AK Parti raporu TBMM Başkanlığı'na sundu
AK Parti, Terörsüz Türkiye süreci kapsamında hazırladığı kapsamlı raporu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na sundu. Başlangıçta 53 sayfa olarak hazırlanan raporun, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda genişletilerek 60 sayfaya çıkarıldığı öğrenildi.
Rapor; AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen tarafından TBMM Genel Sekreterliği'ne teslim edildi.
15 başlık altında güvenlik, hukuk ve rehabilitasyon
Abdulhamit Gül, raporun 15 ana başlık altında hazırlandığını belirterek, çalışmanın hem komisyon üyeleri hem de partinin ilgili kurullarıyla yapılan yoğun istişareler sonucu ortaya çıktığını söyledi.
Raporda dikkat çeken ilk unsur, kamuoyunda sıkça tartışılan "umut hakkı" kavramına hiçbir şekilde yer verilmemesi oldu.
Silah bırakma teyidi olmadan hiçbir adım yok
Raporda, terör örgütünün silah bırakması, kendini feshetmesi ve fiilen ortadan kalktığının devlet tarafından tespit ve teyit edilmesinin, sürecin vazgeçilmez ilk adımı olduğu vurgulandı. Bu teyit yapılmadan hukuki ya da siyasi hiçbir ileri aşamaya geçilmemesi gerektiği ifade edildi.
Silahların imhası, lojistik ağların dağıtılması ve örgütün yeniden tehdit oluşturamayacak hale gelmesi; somut delillerle belgelenmesi gereken şartlar arasında sıralandı.
Sınır ötesi vurgu: Terörsüz Bölge yaklaşımı
Raporda, Terörsüz Türkiye hedefinin yalnızca ülke sınırlarıyla sınırlı olmadığına dikkat çekildi. Türkiye'nin, Suriye ve Irak sahasında da terör tehdidinin kaynağında yok edilmesini esas alan bütüncül bir güvenlik politikası izlediği belirtildi.
Bu kapsamda, terör örgütlerinin farklı isimler altında meşruiyet kazanma girişimlerinin kabul edilemez olduğu vurgulandı.
SDG için 10 Mart Mutabakatı şartı
Raporda en net mesajlardan biri de Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile ilgili oldu. SDG'nin, Şam yönetimiyle imzaladığı 10 Mart Mutabakatı'nın gereklerini eksiksiz yerine getirmesinin zorunlu olduğu ifade edildi.
AK Parti, PKK'nın Suriye'deki tüm uzantılarının tasfiye edilmesini, sürecin olmazsa olmazı olarak değerlendirdi.
Geçici ve müstakil bir kanun önerisi
Raporda, sürece özel müstakil ve geçici bir kanun çıkarılmasının hukuki bir zorunluluk olduğu vurgulandı. Bu düzenlemenin, diğer suçlar ve örgütler için emsal teşkil etmeyecek şekilde dar ve sınırlı bir çerçevede hazırlanması gerektiği ifade edildi.
Amaç; af ya da ayrıcalık değil, silah ve şiddeti reddeden bireylerin topluma kazandırılması olarak tanımlandı.
Bireysel sorumluluk esas alınacak
Örgüt mensuplarına ilişkin yaklaşımda, örgütsel aidiyetin tek başına yeterli olmayacağı, kişinin somut eylemleri, örgüt içindeki konumu ve eylemin toplumsal etkilerinin esas alınacağı belirtildi.
Yeniden suç işlenmesi halinde ise, daha önce sağlanan tüm hukuki imkanların ortadan kaldırılacağı açıkça ifade edildi.
Siyasi trafik hızlandı
Raporun sunulmasının ardından siyasi temaslar da hız kazandı. AK Parti ile DEM Parti heyetinin hafta sonu bir araya gelmesi beklenirken, pazartesi günü DEM Parti–CHP görüşmesi ve ardından komisyon koordinatörleri toplantısı yapılacak.
Öte yandan CHP de kendi süreç raporunu TBMM'ye sundu. MHP cephesinden gelen ilk değerlendirmede, raporun yeni bir yaklaşım içermediği eleştirisi dikkat çekti.