Gürcistan’ın ardından Türkiye’de de sivil toplum ve medya kuruluşlarıyla çalışanlarını hedef alabilecek “etki ajanı” düzenlemesi gündemde. MHP lideri Bahçeli düzenlemeye sahip çıktı, “Rahatsız olanlar çok iyi araştırılıp incelenmeli” dedi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM’ye sunulacak 9. Yargı Paketi’ndeki “etki ajanı” ifadesiyle yurtdışından mali destek sağlayan sivil toplum kuruluşları ve uluslararası medya kuruluşlarında görev alanlar aleyhine kullanılabilecek düzenlemeye sahip çıktı. Bahçeli, casusluk suçuyla ilgili getirilen düzenlemeyle yaşanacak sivil toplum bağımsızlığı ve basın özgürlüğü tartışmasına dair “FETÖ’cülük” suçlamasında bulundu.

Bahçeli, “Meclis gündemine gelecek olan 9’uncu Yargı Paketi’nde, casusluk suçuyla ilgili yeni düzenlemeden rahatsız olanlar çok iyi araştırılıp incelenmelidir. Yurtiçinden ve yurtdışından hain FETÖ’cülerin, onlara sözcülük yapan satılmış, devşirilmiş sözde gazetecilerin bedel ödemesi yakındır ve kaçınılmazdır” dedi.

Gürcistan’da bugün iktidar partisinin oyçokluğuyla yasalaşan “yabancı etki ajanı” düzenlemesiyle benzerliğine dikkat çekilen bu düzenleme, MHP liderinin açıklamasıyla bugün itibariyle Türk siyaset gündemine taşındı.

İLGİLİ HABERLER

Gürcistan’da “yabancı etki ajanları” yasa tasarısı protestoları sürüyor

MHP ve Bahçeli “dezenformasyon” suçlamasında ısrarcı olmuştu

AK Parti Grubu’nca henüz 9. Yargı Paketi’nin ne zaman TBMM’ye sunulacağı ise açıklık kazanmadı.

Bu noktada, 2022 yılında “dezenformasyon” gerekçesiyle TCK’ya “hatalı bilgiyi alenen yayma” suçlaması eklenmesi sürecinde de MHP’nin rolü olduğu düşünülüyordu.

O dönemde AK Parti Grubu, basın meslek örgütleri tarafından yapılan basın özgürlüğü boyutlu çağrılar üzerine hapis cezası öngörülen bu suçlamayla ilgili ilk önce adli para cezası verilmesi gibi kademelendirme yapılabileceğini açıklamıştı. Ancak AK Parti’yle MHP’nin ortaklaşa imza attığı yeni suç düzenlemesi, Bahçeli’nin medya ve sosyal medya ortamına yönelik sert açıklamalarıyla birlikte herhangi bir değişikliğe uğramadan TBMM’de iktidar cephesi çoğunluğuyla Ekim 2022’de yasalaşmıştı.

Düzenleme neler içeriyor?

Henüz AK Parti iktidarınca ve Adalet Bakanlığı’nca sunumu yapılmayan ancak MHP’nin desteğiyle hazırlandığı kamuoyuna yansıyan 9. Yargı Paketi’yle örneğin; Avrupa Birliği (AB) fon desteklerinden yararlanan sivil toplum kuruluşları veya yabancı medya kuruluşlarında çalışanlarını hedef alabilecek bir düzenleme yapılacağı belirtiliyor.

Geçtiğimiz hafta, AK Parti iktidarına yakın Yeni Şafak gazetesi, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “casusluk” suçlamasıyla ilgili yeni düzenleme sinyali vermesinin ardından 9. Yargı Paketi’yle ilgili “etki ajanına ceza geliyor” haberini yayınladı. Haberde, Türk Ceza Kanunu’na (TCK) var olan “casusluk”, “ajanlık” suç tanımlarına ilaveten “etki ajanı” kavramıyla yeni suç tanımlaması ekleneceği bilgisi paylaşıldı.

Hapis cezası gibi yaptırımları olacak bu yeni suç kavramıyla ilgili 9. Yargı Paketi’nde “sosyal medya aracılığıyla” Türkiye aleyhine propaganda yürüten etki ajanlarına karşı da düzenleme yer alacağı aktarıldı. Aynı haberde, Türkiye aleyhinde kara propaganda yapılmasına alan açanların “etki ajanı” kapsamına gireceği yazıldı. Haberde ayrıca, “Türkiye’nin ekonomik, toplumsal ve kamu düzenini bozanlar da bu kapsamda değerlendirilecek” bilgileri verildi.

Sonrasında ANKA Haber Ajansı, 9.Yargı Paketi taslağıyla ilgili detayları haberleştirdi. Bu haberdeyse, TCK’ya eklenecek “etki ajanlığı” suçlamasıyla ilgili “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda Türk vatandaşları veya kurum ve kuruluşları ya da Türkiye’de bulunan yabancılar hakkında araştırma yapan veya yaptıranlar hapis cezası ile cezalandırılacak” denildi.

Taslakta, “Devletin iç veya dış siyasal yararına yönelik olarak gerçekleştirilen bazı faaliyetlerin cezalandırılması kabul edilmektedir. Bu kapsamda iktisadi, mali, askeri, milli savunma, kamu sağlığı, kamu güvenliği, kamu düzeni, teknolojik, kültürel, ulaştırma, haberleşme, siber alan, kritik altyapılar ve enerji gibi diğer yararlar da devletin iç veya dış siyasal yararları kavramı içinde kabul edilecektir. Dolayısıyla bu gibi yararlar aleyhine gerçekleştirilen faaliyetler de suçun konusunu oluşturabilecektir” ifadeleriyle suçun gerekçelendirildiği açıklandı.

Bahçeli, AK Parti’ye “Kaplan soruşturması” mesajı mı verdi?

MHP lideri Bahçeli’nin, bugün ayrıca Cumhur İttifakı ortağı olarak İçişleri Bakanlığı (Emniyet Genel Müdürlüğü) ve yargı boyutuyla “uyarı” olarak yorumlanan mesajlar vermesi dikkat çekti.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü, suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan konusundaki soruşturma kapsamında bazı polis memurlarıyla ilgili de adli işlem yapılmasına karar verildi. Sözkonusu polislerle ilgili İçişleri Bakanlığı’nın da görevden uzaklaştırma kararı almış olduğu basına yansıdı. Kaplan’ın eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ve MHP’ye yakın olduğu iddia edilmişti.

Devlet Bahçeli ise, bugünkü grup konuşmasında, savcılık soruşturması ve yargıdaki gelişmeler nedeniyle MHP’nin ve AK Parti’nin dolayısıyla Cumhur İttifakı ve Türkiye’nin hedefte olduğunu öne sürdü.

Bahçeli, “Bugünlerde iç işgal cephesinde toplanıp aynı zamanda emniyet ve yargı içine yuvalanmış soysuz ve kripto çetelerin yeniden Türkiye üzerinde hesap yaptığı görülmektedir. Bu kan içen vampirlerin aklını başına alması, etrafımızda iftira ve ihanet duvarı örmeye kalkışmalarının ağır sonuçları olacağını bilmeleri, akıbetleri için 15 Temmuz gecesine dikkatle bakmaları ikaz ve ihtarımdır. Ayranımızı kabartmasınlar, sabrımızı taşırmasınlar. Maşa kullanıp sütre gerisine saklananların hepsini takip ediyoruz. Olan biten tüm kanun dışı irtibat ve ilişki ağlarının farkındayız. Birkaç emniyet müdürünün açığa alınmasıyla geçiştirilemeyecek bir komplo devrededir, nitekim hedef Milliyetçi Hareket Partisi, AK Parti, Cumhur İttifakı ve son tahlilde Türkiye’dir” dedi.

Sözlerinin devamında Bahçeli, “17-25 (Aralık) emniyet ve yargı ortaklı darbe girişiminin tekrarını planlayanlara boyun eğersek boyumuz devrilsin, göz yumarsak gözümüz çıksın, eyvallah edersek de kanımız kurusun. Gizli tanık ifadeleriyle şerefli isimleri karalama kumpasını ve tecelli eden millet iradesini gölgeleme arayışını himaye eden ve buna hizmetkarlık yapan kim varsa haindir, haşhaşidir, emniyet, yargı ve medya uzantılarının tepesine binilmelidir. Bakalım temiz eller operasyonu nasıl oluyormuş, hepsine göstermek, hepsini yaka paça içeri tıkmak da hukuk devletinin varlık ve şeref konusudur” diye konuştu

Yıldız Yazıcıoğlu

.