“Bir insan itfaiyeci olmuşsa gerisi teferruattır” İçerisinde bulunduğumuz hafta, İTFAİYE HAFTASI. Hani şu her hangi bir yerde yangın çıktığı zaman, her hangi birimizin evi, iş yeri, bağı, bahçesi veya aracı yandığı zaman büyük bir umutla beklediğimiz, büyük dualarla yolunu gözlediğimiz, saniyeler içerisinde binlerce kez ölüp, dirilerek yollara baktığımız ATEŞ SAVAŞÇILARI nın haftası. Büyük bir çoğunluğumuzun ciddiye almadığı, kurumlar nezdinde dahi önemsenmeyen, angarya işlerin havale edildiği İTFAİYE TEŞKİLATI’ nın tarihine indiğimiz zaman; 1128 yılında Fransa’dan göç ederek Davut ismini alarak, İstanbul’a yerleşen bir Fransız’ın yapmış olduğu “didon” denilen tulumbanın ilk yangın söndürme aracı olarak kullanıldığını görmekteyiz. Bu tulumbayı taşıyan kişilere “tulumbacı” denilirdi. Her mahallenin tulumbacıları ayrı olup, aralarında da gerçek manada bir rekabet yaşanmakta idi. Her hangi bir yangın esnasında duyuru alındığı an bu tulumbacılar, tulumbalarını sırtlarına alarak bağıra bağıra olay yerine koşarak giderlerdi. Ve şuraya kesinlikle dikkat edilmesi gerekmektedir, tulumbacılar halk arasında saygın kişiler olarak görülürdü. Günümüz şartlarında İTFAİYE TEŞKİLATI son model araçlarla donatılarak, son model ihtiyaç malzemelerİ ile donatılarak, personellerine her türlü eğitim ve imkân tanınmasına rağmen, tatbikatları ve fiziki eğitimleri amacına uygun hale getirilmesine rağmen, bizler bu teşkilata halen daha manasına uygun bir statüye koyamamış durumdayız. Kışın buz kırıcı, yazın yol sulayıcı, bahçe sulayıcı, balkonlardan-ağaçlardan bilhassa kedi kurtarıcısı, bayrak asıcısı,  tabela asıcısı ve hatta hatta rüzgârın yerinden oynattığı tabelanın düzenleyicisi ve daha sayamadığımız birçok angarya işlerde kullanmaktayız.  İtfaiyecilerin gerçek çalışma şartlarını ve tesis edilme amacını hepimiz unutmuş bulunmaktayız. En büyük ayıbımızdır ki; bugün dahi haftaları olmasına rağmen, yalnız başlarına kendilerine caddeleri yıkattıranlardan uzak bir köşede, tabela astıranların dahi hatırlamadıkları bir köşede günlerini kutlamaktadırlar. Tum1haber Merkezimize göre; lüzumsuz her hangi bir karşılama için dahi bütün şehrin ve hatta kurumların imkânlarını seferber edenlerin İTFAİYE HAFTASI’ nda köşelerinden konudan bihaber yaşamaları ve sessiz kalmaları, her hangi bir etkinlik tertip etmemeleri konuya verilen önemin ne kadar basitleştirildiğini göstermektedir. Bu  etkinlik sadece Büyük Şehir Belediyemiz bünyesinde sahiplenilecek bir etkinlik midir acaba? Bu etkinlik 5-6 yaşındaki çocuklarımızla birlikte kutlanılacak veya onlara eğlence olarak tanıtılacak etkinlik midir? Diğer kurum ve kuruluşların bu konudaki duyarsızlıklarının İtfaiye Teşkilatına ve Ateş Savaşçısı ve dahi can kurtarma görevin ifa eden personellerine karşı yapılmış bir ayıp olarak görmekteyiz.

“Ya senin evin yanıyor ise…

Sadece kurum ve kuruluş nezdinde değil, halk olarak ta konu hakkında gereken önemi göstermemekteyiz. Cadde ve sokaklara gelişi güzel ve keyfi olarak park ettiğimiz araçlarımızın durumu,  sirenleri çaldığı halde ve aynada göründüğü halde bu tür araçlara yol verilmemesi, bilhassa yangın hususunda belli günlerde halka bildirilen uyarıların dikkate alınmaması gibi sadece birkaç örnek olarak verilmiştir.  Sirenleri çalan araçların olay yerine intikaller esnasında kaybettikleri “1 saniyelik” zaman kaybı belki de bir cana mal olacaktır. İtfaiye, Ambulans veya bunlara benzer diğer kurtarma araçlarının,, hangi saatte kime gideceği belli olmadığı gibi bu tür araçların yollarda mahsur bırakılması bir cana mal olabilecektir. Kim bilir belki de o yanan yer bizim kendi evimiz; o can bizim kendi sevdiklerimizden her hangi biri, anne veya babamız veya çocuğumuz veya kendimiz de olabiliriz.

