TÜM 1 HABER

Erdoğan ve Putin Batı’ya ezici bir darbe indirdi: “Tahıl Koridoru” Afrika’ya yönelik, Avrupa’nın Türkiye’ye ihtiyacı var

Erdoğan ve Putin Batı’ya ezici bir darbe indirdi: “Tahıl Koridoru” Afrika’ya yönelik, Avrupa’nın Türkiye’ye ihtiyacı var
06 Eylül 2023 - 9:31

Resmi Ankara aslında “tahıl koridorunu” farklı bir modelle restore etme şansını yakaladı, eğer bu gerçekleşirse Türkiye’nin Rusya ile birlikte Afrika kıtasındaki konumu ciddi şekilde güçlenebilir… 2019’da kurulması planlanan enerji merkezi Türkiye’nin Rus doğalgazını Avrupa’ya taşıma amacı jeopolitik dengeleri bozacak, resmi Ankara’nın “eski kıta” üzerindeki etkisine belirleyici bir nitelik kazandıracak…

Uzun zamandır beklenen toplantı nihayet gerçekleşti. Türkiye ve Rusya cumhurbaşkanları Soçi’de bir araya gelerek güncel sorunları ele aldı. Son zamanlarda ihtiyaç duyuldu. Çünkü Türkiye-Rusya ilişkilerinde bazı çatlaklar vardı. Bu da son toplantının gerçekleştirilme sürecini olumsuz etkiledi.

Ayrıca Rus siyasi çevrelerinin Türkiye’nin son manevralarından duydukları memnuniyetsizliği gizlemediğini de belirtmek gerekiyor. Özellikle resmi Ankara’nın Türkiye’deki Ukrayna askerlerini Cumhurbaşkanı Volodymyr Zelensky’ye teslim etmesi Kremlin’de hayal kırıklığı yarattı. Ancak resmi Ankara ile Kremlin arasında bu askerlerin Ukrayna savaşının sonuna kadar Türkiye’de kalması yönünde bir anlaşma yoktu. Yani Türkiye, Rusya ile yapılan herhangi bir resmi anlaşmayı ihlal etmemiştir.

Bir başka memnuniyetsizlik noktası da resmi Ankara’nın İsveç’in NATO üyeliğine ilişkin vetosunu yeniden gözden geçirme niyetiydi. Kremlin de bundan memnun değildi. Çünkü Rus siyasi çevreleri, Resmi Ankara’nın uzun süre İsveç’i NATO saflarına sokmama konusunda ısrar edeceğini umuyordu. Ancak resmi Ankara haklı olarak bu tür önemli konuları Rusya’nın değil, Türkiye’nin ulusal çıkarları çerçevesinde çözmeyi tercih ediyor.

67c8a581-f170-4a00-b0a8-6ce8abcfc1699.jpg (199 KB)

Ancak Kremlin ne kadar mutsuz olsa da mevcut durumda Türkiye Rusya için vazgeçilmez bir ortaktır. Her halükarda Türkiye, uluslararası abluka altındaki Rusya için şu anda dünyaya açılan tek “pencere” rolünü oynuyor. Aynı zamanda Türkiye ile ekonomik ve ticari işbirliği Rusya’nın devlet bütçesine önemli mali gelir getiriyor.

Resmi Ankara’nın Rusya’nın Ukrayna savaşında vazgeçilmez arabuluculuk potansiyeli ve uluslararası siyasi çevrelerle iletişim hedefleri, Kremlin’i Türkiye konusunda maksimum hassasiyette davranmaya zorluyor. Yani Kremlin’in artık Türkiye ile yakın ortaklığı reddetme şansı neredeyse yok. Bu açıdan bakıldığında resmi Ankara’nın Rusya üzerindeki etkisi yadsınamaz bir gerçektir.

Elbette resmi Ankara, toplantı arifesinde Rusya’nın bazı davranışlarından duyduğu hoşnutsuzluğu gizlemedi. Kremlin’in “tahıl koridoru”na ilişkin İstanbul anlaşmasından çekildiğini açıklaması Türk siyasi çevrelerinde rahatsızlık yarattı. Ve resmi Ankara, Rusya’nın İstanbul anlaşmasına dönmesi için tüm siyasi-diplomatik baskı mekanizmalarını deniyor.

İki ortak ülkenin liderlerinin kapalı kapılar ardında yaptığı görüşmelerin sonuçları, ortak basın toplantısında açıklandı. Resmi Ankara ile Kremlin’in aralarındaki yanlış anlaşılmaları büyük ölçüde aşmayı başardıkları ortaya çıktı. İlk olarak Rusya ile Türkiye arasında yaklaşık 70 milyar dolar olan ticaret cirosunun 100 milyar dolara çıkarılması konusunda anlaşmaya varıldı. Bu da Türkiye-Rusya ilişkilerinde pek çok konunun yolunda gittiğini gösteriyor.

