Ağıralioğlu’ndan referandum çağrısı: ‘Kürtler bizim kardeşimiz, PKK düşmanımızdır’

“Biz PKK’yla savaştık, Kürtlerle hiç savaşmadık”

Ağıralioğlu, Türk milleti ile Kürt halkı arasında bir çatışma tarihi olmadığını belirterek, “Trump’ın açıklamalarından Türklerle Kürtler yüzyıllardır savaşıyormuş gibi bir algı üretiliyor. Nerede savaşıyormuş? Biz PKK’yla savaştık, Kürtlerle savaşmadık. Örgüt içi infaz adı altında dağlarda öldürülen Kürt gençlerinin hesabını versinler önce,” dedi.

“PKK’dan gelen barış metnine dayalı bir süreç, milletin hafızasına hakarettir”

Ağıralioğlu, PKK tarafından yayımlanan bildirinin içeriğine ilişkin sert eleştirilerde bulunarak, açıklamayı “devlet ve millet varlığına yönelik bir hakaret” olarak değerlendirdi. “Dağlarda Kürt çocuklarını öldüren, kız çocuklarının ırzını çiğneyen örgüt mensuplarının geçmişine güzellemeler yapılmasını kabul etmiyoruz,” diyen Ağıralioğlu, PKK’nın “silah bırakma” kararının meşruiyetinin olmadığını, çünkü ortada bırakacak bir silah kalmadığını ifade etti.

“PKK’nın tasfiyesiyle PYD-YPG meşrulaştırılmak isteniyor”

Ağıralioğlu, sürecin yalnızca Türkiye’deki PKK varlığıyla sınırlı olmadığını vurgulayarak, Suriye’nin kuzeyindeki PYD-YPG oluşumlarına dikkat çekti. “PKK tasfiye edilirken PYD ve YPG’ye uluslararası şemsiye açılmaya çalışılıyor. Bu bir teröristan planıdır. NATO müttefikimiz ABD’nin bu planın aktörü olması ise utanç vericidir,” dedi.

“Siz PKK’nın canını okuyacağız diye seçildiniz, şimdi can yoldaşı oldunuz”

AK Parti iktidarının geçmişte “PKK’yla mücadele” vaadiyle seçim kazandığını, bugün ise süreç yönetiminde PKK ile müzakere edilir bir pozisyona evrildiğini belirten Ağıralioğlu, “Bu meşruiyet krizidir. Geçmişte Öcalan’ı serbest bırakacaklar diye muhalefeti suçlayanlar, bugün Öcalan’a ‘kurucu önder’ diyerek teşekkür ediyor,” dedi.

Referandum çağrısı: “Yetkiyi milletten aldınız, millete soracaksınız”

Ağıralioğlu, sürecin halkın onayına sunulmadan yürütülmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, referandum çağrısını yineledi. “Bu meselede karar verici millet olmalıdır. Bedeli millet ödedi. Şehit analarına yemek vermekle toplumsal rıza oluşturamazsınız,” dedi.

“Bir kişiyi öldüren katil, 40 bin kişiyi öldüren sayın mı oluyor?”

Hükümete yönelttiği sorularla sert eleştirilerde bulunan Ağıralioğlu, PKK’nın terör eylemleriyle hayatını kaybeden binlerce vatandaşın hatırlatmasını yaptı. “Bir kişiyi öldüren katil sayılıyor ama 40 bin kişinin ölümüne neden olan örgüt liderine ‘sayın’ deniyor. Bu milletin vicdanı buna isyan eder,” ifadelerini kullandı.

“PKK silah bıraksa ne olur, PYD duruyor, KCK yerli yerinde”

Ağıralioğlu, silah bırakma sürecinin kapsamlı olması gerektiğini vurgulayarak, “PKK bırakmışsa PYD ne olacak? KCK ne olacak? Irak ve Suriye'deki yapılanmalarla ilgili ne düşünüyorsunuz? Bu sorulara yanıt verilmeli,” dedi.

“Terörsüz Türkiye bizim de idealimiz ama bu süreç güven vermiyor”

“Biz terörsüz bir Türkiye’yi elbette isteriz. Ama barış adı altında yürütülen bu süreç, ne şeffaf ne de güvenilir. Bu millete, evlatlarına ve ödenen bedellere saygı duyan bir hükümet süreci açık, net ve halkın onayıyla yürütmelidir,” diyerek sözlerini sürdüren Ağıralioğlu, çözüm süreci deneyiminden ders çıkarılmadığını da ifade etti.

“Evlatlarını toprağa vermiş annelerin kongresi toplansın”

PKK’nın kongre kararı üzerinden hükümeti eleştiren Ağıralioğlu, “Yenikapı’da şehitlerin tabutlarıyla bir kongre toplayın. Evlatlarını kaybetmiş anaların, protezle yürüyen gazilerin sesini duyun. Eğer bu süreci meşru zeminde tartışacaksak, işte hakem orasıdır,” şeklinde konuştu.

“Siyasetin ahlaki üstünlüğü kalmamıştır”

Siyasetteki tutarsızlıkların altını çizen Anahtar Parti lideri, “Bugün DEM’le sarılıp kucaklaşanlar, dün onları meşru zemine çekmeye çalışan muhalefete hakaret ediyordu. Siyasi çıkar için dostluklar ve düşmanlıklar bu kadar hızlı değişmemeli. Bu, milletin siyaset kurumuna olan güvenini yerle bir eder,” dedi.

“Türk ile Kürt arasında savaş olmamıştır, bu bir kardeşlik tarihidir”

Konuşmasında toplumsal birlik vurgusuna da yer veren Ağıralioğlu, “Türk ile Kürt arasında savaş değil kardeşlik tarihi vardır. Biz bugüne kadar PKK’yla savaştık, Kürtlerle değil. Bu kardeşlik hukukunu sabote etmeye çalışanlar karşısında sesimiz gür çıkacaktır,” dedi.

"Şeffaflık ve millet iradesi olmadan bu sürece güvenilemez"

Son olarak hükümete seslenen Yavuz Ağıralioğlu, sürecin ancak şeffaflık ve millet onayıyla meşru hale gelebileceğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Bu milletin aklıyla alay eder gibi barış hamlesi yapamazsınız. Bedel ödeyenlerden rıza alınmadan bu süreci sürdüremezsiniz. Eğer gerçekten ‘Terörsüz Türkiye’ diyorsanız, referanduma gidin. Hakem millettir. Milletin onay vermediği bir barış, barış değildir.”

Kaynak : PHA