Bugün, 24 Aralık 2025 Çarşamba
  • BIST 100

    14164,11%-0,02
  • DOLAR

    42,83% 0,04
  • EURO

    50,62% 0,52
  • GRAM ALTIN

    6125,18% 0,26
  • Ç. ALTIN

    9975,22% 2,31

17 Ağustos 1999'da Öğrendiklerim...

17 Ağustos 1999'da Öğrendiklerim...

Köşe Yazarları 17.08.2023 16:26:20 0
17 Ağustos 1999
Allah bir daha yaşatmasın!.. Adına Deprem denilen tabiat olayının, geçmişiyle, geleceğiyle Türkiyenin gerçekleri arasında önemli bir yer tuttuğu malumdur. Kelimenin “dep-mek” ten, depreşmekten” geldiği anlaşılıyor. Kelimeyi Türk dil kurumu bulmuşsa da iyi bulmuş. Bir kısım vatandaş hala “zelzele” demeye devam ediyor; kelimenin beyinde uyandırdığı korkunun dili çabuklaştırmasıyla zelzele gibi üç heceli Arapça bir kelimenin hızla milli hafızadan silineceğinden ve adeta bir buçuk hecede söylenen deprem kelimesinin daha da yaygınlaşacağından eminiz. 1999’da hassas yerimizden öyle bir darbe yedik ki; takip eden 6 ay içinde adeta birer deprem uzmanı olduk. Afrika ve Arap yarımadası, Anadolu’nun bir kısmıyla birlikte kuzeye doğru kayıyordu. Kuzeyde ise Karadeniz, Kafkaslar, Doğu Avrupa ve Asya stepleriyle tümleşik büyük bir plaka vardı. Bu güçlü plaka, Anadolu’nun Kuzey Anadolu Fay hattının (plakaların birleşme çizgisi) güneyinde kalan kesimin batıya doğru yürümesine neden oluyordu. Senede 1,5 santim kadar yürümesi gereken plaka bazı stres nokralarında yer altının jeofiziksel tabiatına uygun olarak takılıyor ve bir enerji birikimine neden oluyordu. Basınç devam ederken Anadolu’nun batı yürüyüşü alttaki “sert dişliler” tarafından engellendiği için dişlilerin ani kırıldığı noktalarda 100-120 yılda bir büyük deprem oluyordu. Küçük depremler bunun için faydalıydı. Dişliler 30-40 yılda bir kırılsa en fazla 5 şiddetinde deprem yaşanırken 100-150 yılda kırılınca depremin şiddeti 7 ile 8 arasında gerçekleşiyordu. 1999 Gölcük depremi, Sultan II. Abdülhamid zamanından beri kırılmayan bir fayın hareketinden kaynaklanmıştı. Yüz yıllık bir stresin (enerji birikmesinin) bir sonucuydu. Bu nedenle bizim ev mahalleyle ve Gölcükle birlikte 3,5 metre Ege’ye doğru yürürken İzmit yerinde durdu. Sapanca gölünün ve Adapazarı’nın güneyi yürüdü, kuzeyi seyretti. “Yanal atımlı” Kuzey Anadolu fayının marifeti buydu işte. Benim “yürüdü” dediğime Depremciler, “ötelendi” diyor. Depremin Amerikan HAARP teknolojisiyle Türklere gözdağı vermek, donanmayı Marmaris’e, 6. Filo’nun görebileceği bir noktaya çıkarmak ve Kaliforniya’daki St. Andreas fayının kontrollü kırılmasıyla ilgili deney yapmak için Amerikalılar tarafından nükleer güç kullanılarak tetiklendiğine dair çalışmalar yapıldı; kitaplar yazıldı. Bunlardan en ciddisi, cemaatçi diye ordudan uzaklaştırılan Aydoğan Vatandaş’a ait idi. Ama F. Gülen ABD’ye yerleştikten sonda Vatandaş’ın bu tezi canlı tutup tutmadığını veya bu tür kitaplar yazıp yazmadığını bilmiyorum. En son 2002’de “Kod Adı Kılıçbalığı”nda 11Eylül’ü Amerikan çetelerinin işi olarak anlatıyordu. Kim ne derse desin Hükümet, bu asrın felaketinde başarılı bir sınav vermişlerdir. Halk derme çatma çadırlardan önce çadır kentlere alınmış, sonra Prefabriklere taşınmış; köyde damı, kümesi yıkılana bile konut tahsis edilmiş, 50.000 konutla bölgeye uygarlık gelmiştir. Gözü kör olasıca politika yüzünden depremde ne hale düştüğünü veya eski evinde sobayı nasıl tutuşturduğunu unutan cühela takımı, doğalgazlı ve kombili evlere kurulmuş; “evlerin çatı izolasyonu zayıf, dam akıtıyor sıva çatlağı var. Dünya bankası konutları ne güzel, Bayındırlığınkiler beş para etmez.. gibi haksız propagandalara girişmişti. ” Bazı “konaktan çıkmalar' da mutfak evyeleri su sızdırıyor, işçilik sıfır, çevre düzenlemesi ne