Tarih: 16.12.2025 15:13

ABD'den Kiev'e uyarı: "Güvenlik garantisi sınırlı süre için masada"

Facebook Twitter Linked-in

Amerikalı yetkililerin Politico'ya verdiği bilgiye göre, ABD'nin Ukrayna'ya NATO'nun 5. maddesine benzer güvenlik garantileri sağlama teklifi sınırlı bir süre için masada. Washington, Kiev'e bu tekliflere yanıt vermesi için kesin bir son tarih koymuş değil, ancak ABD yönetimi Katolik Noel'i olan 25 Aralık'a kadar bir barış anlaşmasına varmayı hedefliyor.

ABD'nin bu tür güvenlik garantilerini Berlin'de yapılan son müzakerelerde Kiev'e sunduğunu daha önce The Wall Street Journal yazmıştı. Politico'ya göre Washington'un amacı, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin ve bazı Avrupalı liderlerin savaş sonrası Ukrayna'nın savunmasız kalacağı yönündeki endişelerini gidermek ve aynı zamanda Kiev'i daha hızlı karar almaya teşvik etmek.

Üst düzey bir Amerikalı yetkili durumu şöyle özetledi:

"Bu anlaşmanın temelinde, özünde NATO'nun 5. maddesine çok ama çok benzeyen ciddi güvenlik garantileri var. Ancak bu garantiler sonsuza kadar masada olmayacak. Olumlu bir karar alınması hâlinde derhal yürürlüğe girecek."

Buna karşılık Politico'nun başka bir haberine göre, bazı Avrupalı diplomatlar, Ukrayna NATO üyesi olmadığı sürece, 5. maddeye benzer güvenlik garantilerinin etkisiz kalacağından şüphe ediyor. Gazeteye konuşan bir kaynak,

"Üyelik olmadan 5. madde benzeri bir garanti, Rusya'yı sadece bunu test etmeye teşvik eder, " şeklinde konuştu.

- Axios'un haberine göre, ABD yönetimi Ukrayna ile yürütülen müzakereleri hızla sonuçlandırarak Rusya'ya sunulacak güçlü ve kapsamlı bir 'paket teklif' hazırlamak istiyor.

Washington, Ukrayna'daki çatışmayı sona erdirmeye yönelik en ikna edici önlemler bütününü oluşturmak niyetinde. ABD Başkanı Donald Trump, bir gün önce yaptığı açıklamada, krizin yakında çözülebileceği konusunda iyimser olduğunu dile getirmişti.

- Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Kırım, Donbas ve Novorossiya tabir edilen bölgeler konusunda Rusya'nın herhangi bir toprak tavizini kesinlikle görüşmediğini açıkladı.

Ryabkov, şu anda Rusya'nın ayrılmaz parçası olan dört bölge bulunduğunu söyledi. Ryabkov Kırım'ın bu listeye dahil edilmediğini, çünkü onun "2014'e ait ayrı bir tarihsel mesele" olduğunu özellikle vurguladı.

ABC News'e verdiği röportajda Ryabkov şöyle konuştu:

"Bu şekilde toplamda beş federal bölge ortaya çıkıyor. Bunlar konusunda hiçbir koşulda uzlaşmaya gidemeyiz. Çünkü bu, bizim açımızdan, anayasamızda güvence altına alınmış devlet yapımızın son derece temel bir unsurunun yeniden sorgulanması anlamına gelir."

- Politico'nun dört diplomata dayandırdığı haberine göre, Belçika, Avrupa Komisyonu'nun dondurulmuş Rus varlıklarının kullanımına ilişkin sunduğu garantileri kabul etmedi.

AB büyükelçilerinin toplantısı, Belçika'nın Komisyon'un hazırladığı "uzlaşma metnini" inceleyebilmesi için 14 Aralık'tan 15 Aralık'a ertelendi. Söz konusu belge üç ana garanti içeriyordu:

1. Belçika, Rusya'nın açabileceği davalar ya da misilleme adımlarıyla karşılaşması hâlinde tam tazminat alabilecek.

2. Belçika, AB ülkelerinin ayrı ayrı sağlayacağı mali garantilerin toplam tutarından bağımsız olarak bu destek mekanizmasından yararlanabilecek.