14112bc0-3744-4b8a-9d5b-964e4e6eefdb.jpg (47 KB)

Kremlin ise İstanbul anlaşmasına dönmeyi düşünmüyor. Bunun temel argümanı ise Rusya’ya verilen sözlerin yerine getirilmemesidir. Batı’nın Rusya’yı kandırdığını, yaptırımların kaldırılmadığını, İstanbul Anlaşması kapsamında ihraç edilen tahılın fakir Afrika ülkelerine değil, zengin Avrupa ülkelerine nakledildiğini vurguluyor. Kremlin ise “vekalet savaşı” modeliyle Rusya ile savaş yürüten Avrupa ülkelerini besleme niyetinde olmadığını vurguluyor.

İlginçtir ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Kremlin’in sahibi Vladimir Putin’in bu konuda söylediklerini desteklediğini dolaylı olarak teyit etti. Türkiye cumhurbaşkanı, Afrika’yı aç bırakmak yerine Avrupa’ya tahıl taşımanın adil olmadığını da vurguladı. Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kremlin sahibinin Rusya’ya yönelik yaptırımların iptal edilmesi talebini de yorumladı. Batı’nın Rus tarım ürünlerine yönelik yaptırımlarının sorun yarattığını ve bunların iptal edilmesinin daha doğru olduğunu söyledi. Bu da pozisyonlardaki genel yakınsamanın önemli bir işareti olarak değerlendirilebilir.

Ancak tüm dünyanın ilgisini çeken “tahıl koridoru”nun gelecekteki kaderi belli oldu. Böylece Başkan Vladimir Putin, Rusya’nın açlık çeken 7-8 Afrika ülkesine ücretsiz tahıl göndermeye hazır olduğunu vurguladı. Ona göre bu ancak Türkiye’nin doğrudan katılımı ve arabuluculuğuyla gerçekleşebilir. Yani Rusya Türkiye’ye tahıl gönderiyor. Resmi Ankara o tahılı Türkiye’de una dönüştürüp Afrika ülkelerine ulaştırıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bu seçeneğe katıldığını gizlemiyor.

Resmi Ankara ile Kremlin’in “tahıl koridoru” modelini değiştirme konusunda anlaştıkları anlaşılıyor. Yani bu projeye sadece Rusya ve Türkiye ortak katılacak. Yoksul Afrika ülkeleri bundan faydalanacak. Zengin Batılı ülkeler bu sürecin tamamen dışında tutulacak. Bu aynı zamanda Türk-Rus ortaklığının Afrika’yı sömürgeci Batılı ülkelerin sömürüsünden kurtarma kararı aldığı anlamına da geliyor.

erdo-putin-7.JPG (62 KB)

Son olarak Başkan Vladimir Putin’in Türkiye’nin Ukrayna savaşında barışı sağlayıcı arabuluculuk potansiyeline vurgu yapması Batılı siyasi çevrelerde ciddi endişe yaratabilecek önemli bir noktadır. Çünkü bazı Batılı ülkeler Ukrayna’ya maddi destek vermekten yorulduklarını gizlemiyorlar. Bu savaşı yakında durdurmayı umduklarını ima ediyorlar.

Bu açıdan bakıldığında Türkiye’nin arabuluculuk misyonunun başarı ihtimali de artıyor. Bu ihtimalin Amerika Birleşik Devletleri’nde ve Rusya’nın tamamen çöküşüyle ​​ilgilenen bazı Batılı siyasi çevrelerde sert bir tepkiye yol açabileceği kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Üstelik Türkiye’nin kararlı siyasi iradesine uluslararası alanda direnmeye çalışan Fransa, Yunanistan, Almanya vb. ülkeler de bu listede yer alıyor. gibi ülkelerin endişelerini de eklemek gerekir.

Görünen o ki, resmi Ankara aslında “tahıl koridorunu” farklı bir modelle restore etme şansına sahip oldu. Bu modelin Rusya ile birlikte hayata geçmesi halinde Türkiye’nin Afrika kıtasındaki konumu güçlenebilir. Üstelik Rus doğal gazının Avrupa’ya taşınması amacıyla Türkiye’de kurulması planlanan enerji merkezinin hayata geçmesi halinde jeopolitik dengelerin ciddi anlamda değişmeye başlayacağına da şüphe yok. Bu durumda Türkiye’nin Avrupa alanındaki nüfuzu belirleyici bir nitelik kazanabilir.

Elchin KHALIDBEYLI,
Siyaset uzmanı,

POPÜLER FOTO GALERİLER

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.

Translate »