Almanya için Alternatif (AfD) partisinin, yaklaşan Almanya seçimleri öncesinde göçmen karşıtı son kampanyası tartışmaya yol açtı.

Partinin Karlsruhe kenti teşkilatının seçim kampanyası kapsamında, üzerinde "Sınırdışı için tek yön bilet" yazılı ve QR kodu bulunan uçak bileti görünümlü el ilanlarının posta kutularına bırakıldığı görüntüleri tepki topladı.

El ilanlarında, erken seçim tarihi olan 23 Şubat uçuş tarihi olarak belirtilirken, varış noktası olarak ise "Almanya’dan güvenli menşe ülkesine" ifadeleri yer aldı.

AfD'nin dağıttığı "biletlerde" yer alan "Biniş saati 08-18:00" şeklindeki kod, Neo-Nazi referansları içerdiği şüphesiyle de tepki topladı. 18 şeklindeki sayı kombinasyonu, aşırı sağ çevrelerde Adolf Hitler'e bir gönderme olarak kullanılıyor; çünkü "1 ve 8" sayıları, alfabenin "A" ve "H" harflerine karşılık geliyor.

Bu sayılar, aşırı sağ grupların kodlanmış mesajlar yoluyla ideolojik göndermeler yapma yöntemlerinden biri olarak biliniyor.

AfD'nin kampanyasında bu tür bir referansın yer alması, partinin radikal ve ayrımcı unsurlarla bağlantılarına dair tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.

“Halkı kin ve düşmanlığa tahrik şüphesiyle” soruşturma başlatıldı

AfD Karlsruhe teşkilatı, bu el ilanlarını sosyal medya platformu X üzerinden de paylaştı. AfD milletvekili Marc Bernhard, yaklaşık 30 bin el ilanının basıldığını ve bunların seçim stantlarında ya da doğrudan posta kutularına dağıtıldığını doğruladı.

AfD’nin Göppingen bölge teşkilatı da sözkonusu sahte bileti kendi X hesabında paylaşarak, göçmen kökenlileri hedef alan bir dil kullandı; "Burası güzeldi. Ancak vatanınız da güzel. Kendinize iyi bakın. Uçak biletiniz bizden" ifadelerini kullandı.

Posta kutularına bırakılan ilanlar ve sosyal medyada kullanılan dil büyük bir infiale neden olurken, polis olayla ilgili olarak “halkı kin ve düşmanlığa tahrik şüphesiyle” soruşturma başlattığını açıkladı.

"Sınırdışı Takvimi 2025"

AfD’nin Saksonya-Anhalt eyalet teşkilatı ise bir başka kampanya ile dikkatleri üzerine çekti.

Teşkilatın internet sitesinde, "Sınırdışı Takvimi 2025" adı verilen bir ürün tanıtıldı. En az 50 Euro bağış yapan kişilere bu takvimin gönderileceği duyurulurdu.

Takvimin ön yüzünde bir uçak görseli bulunurken, yanında "Sosyal dolandırıcılık yerine uçuş" yazısı yer alıyor.

Bu slogan, Alman devletinden destek alarak yaşayan göçmenleri hedef alan ayrımcı ve kışkırtıcı bir mesaj olarak değerlendiriliyor.

AfD’nin seçim programında kitlesel sınırdışı da var

Almanya için Alternatif (AfD) partisinin, giderek daha kışkırtıcı bir üslup benimsediği dikkat çekiyor.

Alice Weidel’in başbakan adayı olarak seçilmesinde kullanılan “Almanya için Alice” sloganı, AfD’nin kısaltmasını içermenin yanısıra, Nazi döneminin sloganı “Almanya için her şey” ile bir benzerlik taşıyor.

Uzmanlar, bu sloganın bu çağrışımı yapacağının açıkça bilindiğini ve kasıtlı olarak tercih edildiğini öne sürüyor.

Alice Weidel, geçen haftasonu yapılan seçim kurultayında, hükümete gelmeleri durumunda göçmenlere yönelik politikaları, sert ve kısıtlayıcı önlemlerle şekillendireceklerini ve "kitlesel tersine göç" uygulamasına geçeceklerini duyurdu; yani Almanya'da yaşayan göçmen kökenli bireylerin ülkelerine zorla geri gönderileceklerini açıkladı.

Partinin seçim programında, "Minare inşa edilmesi ve ezan okunması yasaklanmalı. Başta okullar olmak üzere kamuya açık yerlerde başörtüsü takmak yasaklanmalı" ifadelerine yer verilerek, Müslüman toplumu hedef alan ve dini özgürlükleri kısıtlamaya yönelik öneriler gündeme getirildi.

Bu söylemler, Almanya'da daha önce tartışılmış ve İsviçre ile Hollanda gibi ülkelerde de uygulamaya konulmuş olan "minare ve ezan yasağı" gibi politikaları yeniden canlandırmayı amaçlıyor.

Programda ayrıca, ebeveynlerinden sadece biri Alman vatandaşı olan çocuklara ve göçmen kökenli ailelerin Almanya'da doğan çocuklarına Alman vatandaşlığı verilmesinin önlenmesi gerektiği ifade edildi.

SPD’li milletvekilinden tepki: "AfD en çirkin yüzünü sergiliyor"

AfD’nin kampanyalarına sert tepki gösterem sosyal demokrat SPD’li Federal Meclis milletvekili Macit Karaahmetoglu, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, AfD’nin girişimlerini "doğrudan bir nefret söylemi" olarak tanımladı.

Karaahmetoglu, "AfD, artık en çirkin yüzünü sergiliyor. Parti lideri Alice Weidel, erken zafer sarhoşluğu içinde insanlık dışı kavramları savunuyor. AfD’nin Almanya için öne sürdüğü fikirler sevmedikleri unsurları ortadan kaldırmaya odaklanmış durumda. Rüzgar türbinlerinden toplumsal cinsiyet çalışmaları yapan akademisyenlere, hatta göçmen kökenli bireylere kadar birçok şeyin, gerekirse şiddet yoluyla, ortadan kaldırılması gerektiğini savunuyorlar. AfD, bu tür provokasyonlarla hangi zihniyetin ürünü olduğunu giderek daha açık bir şekilde ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.

Cem Dalaman