İtfaiyeci olmak ayrıcalıktır 

Erzurum İtfaiye Müdürlüğü’nün düzenlediği İtfaiye haftasında İtfaiyecilik faaliyetleri tanıtıldı. Deprem bölgesinde üstün başarılara imza atan Erzurum İtfaiye Ekiplerinin ellerinde bulunan imkanları göstermekten güdülen amaçlardan birisi vatandaşların kendileri güvenli hissetmelerine verilen önemden kaynaklandığını söyleyen Erzurum İtfaiye Şube Müdürü Muhammet Bozdemir, arama kurtarma ve itfaiyecilik faaliyetlerinde her zaman bütün imkanlarını seferber etmek için mesai harcayacaklarını vurguladı. Tum1haber; Muhammet Osman Şerif İtfaiye Teşkilatının kuruluşunun 309’uncu yıl dönümü münasebetiyle Erzurum Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekiplerince Havuzbaşı Kent Meydanı’nda itfaiye tanıtım programı düzenlendi. Program kapsamında Erzurum’daki itfaiyecilik faaliyetleri ve ekipmanları hakkında ilgi gösteren ve merak duyan vatandaşlara bilgi verildi. 2 gün boyunca faaliyet gösteren tanıtım programı, vatandaşların özelikle çocukların yoğun ilgisi ile gösterilerine son verilerek itfaiye müdürlüğünün ana merkezinde ilgi duyan vatandaşlara misafir edilecek.  

“72 Saat çok kritik bir zaman”

Tanıtım Programı kapsamında Erzurum İtfaiyesi'nin faaliyetleri, ekipmanları ve teçhizatları hakkında TUM1 Haber muhabirine bilgiler paylaşan Erzurum İtfaiye Şube Müdürü Muhammet Bozdemir, tüm Türkiye’yi sarsan Kahramanmaraş merkezli depreminde Erzurum İtfaiye Müdürlüğü’nün yürüttüğü arama kurtarma çalışmaları ve sergilediği başarılı performansı sayesinde edindiği tecrübeler ve kazandığı referansları en verimli şekilde kendi faaliyetlerine yansıtmak istediklerini ve bütün imkanlarını seferber etmek için mesai harcadıklarını ifade etti. Afet bölgelerindeki lojistik desteğinin mekanizması ve işleyiş biçimine değinen Bozdemir, Afet’in olduğu bölgeye giden kurtarma personellerine özellikle ilk 72 saatte yiyecek, içecek ve barınılabilecek çadırlar temin edilmesi noktasında kurumun kendi sorumluluğuna ait olduğunu belirterek böylesi durumlarda tedbirli ve temkinli olduklarını vurguladı. Bozdemir, Hatay'da arama kurtarma yapan Erzurum İtfaiye ekiplerinin barınabilecekleri ve ekipmanları koruma altına alabilecekleri çadır ya da birimin olmaması yoğun bir yağmura yakalandıklarını söyleyerek kısa zamanda kurulabilen ve havayla şişen çadırlar alarak itfaiye ve kurtarma ekiplerinin kullanımlarına sunduklarını söyledi.  

“7 Şubat olmadan Hatay’daki insanlarımızı kurtarmaya başladık”

Hatay’da arama kurtarma faaliyetleri gösterdiklerini hatırlatan Bozdemir, Hatay’a Erzurum’un 17 ilçesinden 35 İtfaiye Arama Kurtarma Profesyonel Personeli ve yaklaşık olarak 30 ERAKUT Personeliyle birlikte 55 Gönüllü Arama Kurtarma Ekibi gönderdiklerini söyledi. Gönüllülerin çoğunlukla lojistik destek verdiklerini belirten Bozdemir, “biz onlara afatta, yangınlarda ve insan aramalarda ön bilgiler verdik. Üzerlerine koruyucu elbiseler, ayakkabılar, baretler, eldivenler ve fenerler de aldık” dedi.  

“Belediye Başkanımız malzemelerimizi eksik etmiyor” Erzurum İtfaiye Ekiplerinin tanıtım standında sergilenen itfaiye malzemelerinin özellikleri hakkında ayrıntılı bilgi veren Bozdemir, itfaiyenin teçhizatlarına bulunan demir çubuğu kesme makinasının sağladığı imkanların önemini vurguladı. Su altında da çalışabilen makinenin bir diğer özelliği de elektrik şarjlı olup 40 dakika boyunca kesintisiz çalışabildiğini söyleyen Bozdemir, yine aynı makine kullanıcısına zarar vermediğini belitti. İtfaiye Müdürlüğü’nün hizmetinde bulunan 7 adet makinanın maliyetini 6 milyon TL olduğunu açıklayan Bozdemir, belediye başkanlarının yaptıkları fiziki yatırımları görünebiliyor iken bu cihazlara yapılan yatırımlardan kimsenin haberi olmadığını dile getirerek itfaiye haftasının düzenlemelerinin ana sebeplerinin bir tanesi Erzurum İtfaiyesinin ve kurtarma ekiplerinin ellinde bulunan bu imkanları vatandaşlara tanıtmak suretiyle vatandaşların kendileri güvenli hissetmeleri amaçladıklarını söyledi.

 

Çocukların İtfaiyeci olma hayali

İtfaiye haftası tanıtım programına ilgi gösteren çocuklara bilinçlendirmek amaçlı eğitici broşürler, teşvik edici katılım belgeleri ve boyama deftercikler dağıtıldı. Çocukların sorularını yanıtlamak ve meraklarını gidermek için stantta bulunan itfaiye personellerinin tecrübelerini ve bilgilerin paylaşmak için zaman ayırdılar. 54 metreye kadar yükselebilen, kurtarma ve yangın söndürme işlerinde aktif rol oynayan itfaiye aracının sepetine binen çocuklara kuş bakışı atabilmelerine olanak sağlanarak 16 metre yükseklinde bakış atmalarına imkân tanındı.