14169,30%0,02
42,85% 0,06
50,69% 0,07
6187,83% -0,07
9975,22% 0,00
Tarih, 15 Mart 1921...
Berlin’in Charlottenburg semtindeki Hardenberger Sokağı’ndaki 4 numaralı evde ikamet eden Talât Paşa bu sabah, bir arkadaşıyla sohbet ederken, vatana kavuşanların toprağı nasıl öptüklerini anlatıyordu.
Arkadaşı:
“Her halde siz de onlar gibi toprağı öpeceksiniz?” diye sormuştu.
Bu soruya Talât Paşa ağlayarak şu karşılığı vermişti:
“Ne dersin sen? Ne dersin sen? Ben öpmelere doyamam ki..! Yiyeceğim vatan toprağını, yiyeceğim..!”
Arkadaşı evden ayrıldıktan sonra Talat Paşa saat; 11:00’e doğru evden çıkıp, sokak boyunca yürümeye başlamıştı.
17 numaralı evin önüne geldiğinde, karşısından gelen gri paltolu genç biri önce Talât Paşa’nın kendisini geçmesine izin vermiş, ardından dönüp tabancasının tetiğine basmıştı. Talât Paşa ensesinden giren tek kurşunla yere yığılırken, Ermeni katil silahı atıp kaçmaya başlamıştı.
Katili Ermeni terörist mahkemede şöyle demişti:
“Ben Talât Paşa ile iki kez karşılaştım. Gözlerime öyle bir baktı ki, korkudan titredim. Elimi silahıma attım ama çekip ateş edemedim. O yüzden ancak üçüncü gün arkasından ateş ettim..”
Talat Paşa son günlerinde evindeki not defterine şunları yazmıştı:
'Yatakta ölmek nasip olmayacak ama ziyanı yok, varsın vursunlar, vatan benim ölümümle bir şey kaybetmez.
Bir Talât gider, bin Talât yetişir..!”
Talât Paşa’yı şehadetinin 102. yılında; rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz.
Kabri nur, mekanı cennet olsun.
(Araştırma: Aykut Veli Yıldız)