3. Bu garantiler sağlanmadan hiçbir fon transferi yapılmayacak.

Buna ek olarak, tüm AB ülkelerine Rusya ile yatırım ilişkilerini kesmeleri yönünde talimat verilmesi öngörülüyor.

Ancak Belçika, bu güvenceleri yetersiz bulduğunu 15 Aralık'taki toplantıda açıkça ifade etti. Politico'ya göre ülke, orantısız risklere maruz kalmayacağına dair ek ve daha güçlü güvenceler talep etmeyi sürdürüyor.

- Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo, Avrupa'nın Ukrayna'nın çatışma sonrası yeniden inşasına yardım etmek için dondurulmuş Rus varlıklarını kullanmaktan başka bir alternatifi kalmadığını söyledi.

The Financial Times'a verdiği röportajda Orpo şu ifadeyi kullandı:

"Bunu düşünmek bile istemiyorum. Çünkü başka bir seçeneğimiz yok."

- Ukraynalı İHA üreticisi Frontline Robotics ile Alman savunma girişimi Quantum Systems, ortak bir şirket kurduklarını açıkladı. Quantum Frontline Industries (QFI) adlı bu ortak girişim, her yıl onlarca askeri amaçlı drone üretmeyi planlıyor.

Şirket, Ukrayna Savunma Bakanlığı'nın siparişleri doğrultusunda üretim yapacak ve üretim tesisleri Almanya'da kurulacak.

Ortak girişimin CEO'su Matthias Lena, bu siparişlerin toplam hacminin yüz milyonlarca euroya ulaşacağını söyledi. QFI şu sistemleri üretmeyi planlıyor:

 "Linza" adlı lojistik ve muharebe İHA'ları

 "Zoom" adlı keşif dronları

 "Burya" adlı otonom muharebe modülleri

- REN TV'nin haberine göre, Moskova yakınlarındaki Odintsovo'da bir okulda, kar maskesi takan ve bıçak taşıyan bir genç, sınıf arkadaşlarına saldırdı ve üç kişiyi yaraladı. Baza'ya göre bir çocuk hayatını kaybetti, ancak resmî makamlar henüz bu bilgiyi doğrulamadı.

Olay, Gorki-2 yerleşimindeki "Uspenskaya" adlı ortaokulda meydana geldi. Yaralılar arasında bir güvenlik görevlisi de bulunuyor. İlk bilgilere göre saldırgan gözaltına alındı, okul binasındaki çocuklar ise tahliye ediliyor.

Dün de St. Petersburg'da bir lise öğrencisi öğretmenini bıçaklayarak ağır yaralamıştı.

- Ukrayna krizini barışçı çözüm yolunda çabalar hızlandı. Trump'ın "Noel'e kadar anlaşma" baskısının ardından, ABD, Ukrayna ve Avrupa'nın üst düzey temsilcileri masaya oturdu, umutlumesajlar verdi.  Son haberlere göre Berlin'de yapılan iki günlük temasların ardından Ukrayna ve ABD heyetleri, barış anlaşmasının yüzde 90'ında uzlaşıya varan bir çerçeveye ulaştı. Sürecin merkezinde, NATO'nun 5. maddesine benzer güvenlik garantileri ile toprak konuları yer aldı. Zelenskiy, bu başlığın "zor ve acı verici" olduğunu kabul etti. ABD Başkanı'nın özel temsilcisi Steve Witkoff ile Jared Kushner'ın yürüttüğü müzakerelere Avrupa liderleri ve üst düzey NATO temsilcileri de katıldı.

ABD tarafının sunduğu güvenlik paketi üzerinde ilerleme sağlanırken, Washington'ın 25 Aralık'a kadar bir anlaşmaya varmayı hedeflediği belirtildi. Zelenskiy, Ukrayna'nın NATO üyeliğinden vazgeçmeye hazır olabileceğini söyleyerek önemli bir taviz sinyali verdi. Bu adım, ABD ile yapılacak kapsamlı bir ikili güvenlik anlaşması karşılığında mümkün olabilir. Ukrayna ayrıca Avrupa ülkeleri, Kanada ve Japonya'dan güvenlik garantileri bekliyor. Kiev için AB üyeliği de güvenlik mimarisinin bir parçası görülüyor, ancak Avrupa'nın büyük bölümü 2027'e kadar hızlı üyeliğe sıcak bakmıyor.