zaman yapılacak!..” Gibi pespaye sözlerle olası bir MHP sempatizanlığının önüne geçmeye çalışıyordu. Halbuki dönemin MHP'li Bayındırlık Bakanının “ben milletimi sokakta bırakmam” diyerek başlattığı konut yapımındaki milli sürat, deprem konutu ustası Japonları bile şaşırtmış, aklı olan herkese parmak ısırtmıştı. MHP, tüm mükerrer masraflarına rağmen, 'ben halkımı çadırda yaşatmam' diyerek bürokratların itirazına rağmen, aynı sayıda prefabrik geçici konut yaptırmış olması büyük bir sosyal faciayı önlemiştir. Çadırkentler, insanlara sürekli bir tatil psikolojisi veriyor, komünal yaşam gençler üzerinde olumsuz ahlaki etkiler bırakıyor, asi gençler arkadaş çadırlarına taşınıyor; anneler diğer çadırkentlerde oğlunu kızını aramak zorunda kalıyordu. Misyonerleri, ben görmedim; ama haçlı boyalı caritas ciplerinin bir gidip biri geliyordu. Böyle bir ortamdan herkesin menfaat sağlamak isteyeceği kesindir. Adapazarı’nda İtalyan Caritas’ın faaliyeti hakkında duyumlar aldık ancak buralardan karlı bir iş çıkarabildiklerini sanmıyoruz. Çadır kentler devam etseydi her şey olabilirdi. Rehabilitasyon adı altında 'yağ satarım bal satarım' oynatan amatör psikologların bu tür yerlere davet edildiğini biliyorum. Deprem, bizim gibi daha tam yerleşememiş toplumlar için büyük bir imtihandır. Kur’anda Zilzal suresi adıyla doğrudan depremi anlatan bir sure bulunduğu gibi, bir çok yerde de yer kabuğunun “dünyanın faniliğini hatırlatacak şekilde” zaman zaman kırılıp büküldüğü anlatılır. Şimdi biraz da tedbiri konuşalım: 17 Ağustos 1999 Adapazarı-Gölcük-Yalova Depreminde bu kentlerin metropol kesimlerinin sadece % 5’i yıkılmıştır. Bu bile büyük bir yıkımdır. Kurtulan sayısı tabii ki kayıp sayısının yüz katıdır. Yani herkesin korku içinde depremi beklemesi anlamsızdır. Ama imkânı olup da tedbir almamak akılsızlıktır. Hükümetlerin siyasete verdiği enerjiyi depremle mücadeleye vermesini beklerdik. Çok değerli yıllar şimdi geride kaldı. Yıkımın Niteliği Yol kenarlarındaki yığma araziler üzerine yapılan mühendislik hesapları ve mimarlık ölçütlerinden yoksun evler yıkılmıştır. Yamaçlar, tepeler, düzlüklere göre daha sağlamdır. Sebebi enerjinin kayaçlar tarafından soğurulması ve “S” dalgalarının yıkıcı bir silkeleme rahatlığı içinde ilerleyememesidir. Alüvyon veya sonradan yığma düz arazilerin her ikisi de tehlikelidir. Ama yığma bir sahil şeridi toptan denize de düşebilir. Değirmendere’de o gün 12’den sonra çay içtiğimiz çay bahçesi, 03.03’te denizin dibindeydi. Deprem öldürmez, bina öldürür. Altında dükkan genişletmek için yapılmış kolon kesiği bulunan dükkanlı binalarda oturulmamalıdır. Fırınlı binalar daha çok çöktü. Isının kolonlarda kuruma ve çimentoda tozlaşma meydana getirdiği iddia edildi. Üstünde su deposu bulunan evler tehlikeli oldu. Ev yatarken su tepeden balansı olumsuz etkiledi. Havuzlu villalara dikkat!.. Kaçayım derken boğulmasınlar. Su depremde tanınmaz hale geliyor; çoluk var çocuk var. Son Olarak... Depremler Magma tabakasının yeryüzüyle selamlaşmasıdır. Oradan gelen ısı, gazlar ve mineraller olmasa bugün pek çok verimli topraktan, yeşillikten ve güzellikten mahrum kalacaktık. Tabiatın veya haşa Allah’ın yersiz, düzensiz ve ölçüsüz metropollerdeki deprem kayıplarında hiçbir sorumluluğu yoktur. Sorumluluk, aklını be bilimi yeterince kullanmayan insanlarındır. Haritada Kuzey Anadolu Fayını şöyle bir takip ediniz; yeşilliklerin altında insanlığa, eşref-i mahlûkata hizmet için ağır ağır çalıştığını göreceksiniz. Sonra da düşünürken depremlerin hem inancımızın temel gerçeklerini hatırlatması hem de bilimin gelişmesi üzerinde ne kadar büyük etkisi olduğunu fark edeceksiniz. Gökalp Şentürk #TOYŞAD

