TEKİN ARHUN'DAN ADALETE KOMPLO

POLİS GÖREVE. SES KAYITLARI SUÇ DELİLİ OLARAK KABUL EDİLMELİ VE GEREKEN SORUŞTURMA BAŞLATILMALI

Elena Morfu adlı bir kişinin Facebook sayfası ile youtube adresinde yayınlanan ses kayıtlarında, Tefeci Tekin Arhun, Polis Adli şubesi eski müdürü Ali Savaş Altan ve Avrupa Gazetesi sahibi Şener Levent arasında geçen konuşmalar, dinleyenlerde şok etkisi yarattı.

Şener Levent'in de bulunduğu bir ortamda, hakkında rüşvet alma suçlaması ile dava açılan ve görevden alınan Polis Adli Şubesi eski müdürü Ali Savaş Altan'a telefon açan tefeci Tekin Arhun, suç dosyasını kapatması karşılığında rüşvet olarak ona bir cip araç verdiğini itiraf eden tanık Erkut Hafız'ın ifadesini değiştirmek için nasıl bir yöntem izlemeleri gerektiğini sordu. Arhun, Altan ve Levent bu amaçla izlenecek yöntemi belirlemek için buluşup ortak strateji belirledi.

SES KAYDINDAKİ KONUŞMALAR

Sosyal medyada yayınlanan ses kaydında Tekin Arhun ve Ali Savaş Altan arasındaki konuşmaların özeti şöyle:
Tekin Arhun: Napan be Ali abi?
Ali Savaş Altan: Eyiyim be Tekin
T.A. : Seni severim bilin. Bu orospu çocuğu ile bir meselemiz var.....İfadesini değiştirsin. Ben bu meseleyi halledeyim
A.S.A : Dikkatli ol. Bu piç güvenilir biri değil. Ansızın gider o baştakine, ifadesini geri çeksin diye sen buna bişey teklif ettin, der. Başımıza bela açar.
T.A : Abi yok öyle bir dünya....Bir sürü pazarlık var.....Daha önce de konuştuk senle. Gitsin bu ibne ifadesini değiştirsin....Ama bir modeli de var mı ki başı belaya girmesin. Bu ibnenin evi satıştadır.... Bu ibnenin evini satışa çıkarttım. Dolayısıyla kucağımda oturur....
A S.A: .....Polise değil savcılığa gitsin.....Direk Başsavcı Sarper'in yanına gitsin.. ..Ama seni uyarıyorum. Bu orospu çocuğuna güvenme.....
T.A. : .....Tamam gardaş sen bana yol göster.....Ben sana yardımcı olmak istiyorum. Bu orospu çocuğu benim kucağımdadır. "Sen bana bunu yap, ben de sana bunu yapacağım" diyeceğim ona......
A.S.A : Pazartesi buluşalım , konuşalım...
T.A. : .....Arayalım o orospu çocuğunu da, tutarak kendini kolundan sallarık. Sen rahat ol......
**
Konuşmanın orijinal kaydını Facebookta Elena Morfu'nun sayfasında ve youtube'da

https://youtube.com/@ElenaMorfu-Cyprus?si=sUMgjblwOiUEpn54

adresinde dinleyebilirsiniz

DAHA SONRA NE OLDU?