Barış planı üzerinde çalışan taraflar, Berlin'deki görüşmeleri "yapıcı ve üretken" olarak nitelendirdi. ABD ve Avrupa temsilcileri, Ukrayna'nın uzun vadeli güvenliğini garanti altına alacak kalıcı mekanizmaların kurulması gerektiğini vurguladı. Avrupa Birliği'nde ise Ukrayna'nın savaş sonrası finansmanı konusunda görüş ayrılıkları sürüyor. Dondurulmuş Rus varlıklarının kullanılmasına Belçika başta olmak üzere birçok üye ülke karşı çıkıyor. Avrupa liderleri, 18–19 Aralık'taki zirvede bu konunun geleceğini belirleyecek.

- ABD Başkanı Donald Trump, C-Span yayınında Ukrayna'daki çatışmanın çözümüne "her zamankinden daha yakın" olunduğunu söyledi ve Avrupa liderleriyle yapılan temasların süreci hızlandırdığını vurguladı. Trump, "Şu anda çözüme her zamankinden daha yakınız" diyerek Washington ile Avrupa'nın güvenlik garantileri üzerinde birlikte çalıştığını açıkladı ve bu düzenlemelerin "savaşın yeniden başlamasını engellemeyi" amaçladığını ifade etti.

Avrupa'nın da çatışmanın bitmesini istediğini belirten Trump, "Avrupa liderlerinden büyük destek alıyoruz, onlar da bunun sona ermesini istiyor" dedi. ABD Başkanı ayrıca Avrupalı liderlerle "çok iyi bir görüşme" yaptığını söyleyerek barış için diplomatik zeminin güçlendiğini öne sürdü.

Trump, Rusya'nın da çatışmayı bitirmek istediğini aktararak "Ben bunun sona ermesini istiyorum, onlar da bunun sona ermesini istiyor ve gerçekten düşünüyorum ki Başkan Putin de bunun bitmesini istiyor" ifadelerini kullandı. 

- Avrupalı liderler Berlin'de yaptıkları toplantının ardından Ukrayna'ya verilecek güvenlik garantilerinin ancak güçlü bir çerçeve ile anlam kazanacağını ve bu çerçevenin Avrupa liderliğinde çok uluslu bir güç içermesi gerektiğini açıkladı.

Reuters'ın aktardığı ortak açıklamada Ukrayna'nın caydırıcılığı korumak için yaklaşık 800 bin kişilik bir orduya sahip olması gerektiği belirtilirken, Avrupa ülkelerinin ABD'nin desteğiyle "Ukrayna için çok uluslu bir güç" oluşturmasının planlandığı ifade edildi.

"Toprak konusundaki kararlar Ukrayna halkına aittir ve ancak güvenlik garantileri tam olarak devreye girdikten sonra ele alınabilir" denilen bildiride, ayrıca ABD'nin ateşkes ihlallerini izlemek için başlatacağı mekanizmanın da paketin parçası olacağı kaydedildi. Reuters'a konuşan bir yetkili ise ABD'nin ayrı görüşmelerde Kiev'e, herhangi bir barış anlaşmasının parçası olarak Donetsk bölgesinden çekilmeyi kabul etmesi gerektiğini ilettiğini söyledi.

Avrupalı liderler, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin "adil ve kalıcı barış" arayışına yönelik adımlarını memnuniyetle karşıladı ve son temaslarda Washington ile Avrupa başkentleri ve Kiev arasında belirgin bir yakınlaşma yaşandığını belirtti.

