Tarih: 12.01.2023 14:51
Uçurumun kenarındayız...
Havaya baktığımda çok güzel bir hava var diyecektim ki, vazgeçtim demedim. Bu konuda çoğumuz aynı fikirde olabiliriz. Güneşli bir gün içimizi ısıttığında bizlere değişik bir duygu verebilir, ''oh be bu ayda doğal gaz faturasından yırttım'' diye düşünebiliriz. Ancak içinde bulunduğumuz bu aylar eskilerin ifadesi zemheri aylarıdır. Bu aylarda dışarıda kar, evlerin saçaklarında buz sarkıtlarının olması gerekir iken maalesef göremiyoruz.
İnsanoğlunun her şeyi para olarak görmeye başladığı zamanları felaketin başladığı zamanlar olarak kabul edebiliriz
İnsanlar çok güzel evlerde oturmak, çok fazla para kazanmak, çok güzel arabalara binebilmek amacı ile doğrudan doğaya saldırdılar. Nerede düz bir alan var ise kooperatifler kurup oralara binalar yapmaya, tarım alanlarını kullanılmaz hale getirmeye başladılar ve bunda çokta başarılı oldular.
Ancak insanoğlunun bilmediği bir şey var
Yaradanın dışında hiç bir gücün doğayı yenebilmesi mümkün değildir. Doğanın ruhuna uygun yaşamak, onun da bir canlı olduğunu unutmamak gerekiyor.
Türlü işler ile canına okuyup altını üstünü oyduğumuz dağlarımız ve ovalarımız emin olun ki bizi hiç hoş karşılamayacaktır. İntikamını öyle veya böyle alacaktır.
Bazı afetler geldiğinde yıkıp gider iken bazı afetler ise şimdi ki zamanda olduğu gibi sessiz ve derindendir. Ne oluyor diye etrafımıza bakmamızın zamanı geldi geçiyor. Nenelerimizin ifadesi ile '' ağzımızı değil, gözümüzü açmamız '' gerekiyor. Böyle giderse çok üzgünüm ama içecek su bulamayacağız.
Şimdi hemen kim yapacaksa milleti toplayıp kar duasına çıkarsın. Çünkü bu işler tedbir almayıp her şeyi Allah'a havale eden Allah'tan geldi ne yapabilirim ki diyen bizim gibi kaderci toplumlarda daha fazla can yakıyor.
Allah sonumuzu hayır etsin diyeceğim ama işimizin zor olduğuna inanıyorum.
Afetler öldürmez, tedbirsizlik öldürür...
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —