7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e düzenlediği saldırıların ardından, İsrail’in Gazze’ye yönelik bombardımanı sonrasında defalarca toplanan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde şimdiye kadar uzlaşı sağlanamamıştı.

Ateşkes, insani ara ve Gazze’ye insani yardım sağlanması için koridor açılması amacıyla 4 ayrı tasarı Güvenlik Konseyi’nde oylandı ancak tasarıların tamamı daimi üyeler Rusya, Çin ve ABD vetosuna takıldı.

Çarşamba günü yapılan BM Güvenlik Konseyi toplantısında, Malta’nın savaşa acil ve genişletilmiş insani ara verilmesiyle ilgili hazırladığı karar tasarısı oylamaya sunuldu.

Tasarıya 12 ‘evet’, 3 ‘çekimser’ oy verildi. Veto edilmeyen karar tasarısı, Güvenlik Konseyi’nde oy çoğunluğuyla kabul edilmiş oldu. Tasarıya üç çekimser oyu, konseyin daimi üyeleri Rusya, İngiltere ve ABD verdi.

Rusya, Malta'nın karar tasarısına ilişkin oylama öncesinde söz istedi. Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, acil, kalıcı ve sürdürülebilir bir insani ateşkes talep eden bir maddenin tasarıya eklenmesini istedi. Rusya’nın talebi yapılan oylamada kabul edilmedi.

BM Güvenlik Konseyi ilk kez uzlaştı

BM Güvenlik Konseyi, 7 Ekim'de başlayan İsrail-Hamas savaşıyla ilgili 2712 sayılı kararı kabul ederek ilk kez uzlaşı sağlamayı başardı. Tasarıya göre, savaşa, yardımların ulaştırılması amacıyla yeterli bir süre için insani ara verilecek. Hamas ve diğer gruplar tarafından tutulan tüm rehineler, özellikle de çocuklar derhal ve koşulsuz serbest bırakılacak. Gazze’ye insani yardım erişimi, koşulsuz ve acilen sağlanacak.

Güvenlik Konseyi’nde uzlaşılan tasarıda yer alan ek hükümlerde, tüm taraflara, Gazze'deki sivil nüfusu, uluslararası insani hukuka uygun olarak, temel hizmetlerden ve yardımlardan mahrum etmekten kaçınmaları yönünde çağrı yapılıyor.

Filistin Yönetimi: “Gazze’ye hemen yakıt gelmeli’’

Gözlemci ülke sıfatıyla BM’de yer alan Filistin Yönetimi T emsilcisi Riyad Mansur, Gazze’nin kanadığını, her yerde ölüm ve yıkımların olduğunu belirterek, ‘’Hiç kimse ne çocuklarımızı ne kadınlarımızı ne yaşlılarımızı ne sivillerimizi ne hastanelerimizi ne BM barınaklarını ne okullarımızı ne de evlerimizi bağışlamadı. Bombalar ve saldırılar artık durmalı. İnsani yardım artık gelmeli, kuşatma fiilen sona erdirilmeli. Hemen yakıt gelmeli’’ diye konuştu.

İsrail: ‘’Hamas durumu kötüleştirmek için elinden geleni yapıyor’’

İsrail’in BM Daimi Temsilci Yardımcısı Jonathan Miller, İsrail'in Gazze'deki insani durumu iyileştirmek için mümkün olan her şeyi yaptığını, Hamas'ın ise durumu daha da kötüleştirmek için mümkün olan her şeyi yaptığını, alınan Güvenlik Konseyi kararına Hamas’ın uymayacağını kaydetti. Miller, Gazze'de kötüleşen insani durumdan yalnızca Hamas sorumlu olduğunu belirterek, ‘’İsrail her zaman uluslararası hukuka uyar. Bu kararı kabul etmeyen taraf Hamas. Rehineleri eve geri getirmek İsrail'in en büyük önceliğidir. İsrail'in Hamas'ın yeteneklerini yok etme ve rehinelerimizi eve getirme misyonumuza devam etmekten başka seçeneği yok. Hamas silahlarını bırakıp teslim olur ve rehineleri zarar görmeden teslim ederse savaş derhal sona erecek’’ dedi.

ABD: ‘’Hamas’ın adı ilk kez geçti’’

ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, tasarıya öncülük ettikleri için Malta'ya ve diğer Konsey üyelerine teşekkür etti. Thomas- Greenfield, tasarıya neden çekimser oy verdiklerini, ‘’ABD’nin Hamas'ı kınamayan veya tüm üye devletlerin vatandaşlarını terör saldırılarından koruma hakkını teyit etmeyen bir tasarıya ‘evet’ oyu veremez. Birkaç Konsey üyesinin 7 Ekim'de Hamas'ın İsrail'e yönelik barbar terör saldırısını kınamaması ve hala bu konuda ikna olmamaları bizi dehşete düşürüyor. Bu tasarı metninde Hamas'a yönelik bir kınama yer almasa da ilk kez Hamas'ın adının geçmesi nedeniyle alınmış olan bu kararı kabul ediyoruz. BM ve diğer ortaklarla birlikte çalıştık. Gazelliler'e kritik insani yardımın sağlanması konusunda savaşa bir ara verilmesi için ilk adımları attık’’ diye konuştu.

Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Nebenzia, insani duraklamaların ateşkesin yerini tutmayacağını belirterek, ‘’Alınan bu karar sadece geçici bir duraklamadır ve sonrasında askeri faaliyetler daha büyük bir güçle yenilenecektir. İnsanlar, kendilerini yeniden bombardıman altında bulacak, sivil altyapı yok edilmeye devam edecek ve yeni kurbanlar olacak” dedi.

Can Kamiloğlu