- BBC'nin Berlin muhabiri Yelizaveta Foht, Zelenskiy ile ABD heyetinin görüşmesinin ardından yaptığı değerlendirmede Amerikalı yetkililerin tonunu "adeta zafer havasında" olarak nitelendirdi. Foht'a göre ABD delegasyonu, güvenlik garantileri konusunda Ukrayna'ya NATO'nun Beşinci Maddesi ruhuna yakın yükümlülükler içeren bir "platin standart" teklif sunduğuna inanıyor. Washington ayrıca Ukrayna ordusunun büyüklüğü ile silahların niteliği gibi kritik başlıklarda Kiev'e uzun vadeli destek sözü veriyor. En çarpıcı iddia ise ABD'nin Putin'in 20 maddelik yeni teklifi kabul edeceğine dair güçlü bir inanca sahip olması.

- Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna'nın Novorossiysk'te donanmaya yönelik bir saldırı düzenlediğini doğruladı, ancak bir Rus denizaltısını vurduklarına dair açıklamasını  yalanladı.

Karaçay Filosu Basın Servisi Başkanı Aleksey Rulev'in aktardığına göre, Ukrayna güçleri su altı insansız aracı kullanarak bir sabotaj girişiminde bulundu ancak operasyon tamamen başarısız oldu.

Rulev, Karadeniz Filosu'na bağlı hiçbir gemi ya da denizaltının hasar almadığını, tüm birliklerin görevlerini normal düzen içinde yürüttüğünü vurguladı.

Kiev'in iddiasını ilk olarak Ukrayna Güvenlik Servisi duyurmuştu. Rus makamları ise bölge yönetiminin 15 Aralık'ta Novorossiysk'e yönelik bir saldırı raporlamadığını hatırlatırken, geçtiğimiz ay Kaspiy Boru Hattı Konsorsiyumu'nun deniz terminaline yapılan insansız deniz aracı saldırısında bir yanaşma platformunun kullanılamaz hale geldiğini not etti. (RBC)

- Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Avrupa'da bulunan Rusya devlet varlıklarının uzun süre boyunca dondurulmuş halde kalacağını ve Moskova'nın öngörülebilir gelecekte bu fonlara erişemeyeceğini açıkladı.

Merz, geçtiğimiz hafta alınan kararın Rus varlıklarının uzun vadeli biçimde immobilize edilmesini içerdiğini belirtti ve Rusya Merkez Bankası'nın bu kaynakları kullanamayacağını vurguladı. Şansölye, Avrupa ülkelerinin bu konudaki tutumunun değişmediğini söyledi ve yakında siyasi düzeyde fonların bir bölümünün Ukrayna'ya destek amacıyla kullanılması ihtimalinin ele alınacağını ifade etti.

- The Wall Street Journal, Berlin'deki müzakerelerde ABD'nin Ukrayna'ya NATO Antlaşması'nın 5. maddesine benzeyen güvenlik garantileri teklif ettiğini yazdı. Gazeteye göre Washington bu adımla tıkanan süreci açmaya çalışıyor. Metnin taslağı ABD ile Avrupa ülkelerinin ve Ukrayna'nın askerleri tarafından hazırlandı.

Trump yönetimi yıl bitmeden anlaşmaya varmayı hedefliyor fakat Kiev ile Avrupa başkentlerinde bu beklenti gerçekçi bulunmuyor. WSJ, en büyük engelin hâlâ toprak konusu olduğunu aktardı. Reuters'a göre ABD, olası bir ateşkes düzenlemesinde Ukrayna'nın Donbas'tan çekilmeyi kabul etmesini istedi. Zelenskiy bu başlığı acı veren bir mesele olarak nitelendirdi ve Washington ile pozisyon farklılıkları bulunsa da bir uzlaşmaya ulaşılabileceğine inandığını ifade etti.

- Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İran devlet medyasına verdiği röportajda Avrupa Birliği'nin izlediği çizgiyi "dünyadaki başlıca tehdit" olarak nitelendirdi.

Lavrov, Almanya başta olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerinde "Nazi yaklaşımlarının yeniden canlandığını" savundu ve bazı siyasetçilerin geçmişte Nazi Partisi'nde yer alan aile bağlarını övünçle anmaya başladığını iddia etti. Avrupa'nın yeniden Rusya karşıtlığı etrafında birleştiğini söyleyen Bakan, AB'nin Ukrayna'yı Rusya'ya karşı bir araç olarak kullandığını ileri sürdü.

