İRAN'DA ÇOCUK OLMAK'

İran'daki son protestolarda çocukların tutuklanması ve yargılanması 1989 yılında onaylanan Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'ye göre 18 yaşından küçük kişiler çocuk olarak kabul edilmekte, fiziksel ve ruhsal durumları bakımından ulusal ve uluslararası kanunların özel korumasına ihtiyaç duymaktadır. İnsan hakları örgütlerinin yayınladığı raporlara göre, son olaylarda çocuk tutuklular sayısının önemli bir bölümünü oluşturuyor. Sistematik fiziksel ve cinsel işkence, kaybolma, tahliye sonrası intihar, adil olmayan yargılama ve taciz edici sorgulama gibi ciddi yaralanmalara maruz kalıp, tecavüz ve infaz ile tehdit ediliyorlar. İnsan Hakları İzleme Örgütü son raporunda, güvenlik güçlerinin çocukları ailelerine haber vermeden tutukladığını ve bazen haftalarca gözaltında tuttuğu belirtildi. Gözaltı sonrası salıverilen öğrencilerin okula dönmeleri yasaklandı veya yetkililer ailelerinin sosyal koruma kapsamını keserek çocuk işçiliğine yol açmıştır Ayrıca, İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün de teyit ettiği raporlara göre, İranlı yetkililer çocukları yasal korumalara karşı gözaltına aldı, sorguladı ve kovuşturmaya soktu ve çocukların aileleri yargı tarafından çocukları savunmak için seçtikleri avukatların kullanmasını engelleyerek, onları yetişkin mahkemeleri tarafından yargılamışlar. Uluslararası Af Örgütü, gözaltına alınan çocuklardan yedi tanesi, 19 görgü tanığı, iki avukat ve 17 yetişkin mahkumun ifadelerine dayanan bir raporda, İran İslam Cumhuriyeti istihbarat ve güvenlik güçleri tarafından korkunç yöntemlere başvurarak, protestocu çocuklara karşı dayak, kırbaç, elektrik şoku, tecavüz ve diğer cinsel şiddet kullanıldığını bildirmiştir. Uluslararası Af Örgütü'nün elde ettiği belgelere göre, cinsel organlara elektrik verilmesi, bu organlara dokunulması, tecavüz ve infaz tehdidi dahil olmak üzere, kadın ve erkek devlet görevlileri tarafından yaygın olarak kullanılan tecavüz ve cinsel şiddet, gözaltına alınan çocuklara karşı cezalandırıp ve itiraf alma yöntemler arasında olmuş. UNICEF'in bölge müdür yardımcısı Diana Eltahawy'ye göre, son protestolarda çocuklara yönelik aşırı şiddet kullanımı çeşitli nedenlerle, bu vesileyle ülke gençliğinin neşeli ruhunu ezmek için kasıtlı bir strateji doğrultusunda, özgürlük ve insan hakları talebini engellemek için yapılıyor. Çocukların yetkili olmayan mahkemelerde yargılanması, seçilmiş bir avukata erişememe, fiziksel ve zihinsel işkence, cinsel saldırı ve saldırı tehditleri, ölüm cezası ve ağır cezalar gözaltındaki çocukların başına gelenler arasında yer alması, çocuklarda o kadar şiddetli hale gelmiştir ki, gözaltından çıktıktan sonra intihar eden çocukların olduğu ve bahsedildiği gibi çocukları okuldan atıldıkları ve sosyal hizmetlerden mahrum bıraktıkları bazı raporlar onları çalışan çocuklar haline getirmiştir. Güneyin Gölgesi


Orjinal Habere Git