Tarihçi-yazar Murat Akan hocam dünya genelinde her geçen gün gelişmekte olan ekonomik- siyasi, sosyal- sağlık problemleri ve yaklaşan tehlikeler hakkında toplumu bilinçlendirmeye çalışıyor. Son analizlerinden birisi olan “Sivrisinekler ve keneler” videosu daha çok dikkatimi çekti,  çünkü,  görünürde pek  ehemmiyet arz etmeyip,  yalnız oldukça sinsi bir plan olduğunu konuya hakim olunca anladım. Devletçe artık konvansiyonel silah üretmenin en yüksek kalite derecesine ulaştık. Fakat, dünyayı kendi çıkarları ve kötü amelleri için kullanmak isteyen  bir grup insan kılıklı iblis yığını Türk milleti ile bu konuda da baş edemeyeceğini çoktan hesaplamış ve ağır, yüklü maliyetli,  zaman alan silah üretmekle vaktini boşa harcamaması gerektiği kanaati ile başka çirkin yollara baş vurmaktadır. Murat  bey  Guardian  gazetesinde  ABD Temsilciler Meclisinin “genetiği değiştirilmiş sivrisinekler ve keneler” hakkında   ABD ordusunun milyonlarca sinek, kene ve sivrisineklere  DNA-sı değiştirilmiş  madde enjekte edildiği haberini alınca soruşturma başlattığını okuduğunu söylemişti.   Ben de   İndependent ‘in  Türkçe versiyonu olan  gazetesinde  haberi buldum  ve  yayınlanmış  o  makaleden alıntı ile konuya girmek istiyorum: ABD Temsilciler Meclisi üyeleri Pentagon'dan üst düzey yetkili ABD ordusunun keneleri biyolojik silah niyeti ile kullandığını açık belirtmiş  ve gazetedeki  araştırma haberi buna istinaden hastalık taşıyan keneleri “silah haline getirmek” için deneyler yapıp yapmadığını ve bu tür böceklerin laboratuar dışına bırakılıp bırakılmadığını açıklamasını istedi. Çünkü, Amerika’da kene ısırmaları vakaları  oldukça artmış.  Hastalığın adı  “Lime” diye geçiyor, bu tanı ile her yıl 300 binle 430 bin sayı arasında  şikayetler kayda alınıyormuş.  Bakteri bulaşan kişi 36-48 saat içinde kızarıklık, ateş, baş ağrısı ve yorgunluk şikayetleri ile doktora başvuruyor.  Ülkemizde Kırım- Kongo kanamalı ateş vakaları ile aynı şikayetler son iki yılda artış gösterdiğini hekimlerimiz vurgulamışlar.  İnsanların yeşillik alanlarda kalabalık olduğu yerlerde daha fazla ortaya çıkması da ilginç durum. ABD Temsilciler Meclisi’nden geçen yasa tasarısına göre ABD Savunma Bakanlığı’nın 25 yıllık süre zarfında küçük örümcekleri de içeren biyolojik savaş testleri yapıp yapmadığı genel müfettişlerce araştırılacak. Bu alıntı gazetedendi, konuya “The simpsonlar” çizgi filiminde de değinmiş: Filmde bir oyuncak  fabrikasında  genetiğine virüs, enfeksiyon enjekte edilmiş sivrisinekleri oyuncakların içine bırakarak oyuncak başlığını kapatıyorlar. Çocuk Simpson bu oyuncaklardan birini alır ve oynarken oyuncağın içinden çıkan sivrisinek kolunu ısırır, ısırık yeri alerji olan çocuğu hastanede doktor muayene ederken kızaran yer için tanı koyamıyor. Yukarıda tanımladığım o küreselci gruplaşma sızdıkları devletlerdeki bazı fonlara  maliye aktararak bu planın eksiksiz işlemesine hizmet ediyorlar.  Bill Gates gibi küreselcilere hizmetçi olan insanlık  düşmanlarının bu planların bizzat gerçekleştireni, sponsoru olup,  söz konusu vahim planlar için özel laboratuarlar kurduğu hakkında haberler tarafsız ve vicdanlı araştırmacı- yazarlar tarafından ortaya çıkarılıyor. Patojen maddeler taşıyan bu sivrisinekler koloni askerleri gibi biyolojik silah sıfatı ile kullandıklarını bunun için de bu haşereleri doğaya saldıklarını Amerika Ordusu itiraf etmiş. Önümüzdeki yıllarda artık kanlı savaşlara gerek kalmayıp insan nüfusunu azaltmak için daha düşük maliyetli ve hızlı öldürücü “silah” olarak bu sivrisinekleri zabt etmek ve yönetmek isteyecekleri ülkelerin doğasına salacaklar. Peki, bu duruma karşı  nasıl tedbir alırız? Bu öyle bir tehlike ki,  her mevsim değişikliğinde etrafımızda mutlaka sinekler, sivrisinekler olur, eve kadar girerler.  Bu haşerelerden, doğada iken de kenelerden nasıl korunacağız? Her şeyden önce doğayı temiz tutmakla sinek türünden haşerelerin sevdiği çevre kirliliğine sebebiyet vermeyeceğiz.  Daha sonra eczacılık, tıp alanında cilde sürüle bilecek koruyucu merhem, kolonya, sprey türü sineksavar içerikler üretmek için tıp alanına hakim araştırmacıları teşvik etmekte fayda var.  Ev ortamında ise haşerelerin kokusundan rahatsız olup terk edecekleri bitki ve koku tütsülerini günlük yaşantımıza ekleyeceğiz. Çevre temizliğine dikkat ederek dışarıda çöp ve yiyecek  kalıntıları bırakmamakta titiz davranacağız. Çevre temizliği konusunda ülkemizde diğer illere örnek şehir olan Kayseri Belediyeleri, Kaymakamlık ve Valilik yöneticileri adeta bir birileri ile yarışır gibi şehrin çim yapısını, sokakların genel temizliğini, çevrenin tertip-düzenini titizlikle kontrol altında tutuyorlar. Haşerelerden gelecek zararlara karşı çevre temizliği oldukça mühimdir.  Dilerim ki, tüm illerimiz çevre temizliği hassasiyetine azami önem verirler ve ileride ülkemize böyle haşere saldırıları olursa çok zor olmadan karşısını ala bilelim. VÜSALE   ALİ