Şener Levent ve Tekin Arhun, bu buluşmadan kısa süre sonra yeniden buluştu.
Tekin Arhun, bu buluşmada, Ali Savaş Altan’a rüşvet olarak bir cip araç veren ve kendi suç dosyasının kapatılmasını sağlayan tanık Erkut Hafız'ı cep telefonundan arayarak ifadesini değiştirmesini istedi. Arhun bu esnada telefonun sesini açarak Şener Levent’in de konuşmaları dinlemesini sağladı ve Erkut Hafız'ın bilgisi dışında konuşmaları  gizlice kaydetti. Arhun kaydettiği konuşmaları daha sonra WhatsApp ile Ali Savaş Altan'a gönderdi. O da Hamitköy'de oturan yeğeni Nurettin Arapsoy'a göndererek montajla kısaltmasını ve bir CD'ye yüklemesini istedi. İsteği yerine getiren Nurettin Arapsoy’un hazırladığı montajlanmış CD'yi alan Şener Levent, önce Başsavcı Sarper Altıncık'a götürerek " Ali Savaş Altan'ın cip aracı rülvet olarak değil parası ile aldığının yeni kanıtı" olarak ona vermek istedi. Başsavcı ise yasadışı kayıt olduğu için CD'yi almadı ve polise götürmesini istedi. Şener Levent ise tutuklanma korkusu ile polise gitmedi. Ali Savaş Altan’ın yargılandığı rüşvet davasının duruşmasına tanık olarak çıkarak emare olarak mahkemete sunmak istedi. Mahkeme ise gizli kaydın delil olamayacağını belirterek buna izin vermedi. Polis ise bu CD kaydının peşine düşerek Tekin Arhun ve Ali Savaş Altan'ı tutuklayarak, onları "tanık ifadesini değiştirmek için komplo kurmakla" suçladı ve dava okudu . Erkut Hafız da bu davada tanık oldu. Hafız, ayrıca konuşmasını gizlice kaydettiği ve çarpıttığı için Tekin Arhun'dan şikayetçi de oldu. (Şimdi sosyal medyada yayınlanan ses kaydı işte bu çabanın orijinal kanıtıdır ) 
Ne ilginçtir ki, Tanık Erkut Hafız'ın yurt dışına çıkış yasağı, Kasım 2023'de duruşmaların başlamasından 1 hafta önce, esrarengiz şekilde Savcılık onayı ile kaldırıldı. Erkut Hafız yurt dışına çıkıp geri dönmedi. Rüşvet davasında 69 başka tanık olmasına ve "tanığın ifadesini değiştirme" davasında ise 39 başka tanık olmasına karşın Başsavcılık " tanık kaçtı" gerekçesiyle mahkemeden davaya takipsizlik istedi. Mahkeme de diğer tanıklarla duruşmaya başlamak yerine Başsavcılığın takipsizlik isteğini uygun görerek iki davaya da takipsizlik verdi.  Böylece Tekin Arhun ve Ali Savaş Altan Başsavcılık sayesinde 2 davada da yargılanmaktan kurtarıldı.
Türkiye aleyhine açtığı 2 milyar TL'lik tazminat davasında Ali Savaş Altan’ı yalancı tanık olarak kullanacağı için onu kurtarmaya çalışan, Polis ve GKK'nın ona komplo kurduğunu iddia eden, onu kurtarmak için bütün senaryoyu kurgulayan, Tekin Arhun'u devreye sokan, gizli kayıtlar yapılırken olay yerinde olan, montajlanmış yasadışı  CD'yi mahkemeye sunmaya kalkan Şener Levent’e ise, tuhaf şekilde, Polis tarafından hiçbir dava okunmadı. Bu da onu poliste koruyan birileri olduğunu kanıtladı

SORUYORUZ

GKK ve polis aleyhine açtığı 2 milyarlık tazminat davasında yalancı tanık olarak kullanacağı Ali Savaş Altan'ı kurtarmak için bütün senaryoyu planlayan ve hayata geçiren Şener Levent, Polis tarafından niye tutuklamamış ve ona niye dava okunmamıştır?

Şener Levent’in getirdiği suç teşkil eden montajlanmış CD'yi almayan Başsavcı, durumu niye polise bildirmemiş ve onu korumuştur?

Başsavcılık, daha önce bir başka davada yurt dışına çıkıp davaya gelmeme vukuatı olan ve yine geri dönmeyeceği kesin olan Erkut Hafız'ın duruşmaya 1 hafta kala yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması talebine niye onay vermiştir? Mahkeme duruşmaya 1 hafta kala niye çıkış yasağını kaldırmıştır? Amaç tanığı kaçırıp Tekin Arhun ve Ali Savaş Altan’ı yargılanmaktan kurtarmak mıydı?

Serdinç Maypa'nın insan kaçakçılığı ile ilgili ses kayıtlarını suç delili sayıp soruşturma başlatan Polis, Elena Morfu sayfasında ve youtub'da yayınlanan Tekin Arhun ve Ali Savaş Altan'ın tanık ifadesini değiştirmek için yaptıkları konuşma kaydını niye suç delili sayıp soruşturma başlatmamış ve ifadelerini almamıştır ?    SABAHATTİN İSMAİL KKTC (KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ)