Kent Konseyi’nin ne olduğu, ne işe yaradığı, kimlerden oluştuğu, bu konseyi oluşturanların üstlendikleri görevleri bilip, bilmedikleri anlaşılamıyanlar, cami dernekleri dahil kentteki stk'lardan bihaber, 300, 500 TL'lik abone hatırı dolayısıyla eleştiriden uzak gazetecilik anlayışının ağır bastığı Ardahan ve ilçelerinin belediye başkanları 4-6 yıl boyunca neden eski ve yeni valiler gibi halkla yüz yüze gelerek ziyaretler, toplantılar yapmadılar? Yani hala bizzat tanışıp, hala merhaba diyemediğim ve bir iki yazımda anlatmaya çalışsam da emri altında bulunan bazı kurumlarda yaşananları bizzat anlatamadığım Ardahan'ın en son Valisi Hüseyin Çiçek'in kente gelir gelmez, bizzat gidip, sorun ve sıkıntılarını dinleyip, vatandaşa dokunmakla oluşturduğu olumlu havayı bizim başkanların yaptığına hiç şahit oldunuz mu? Evet yeniden sormak gerekmez mi? -Ey Ardahan, Göle, Hanak, Damal, Çıldır, Posof, Köprülü (Goreveng), Belediye Başkanları, onlar gibi halktan hizmet adına oy alan Meclis Üyeleri, Muhtarlar, Azalar neredesiniz? Ve gerçekten siz niye o oylarını aldığınız ve sorunlarını çözmek için binbir vaatle,söz verdiğiniz halktan niye kaçar, niye onlarla topluca bir araya gelip, sorunlarını dinlemez, fikir alışverişinde bulunmazsınız? Yoksa siz de ‘Ardahan’ı sevmiyorum’ diyen ama makam, mevkii ve rütbe tescilinin hemen ardından bir gün bile kalmadıkları memleketten kaçan o ünlü, ünsüz 657’ye tabi memurlardan mısınız da halkla bir araya gelmekten nefret eder, korkar, onlardan kaçarcasına 4 yıldır bir halk günü değil, en azından ‘Nasılsınız, iyi misiniz, yaşıyor musunuz, seçim geliyor yine ayakta mısınız?’ diye sormazsınız? Evet ‘Vekillik yetmedi, bir de belediye başkanı olayım’ diyen ama son seçimde yeniden vekil olmak için Ankara'larda kapıları aşındıran, HDP oylarının katkısıyla 4,5 yıl önce Ardahan Belediye Başkanı olan, Sayın bir türlü Avrupalar da, Bursa/İnegöller’de, Ankara’dan gelip makamına bir türlü oturamayan eski CHP'li, iki dönemdir AK Partili yetmedi onca Dolar, Euro, TL toplanan ama 20 yıldır bitmeyen cami derneği başkanı olan ama soy ismini taşıyan Ulgar'ı deldirtemeyen Posof Belediye Başkanı, Sayın Ardahan’ın en büyük ilçesine sahip olduğunu belirten Göle Belediye Başkanı, Sayın Ardahan’ın değil, ülkenin en yoksul ilçesi Damal’ın solcudan çok bürokrat Belediye Başkanı, Sayın 2 gölü, bir gümrük kapısı, bir de cancuru olan ama yolu olmayan ikinci kaleye sahip Kurtkalesiyle, Şeytan kalesi olan eski DSP'li, Posof'taki gibi iki dönemdir AK Parti'den Çıldır Belediye Başkanı olan, Sayın ilçesine doğalgaz gibi hala bir MYO açtıramayan Gebze'de belediye çalışanı, Hanak'ta Belediye Başkanı olan ve bir köyün belde olduğunu hissettirse de düzenlediği toplantılarla sık sık halkla bir arada olduğuna çok da şahit olamadığımız Köprülü (Goreveng) Belediye Başkanı geride kalan bu dört buçuk yıl zarfında niye hiç 'Halk Günü' düzenlemediniz?.. Ve niye Ardahan'da 7, batıda 5 belediye başkanı olan kenti Şehr-i Eminlerinin 'Güçlü Lobi' edasıyla bir arada olduğunu ortaya koyan güçlü bir fotoğraf karesi verip, bu halka birlikte hizmet vermeye çalıştığınızı ve birlik, beraberlik mesajını niye ortaya koyamadınız? Ha unutmadan en azından bir çeşme yaptırıp, 'aha buda benim eserim mi..' diyebildiniz? Ya da siyasileriyle, stk'larıyla, basını, muhtarı, meclis üyeleri, azalarıyla birlikte oluşturduğunuz bir heyetle gittiğiniz ve sizin başında olduğunuz Göle, Hanak, Damal, Posof ve Çıldır Belediyelerini, Türkiye'yi alıştıra, alıştıra Eyalet sistemine doğru götüren Büyükşehir projelerinden sonra şu an rafta tutulan 'Bütün şehir projesi, düşüncesi' kapsamında kaldırıp, tek belediye yapmayı düşünen Ankara'da, 'Ardahan, Ardahan Bizimle Bahtı Kara' mı dediniz!