14197,16%-0,23
42,80% 0,02
50,29% 0,26
6075,15% 1,74
9754,73% 1,17
Ne diyordu şair:
Aslan aslı sorulmaz,
İtten doğan it olur,
Aslandan doğan aslan olur.
Bu memlekette sorun şu:
Herkes kendini aslan sanıyor,
ama ortalık havlayanlardan geçilmiyor.
Bugün bakıyorsun;
makam var, unvan var, kürsü var, mikrofon var…
Ama ağızdan çıkan ses, sokak artığı.
Çünkü kravat karakter yapmıyor,
koltuk da adam etmiyor.
Aslan aslı sorulmaz diyor şair.
Çünkü aslan yürüyüşünden belli olur.
Sessizdir ama ağırlığı vardır.
Gösteriş yapmaz, iz bırakır.
Bağırmaz, hatırlatır.
Ama it?
Her yere işer.
Her güce kuyruğunu sallar.
Bugün A der, yarın B’ye havlar.
Dün sövdüğüne bugün methiye dizer.
Çünkü onun meselesi duruş değil, mama kabıdır.
Bizim memlekette en hızlı yükselenler genelde bunlar oluyor.
Neden mi?
Çünkü omurgalı olmak zahmetli iştir.
Rüzgâr nereden eserse oraya dönenler için hayat daha konforlu.
Bir bakıyorsun:
Dün “hain” dedikleriyle bugün aynı masadalar.
Dün “ahlak” diye bağıranlar bugün sus pus.
Dün “millet” diyenler bugün cebini sayıyor.
Sonra çıkıp diyorlar ki:
“Beni yanlış anladınız.”
Yok.
Seni yanlış anlamadık.
Seni doğru tanıdık.
Aslandan doğan aslan olur.
O yüzden zor zamanlarda belli olur.
Herkes kaçarken o durur.
Herkes susarken o konuşur.
Herkes eğilirken o dimdik kalır.
İtten doğan da it olur.
Kalabalıkta havlar,
yalnız kalınca siner.
Güçlünün yanında cesur,
haklının yanında kördür.
Bu yüzden bugün mesele kimin ne söylediği değil,
kimin ne olduğudur.
Çünkü unvanlar geçici,
manşetler sahte,
alkışlar kiralıktır.
Ama karakter?
O kalıcıdır.
Şair boşuna dememiş:
Aslan aslı sorulmaz.
Soranlar genelde aslan olmayanlardır.