enver Paşa maceracı. Biz de sonunun ne olacağı belli olmayan bir maceraya girmeyelim. Mustafa Kemal sosyalist değil. Fakat öyle görülüyor ki akıllı bir antiemperyalist. O’nun kazanacağı zafer, ortak düşmanımız emperyalistlere büyük bir darbe olacak, bu bizim de işimize yarayacaktır” dedi ve böylece Enver Paşa projesinden vaz geçildi ve Ankara’ya yardım edilerek desteklenmesine karar verildi…
*
NATO’nun “demokrasi ve özgürlüklerden yana bir savunma örgütü olduğu”, masalına kananlar, “İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Sovyetlerin Türkiye’ye saldırgan emeller beslediğini, buna karşı Türkiye’nin NATO’ya girerek ülke bütünlüğünü koruduğunu; Atatürk yaşasaydı, O’nun da aynı şeyi yapacağını, yani NATO’ya gireceğini” öne sürmektedirler.
En dar zamanında bile Amerikan ya da Sovyet güdümüne girmeyi kabul etmeyecek kadar bağımsızlığına ve özgürlüğüne tutkun bir insan olan Atatürk, olası bir Sovyet tehdidinden korkarak NATO’ya girip Amerika’nın güdümünü kabul eder miydi?..
Olaya biraz yakından bakalım:
İkinci Dünya Savaşı’nda Sovyetler Birliği’ne saldıran Almanlar, önlerine çıkanları ezip, her yeri yakıp yıkarak Moskova ve Petersburg önlerine kadar geldiler. Kuşatılan kentlerde insanlar açlık ve hastalıklardan kırılırken, imdatlarına kara kış yetişti. Sibirya soğuklarına alışık olmayan Almanlar, tank ve diğer motorlu araçları da soğuktan çalışmayınca çareyi kaçmakta buldular. Böylece Sovyetler kara kış sayesinde yok olmaktan kurtuldu ve İkinci Dünya Savaşı’nın galipleri arasında yerini aldı. Bununla birlikte, savaşta varını yoğunu tüketmiş, çoğu asker 20 milyon kayıp vermiş, ülkesi yakılıp yıkılmış durumdaydı.
*
Osmanlı’nın “Düvel-i Muazzama” dediği, zamanın en güçlü devletleri İngiltere, Fransa, İtalya ve ABD tarafından ülke işgal altında. İşgalciler tarafından desteklenen, “megali idea” masalı ile beyinleri yıkanmış fanatik Yunanlar üzerimize saldırmış, Anadolu’da ilerlemekte. Bu koşullarda, yani tehdit değil işgal ve saldırı altında iken bile Amerikan mandasını kabul etmeyip “Ya İstiklal Ya Ölüm” demiş bir insan, şimdi kolu kanadı kırılmış durumdaki Sovyet tehdidinden korkup Amerika’ya teslim olur muydu?
Ordunun komutasının Alman komutanlara verilmesine bile karşı çıkan bir insan, tüm silahlı kuvvetlerini Amerikalı bir generalin emrine verir miydi?
Amerika’nın kullanılmış silahlarını alacağım diye özenle kurup geliştirdiği ve tam bağımsızlık için zorunlu gördüğü, ulusal savunma sanayisini yıkar mıydı?
“Tam bağımsızlık” diyen bir insan, “Milli Savunma”nın yanında, başına özellikle “milli” sıfatını koyduğu MİT ve Milli Eğitim ile Dışişleri’ni Amerikalılara teslim eder miydi?..
Amerika’nın TSK içinde, personelinin aylığını bile kendisinin verdiği “Özel Kuvvetler Komutanlığı” kurduktan sonra, bunun da asker ve sivillerden oluşan, “Kontrgerilla” ya da “Gladyo” olarak adlandırılan, tüm yurtta yaygın karanlık bir örgüt ağı oluşturmasına izin verir miydi?
NATO’cu arkadaşlar kararlarını, bu sorular üzerinde düşündükten sonra versinler!..

 

 

Prof. Dr. Süleyman Çelik (scelik44@gmail.com)
 

Yorum Ekle

HAKSİAD: 28 Bin TL insanca yaşam için yetersiz

Malatya'da sürücüsünün direksiyon hâkimiyetini kaybettiği otomobil döner salonuna daldı

İşgal zindanlarında esirlere sistematik işkence ve aç bırakma

Mardin’de genç hafızlar finalde bir araya geldi

Yetimler Vakfı Regaip Kandili münasebetiyle Gazze'de sıcak yemek dağıttı

Malatya’da spor altyapısına önemli yatırım

Perakende sektöründen ‘Pazar tatili’ çağrısı

Can Armando Güner Galatasaray’ın radarında

Malatya'ya dev spor yatırımı... Tecde Spor Kompleksi’ne temel

Bursa Büyükşehir'den taşkınlara karşı temizlik seferberliği

Bursa Büyükşehir’den Vakıflar kararına tepki: Antakya Ulu Cami’yi zamanında bitirebiliriz!

Prof. Dr. Yasin Aktay: Türkiye, modernleşme ve batılılaşma adı altında kendi kimliğinden uzaklaştırıldı

Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yolcu rekoru

Adıyaman’da yeni yıla doğru çiçek satışlarında artış yaşandı - Videolu Haber

2025'te en fazla imza Mattia Ahmet için toplandı

Mehmet Akif Ersoy Gölcük’te anıldı

Zincir marketler için pazar günü uzlaşısı

Konya’da maddi hasarlı zincirleme trafik kazası

Konya’da dolandırıcılık operasyonu: 3 ilçede milyonluk vurgunlar önlendi

Belediye Başkanı Taşkın'dan muhtarlarla istişare toplantısı

Yeşilay'dan uyuşturucu haberlerine ilişkin kamuoyuna ortak hassasiyet gösterme çağrısı

Türkiye ile Kuzey Makedonya arasında eğitimde yeni dönem... Kuzey Makedonya'da 'Türk Okulu' açılacak

Mersin Büyükşehir hizmetlerini güçlendiriyor

Çorum’da Halk Ekmek’te fiyat değişmedi

Kars’ta Hanımlara Yönelik Regaib Kandili Özel Programı düzenlendi

Bilgin: Regaib ve diğer kandil geceleri Müslüman'ın manevi hasat zamanıdır

29’uncu Geleneksel Tüketici Ödülleri için başvurular başladı

Miniklerden camide anlamlı buluşma

Konya Umut Kervanı’ndan Regaib Kandili’nde onlarca aileye alışveriş kartı desteği

Kapıkule’de uyuşturucu operasyonu: 31 kilogram kokain ele geçirildi

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

Dua etmek için bahanemiz olsun işte…

TYB den Rektör Hacımüftüoğlu’na teşekkür…

REGAİP KANDİLİ EMEKÇİYE UMUT OLSUN...

Vedat Kan’la 25. Gün’ de “Emeğin adı ” vardı…

ERZURUMSPOR GENÇLERİYLE DİRENDİ VE UMUT VERDİ...

Ahmet Dal’dan Tribünlere Net Mesaj: “Bu Takım Zirve İçin Oynuyor!”

Kaldırın şu taşı bakalım altından ne çıkacak?

TYB Erzurum Şubesinden “aykırı güzel ağabey” için vefa sohbeti

SERKANDAŞ SİGORTA ERZURUM BÜYÜKLER AMATÖR KÜME'DE 4. HAFTA TAMAMLANDI

SAHADA İNANÇ KENARDA EMEK

Türkiye ile Kuzey Makedonya arasında eğitimde yeni dönem... Kuzey Makedonya'da 'Türk Okulu' açılacak

Erasmus+ Bursa'ya 2025'te 535 katılımcı hareketliliği sağladı

Sakarya'da Türk İşaret Dili kursu tamamlandı

Muğla Büyükşehir gönüllü itfaiyeciler yetiştiriyor

Bursalı gençlerin eğitim desteği hesaplarda

Türkiye ile Kuzey Makedonya arasında eğitim iş birliği

Kocaeli Çayırova’da kitap kahvelere 91 bin ziyaret

Kocaeli’de Afet Bilinci Animasyonla Öğreniliyor

Kayseri Üniversitesi Aşçılık Bölümü Öğrencileri Önlük Töreniyle Mesleğe Adım Attı

İzmir’de Dijital Sanat ve Yapay Zekâ Masterclass’ı

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 17 13 1 3 27 42
2.FENERBAHÇE A.Ş. 17 11 0 6 25 39
3.TRABZONSPOR A.Ş. 17 10 2 5 13 35
4.GÖZTEPE A.Ş. 17 9 3 5 12 32
5.BEŞİKTAŞ A.Ş. 17 8 4 5 8 29
6.SAMSUNSPOR A.Ş. 17 6 4 7 2 25
7.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 17 6 6 5 9 23
8.KOCAELİSPOR 17 6 6 5 -2 23
9.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 17 6 6 5 -6 23
10.CORENDON ALANYASPOR 17 4 4 9 1 21
11.GENÇLERBİRLİĞİ 17 5 9 3 -3 18
12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 17 4 7 6 -4 18
13.TÜMOSAN KONYASPOR 17 4 8 5 -8 17
14.KASIMPAŞA A.Ş. 17 3 8 6 -10 15
15.HESAP.COM ANTALYASPOR 17 4 10 3 -15 15
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 17 2 6 9 -17 15
17.İKAS EYÜPSPOR 17 3 10 4 -14 13
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 17 2 12 3 -18 9

YAZARLAR