Haber Editörü

Gökalp Şentürk

gokalpsenturk@gmail.com
Yorum Ekle

Eruh’ta Roman kahramanları sahneye taşındı

Beypazarı'nda meydana gelen kazada Karı koca yaralandı

Onlar “acılı günlerde” hep yanımızdalar

NASA’dan Ay ve Mars yolculukları için kritik adım: Dünya’nın ekzosferi izlenecek

Süreç Komisyonu 20’nci kez toplandı

Terörsüz Türkiye Komisyonu’nun çalışmaları sürüyor

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten İshak Şan’a yönelik saldırıya sert tepki: ‘Açık bir barbarlıktır’ - Videolu Haber

Güler: İslamofobi medya yoluyla tekrar ettikçe normalleşme riski taşıyan bir ayrımcılık biçimi

RTÜK’ten düşen hava aracına ilişkin yayın uyarısı

DMM, “Karadeniz’de Türk gemisi vuruldu” iddialarını yalanladı

NASA’nın SPHEREx gözlemevi tüm gökyüzünün ilk haritasını çıkardı

Libya Başbakanı Dibeybe Uçak Kazasıyla İlgili Konuştu

İletişim Başkanı Duran, Libya Heyetini Taşıyan Uçak Kazasını Açıkladı

Turistik Doğu Ekspresi Sezonun İlk Seferiyle Kars’ta

Kocaeli Raylı Sistemde Güçleniyor: 5 Tramvayın İlki Hizmete Başladı

Büyükşehir, Çocukların Sanatsal Gelişimine Destek Oluyor

Mersin Şehir Tiyatrosu, ‘Bisküvi Adam’ ile Sahneye Çıkıyor

AJet ile yurt içi uçuşlar 849 lira

Memur ve emekli maaş zammı için gözler aralık ayı enflasyonunda

TÜİK: Girişimlerin yüzde 99,6’sı KOBİ

İki siyasi partinin hukuki varlığı sona erdi

Ayı tehlikesine yapay zekâlı önlem: Yaklaşan ayılar “B Alert” ile anında tespit edilecek

Moskova’da ikinci patlama: 2 polis ve 1 sivil öldü

Adıyaman’da kanalizasyon ve içme suyu hatları yenileniyor

Anahtar Parti Adıyaman İl Başkanı Alsan’dan asgari ücret açıklaması

Çakırhüyük Belediye Başkanı Miktat Çetin’den Regaip Kandili mesajı

Vali Osman Varol, Başkan Tutdere ve Başkan Hallaç’la bir araya geldi

Antalya Muratpaşa basketbol namağlup şampiyon

Bedia Akartürk’ten İzmirlilere türkü sürprizi

Gülşah Durbay Bakırköy’de anıldı

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

Vedat Kan’la 25. Gün’ de “Emeğin adı ” vardı…

ERZURUMSPOR GENÇLERİYLE DİRENDİ VE UMUT VERDİ...

Ahmet Dal’dan Tribünlere Net Mesaj: “Bu Takım Zirve İçin Oynuyor!”

Kaldırın şu taşı bakalım altından ne çıkacak?

TYB Erzurum Şubesinden “aykırı güzel ağabey” için vefa sohbeti

SERKANDAŞ SİGORTA ERZURUM BÜYÜKLER AMATÖR KÜME'DE 4. HAFTA TAMAMLANDI

SAHADA İNANÇ KENARDA EMEK

ASKON Erzurum’da Güvenin ve Üretimin Adresi Oluyor

PENALTILARDA GELEN ŞAMPİYONLUK

ERZURUMSPOR FK ALTYAPISI SAHNEDE: 7 GOL, 2 GALİBİYET

Keçiören’de Stajyer Öğrencilere Sağlık Eğitimi Verildi

Ankara Keçiören'de stajyer öğrencilere sağlık eğitimi

Edirne Keşan'dan kardeş okul projesi kapsamında Bulgaristan'a eğitim ziyareti

Keşanlı 8. sınıf öğrencileri Tüyap Kitap Fuarı'nda

Siirt’te "Genç Sada Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma ve Hafızlık Yarışması" düzenlendi

Siirt’te öğrencilerin devamsızlığını azaltmaya yönelik eylem planı değerlendirildi

Çocuklara "İyi ki doğ-Muş" ile sürpriz ziyaret

Kocaeli Çayırova’da ‘Mahalle Halkı Afetlere Hazırlık Eğitimi’ programı başladı

Mesleki eğitimde özel uygulamaları Bursa'da masaya yatırıldı

Konya’da öğrenciler mesleğe ilk adımı attı

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 17 13 1 3 27 42
2.FENERBAHÇE A.Ş. 17 11 0 6 25 39
3.TRABZONSPOR A.Ş. 17 10 2 5 13 35
4.GÖZTEPE A.Ş. 17 9 3 5 12 32
5.BEŞİKTAŞ A.Ş. 17 8 4 5 8 29
6.SAMSUNSPOR A.Ş. 17 6 4 7 2 25
7.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 17 6 6 5 9 23
8.KOCAELİSPOR 17 6 6 5 -2 23
9.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 17 6 6 5 -6 23
10.CORENDON ALANYASPOR 17 4 4 9 1 21
11.GENÇLERBİRLİĞİ 17 5 9 3 -3 18
12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 17 4 7 6 -4 18
13.TÜMOSAN KONYASPOR 17 4 8 5 -8 17
14.KASIMPAŞA A.Ş. 17 3 8 6 -10 15
15.HESAP.COM ANTALYASPOR 17 4 10 3 -15 15
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 17 2 6 9 -17 15
17.İKAS EYÜPSPOR 17 3 10 4 -14 13
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 17 2 12 3 -18 9

YAZARLAR