Kantar; omuzdan kullanılan ağırlık ölçmeye yarayan, bir alet. Bu aletin en hassas yeri topuzudur. Topuzun ayarı bozulursa, sağlıklı ölçüm yapılamaz.
Bunun için, atalarımız birçok hassas işlerde ,ölçüyü kaçıranlara,  aklıyla hareket etmeyenlere, uyarı olması için “kantarın topuzunu kaçırmak”  ata sözünü ortaya koymuşlardır. Atalarımız her ne demişlerse , doğru demişlerdir.
Devletler arası ilişkilerde, uluslar arası gelişmelerde, ölçü çok önemlidir, onun içim yüksek matematik geliştirilmiştir. Ölçü kaçarsa, gelecek yok olur, bağımsızlık elden gider, hatta! Varlığımız bile tehlikeye girer.
07 ekimden buyana, Türkiye’nin gündemi kararıyor, Filistin ile yatıp kalkıyoruz. Sanki dünyada başka şeyler olmuyor. Türkiye’yi  ilgilendiren  başka gelişmeler yaşanmıyor. Ülkemizin çıkarları için değerlendirme yapılacak hiçbir şey kalmamış gibi!
Basınımız kantarın topuzunu kaçırmış görünüyor. Hiç olmazsa konuyu tarihi gelişim süreci ile birlikte değerlendirseler. Oturumlara katılanların, bir miktar mukayeseli siyasal tarihe- bir miktar da mukayeseli harp tarihine ihtiyaçları var.
Tamam anladık ta, Hicaz demir yolundan, saldırıya uğrayan kalıntıları hala duran trenimizden, hastanelerde öldürülen yaralı askerlerimizden, Medine’de İngilizlerle beraber saldıran Arap aşiretlerinden de bahsetmek gerek.
Sultan Abdülhamit Han’ın buyruklarına aykırı davranan Filistinlilerden de söz açmak gerek. Filistin kurtuluş örgütünün  Türk solcularına Türkiye’de eylem yapmaları için silahlı eğitim  verenlerden , aleyhimize faaliyet göstermelerinin nedenlerini de ortaya koymak lazım.
Yaser Arafat’taki İsrail sevgisine ne demeli! “Onlar bizim amca oğullarımızdır ” Daha yakın zaman önce ; Çin ziyareti sırasında; Uygur Türkleri Teröristtir diyen Hamas önderine ne demeli.
Bir konu; kamu oyu önünde tartışılırken tüm yönleri ile tartışılmalıdır. Eksik tartışılan her konu düşmana hizmetten başka bir işe yaramaz.  
Diğer önemli eksik yön ise; yine tarihin öncülüğünde neden Filistin ile ilgilenmemiz gerektiğini, sebep sonuç ilişkisi içinde kamu oyuna sunmaktır. Slogan vari açıklamalar dokundurmalar art niyetin göstergesi olsa gerek. Nedenler derinlemesine kapsamlı bir şekilde ele alınmalıdır. Sahi bu konu iletişim başkanlının görevleri arasında değil mi.
Suriye’de 07 ekimden önce gerçekleştirilen hava akınları, basınımızca tamamen unutuldu. Sanki üzerine karartma uygulanıyor gibi. İstenirse gibi gibilerin sayısı artırılabilir.. Hem iletişim başkanlığı hem de basınımız kantarın topuzunu kaçırmamalı ,kaçırılmasında asla izin verilmemelidir.  
29 Ekim cumhuriyet bayramımızı en içten duygularımla kutlarım. Nice yüz yıllara!Atatürk’ün Kuzey Afrika ve orta doğu mücadeleleri filim haline getirilmelidir. Yeni nesillerimiz bilinçlendirilmelidir.
Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları ; kantarın topuzunu kaçırmayanların- Kantarın topuzun kaçırılmasına izin vermeyenlerin, düşmanın hilelerini çok önceden görenlerin, önlem alanların üzerlerine olsun vesselam .

 LÜTFULLAH KALELİ