‘Erdoğan Kürt meselesini çözerse Cumhuriyet’in ikinci kurucusu olarak anılacak bir pozisyona gelecektir.’ diyen Ömer Öcalan, ‘100 yıl sonunda kendi gerçekliğiyle yüzleşen Cumhuriyet’ten kalan en büyük sorunun çözümünde rol almış olacaktır.’ ifadelerini kullandı.

Terör elebaşı Abdullah Öcalan ile İmralı’da ilk görüşmeyi yapan DEM Parti Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, süreç hakkında PKK’nın yayın organı Yeni Yaşam gazetesine konuştu. Ömer Öcalan, “Yapılacak çağrının şekli de tartışılıyor kamuoyunda. Sizce nasıl yapılacak? Görüntülü olması fark yaratır mı? Ya da nasıl adımlar atılmalı?” sorusuna şu yanıtı verdi:

ULUSLARARASI OTORİTELER BÖYLE BAKARMIŞ!

“Bu kayıtlar çok önemlidir. Yani görüntülü ve yazılı yapılacak herhangi bir açıklamanın arasında fark vardır. İletişim teknolojileri döneminde yaşıyoruz. Sayın Öcalan’ın görüntüsü büyük bir özlem ve beklentidir. Burada devletin tavrı ne olur bilmiyorum ama en azından bu bir samimiyet göstergesi olur ve görüntülü bir mesaj da büyük bir etki yaratır, Türkiye’yi de sıçratır, bir-iki adım ileri götürür. Uluslararası otoriteler de böyle bakar.

“Türkiye’nin kendi sorununu çözebilen, kendi gerçekliğiyle yüzleşebilen konumunu ortaya çıkarır. Türkiye’nin yönetilen değil, Ortadoğu’da, Avrupa’da ve yakın sınırlarda etkisi olan bir özne konumuna geldiğini vurgular. Ama bunun için cesarete, ferasete ihtiyaç vardır. Ben Meclis’te de söyledim. Cumhurbaşkanı eğer iktidarını düşünecekse bu 23 yıl yerine 25 yıl, 30 yıl gibi bir rakamsal değişikliktir. Ama Kürt meselesini çözerse Cumhuriyet’in ikinci kurucusu olarak anılacak bir pozisyona gelecektir. 100 yıl sonunda kendi gerçekliğiyle yüzleşen Cumhuriyet’ten kalan en büyük sorunun çözümünde rol almış olacaktır. Diğer yandan Sayın Öcalan’ın mesajının bugün Türk basınının ‘silahları bırakın çağrısı mı yapacak’ ve benzeri şekillere indirgediği, on cümleden oluşacak teknik bir mesaj olmayacağını düşünüyorum. Sayın Öcalan mesajında geniş bir çerçeve çizecek. Bağlamı ve etkisi güçlü olacak, sadece Türkiye ile ilgili değil, Ortadoğu’ya da etki edecek, dünyaya yönelik bir mesaj olacağı kanısındayım.”

Lozan’ın düşmanları Sevr’in savunucuları

Sevr Antlaşması, emperyalist güçlerce “Kürdistan” dayatmasını içeriyordu. Fakat Kurtuluş Savaşımız Sevr’i parçaladı. Kürdistan girişimi, Lozan’da tarihe gömüldü.

Bugün Sevr’ci güçler, PKK ve DEM Parti’yi kullanarak ikinci kez Sevr’i uygulamaya çalışıyor. Bu yüzden de Cumhuriyetimizin tapu senedi olan Lozan’ı sık sık hedefe oturtuyor.

DEM Parti özellikle Lozan Antlaşması’nın yüzüncü yılında çok sayıda konferans yaptı. Geçen yılın temmuz ayında PKK’nın televizyon kanalı Medya TV’de konuşan DEM Parti Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Lozan’dan sonra 1924 Anayasası’yla birlikte Türkiye bambaşka bir iklime kapı araladı. Kürt sorunu 100 yıllık bir sorundur. Yani kayyım ataması bir kere Lozan mantığının devamıdır. Hatta derinleşmiş halidir.” ifadelerini kullandı.

Mayıs 2023’te İsviçre’de “Kürdistan Diasporası” adlı bir oluşumun düzenlediği Lozan’ın 100. yılı konferansına katılan DEM Partili Osman Baydemir de Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu olarak kabul edilen Lozan Barış Antlaşması’nı hedef aldı. Baydemir, “Her şeyden önce bu konferans benim açımdan bir anma değil, Lozan Antlaşması'na karşı bir protestodur. Lozan başka bir yönüyle bazı devletlerinin kuruluş tapusudur. Lozan bazı devletlerin kuruluş tapusu, Kürt ve Kürdistan’ın ise kefeni olmuştur. Kürdistan’ı dört parçaya böldüler her bir parçasına kefen giydirdiler.” dedi.

Yine 2023 Ağustos’unda DEM Parti’nin oluşumu “Halkların Demokratik Kongresi”, İstanbul’da CHP’li Şişli Belediyesi’nin tahsis ettiği salonda Lozan Antlaşması’nı hedef almıştı. Türkiye’nin güneydoğusunun sözde Kürdistan olarak nitelendiği toplantılarda “Lozan Antlaşması’nı yok edeceğiz.” denildi. Sözde Kürdistan’ın kabul edildiği yeni antlaşmalar istendi.

İşte Ömer Öcalan’ın “Cumhuriyet’in kurucusu olursunuz” dediği durum, bu gerçek üzerinden inşa ediliyor.

‘Cehennemi yaşarsınız’ tehdidi

DEM Parti’li Ömer Öcalan, 31 Ocak’ta İmralı’da terör elebaşı Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeyi anlatmıştı. DEM’li vekil Öcalan’ın sözlerini şöyle aktarmıştı:

“Dedi ki; ‘Türkiye bu meseleyi çözerse bu ülkede model olur. Bu mesele çözülmezse Türkiye Devleti Anadolu'ya çekilir ve orada cehennemini yaşar.’ Bunlar söylendi. Yani söylediğim şeyler kayıt altına alınmış. Ne fazla ne eksik.”

Ömer Öcalan, PKK’nın silahlı mücadelesinin sona ermeyeceğini de şu sözlerle savunmuştu:

“40-50 yıl önce silah alıp silahlı mücadeleye başlayan insanlar, bir şeylerin neticesinde bunu yaptılar. Bu mesele çözülmezse bugün PKK’dır, KCK’dır, yarın başka bir şeyin ortaya çıkma ihtimali var.”