Lavrov ayrıca dondurulan Rus varlıkları konusunun "Avrupa'nın içgüdüsel bir yağmacılık geleneğini açığa çıkardığını" öne sürdü ve mevcut Avrupa liderliğiyle diyalog zemininin kalmadığını ifade etti.

- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Batılı ülkelerin uyguladığı tavan fiyat politikasına karşı alınan önlemleri uzatan kararı onayladı ve böylece Rus petrolü ile petrol ürünlerinin fiyat sınırlaması içeren sözleşmelerle satın alınmasını yasaklayan düzenleme gelecek yıl temmuz ayına kadar geçerli olacak.

Resmi karara göre Rus ihracatçıları, sözleşmelerinde doğrudan ya da dolaylı biçimde tavan fiyat mekanizması bulunan ülkelere ve şirketlere petrol satamayacak. Başkan gerektiğinde bu kurala istisna tanıyabilecek. Batı'nın 2022'den bu yana uyguladığı ve şu anda 47,6 dolar seviyesinde bulunan tavan fiyat düzenlemesi, Rusya'nın bu alanlardaki karşı önlemlerini belirlemeyi sürdürüyor.

- İngiltere Hava Kuvvetleri mareşali ve ülkenin genelkurmay başkanı Richard Knighton, SkyNews'e yaptığı açıklamada, ülkenin "oğullarının ve kızlarının" Rusya'dan gelebilecek olası bir saldırıya karşı hazırlıklı olması gerektiğini söyledi.

Knighton, durumun kariyeri boyunca gördüğü en tehlikeli noktada olduğunu belirtti, hükümete yalnızca ordunun değil, toplumun tamamının "gerçek fiziki tehditlere" karşı hazırlanması çağrısında bulundu. Savunma sanayisinin güçlendirilmesi ile toplumun ve altyapının olası krizlere karşı eğitilmesi, mareşalin sıraladığı önlemler arasında yer aldı.

15 Aralık Pazartesi

- Berlin'de gece geç saatlerde Ukrayna, ABD, Avrupa Birliği ve NATO temsilcileri arasında Kiev ile Moskova arasındaki çatışmanın barışçı çözümünü görüşmek üzere yeni bir toplantı başladı.

UNIAN'ın aktardığı bilgilere göre görüşmede Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile ABD Başkanı'nın özel temsilcisi Steve Witkoff ve Donald Trump'ın damadı Jared Kushner yer alıyor. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ve çeşitli Avrupa liderleri de toplantıya katıldı. Görüşmenin ayrıntıları açıklanmış değil. Daha önce İngiltere  Başbakanı Keir Starmer, ülkesinin ve yakın müttefiklerinin Ukrayna'da asker konuşlandırılmasına ilişkin detaylı harekât planlarını tamamladığını ve bu planların artık "masasında hazır beklediğini" söylemişti.

- Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, ABD ile Ukrayna'nın güvenlik garantileri konusunda anlaşmaya vardığını açıkladı.

Berlin'de Zelenskiy ile ortak basın toplantısınınm ardından açıklama yapan Merz, Washington'un Berlin'de sunduğu hukuki ve maddi güvencelerin "son derece etkileyici" olduğunu belirtti, bu adımın Ukrayna için ileri yönde kaydedilmiş önemli bir aşama olduğunu vurguladı.

Şansölye, olası herhangi bir toprak tavizine yalnızca Ukrayna'nın kendisinin karar verebileceğini söyledi. Zelenskiy ile düzenlenen ortak basın toplantısında Merz, ABD'nin rolü olmadan bu kadar olumlu bir ivmenin mümkün olmayacağını ifade etti ve görüşmelerin Ukrayna'da "gerçekçi bir barış" ihtimalini güçlendirdiğini dile getirdi.

- Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, ABD heyetiyle Berlin'de yapılan görüşmelerin ardından düzenlediği ortak basın toplantısında, barış sürecindeki en hassas başlığın toprak meselesi olduğunu belirtti.

Zelenskiy, "Bazı konular kolay değil, özellikle de toprak ihtilafları söz konusu olduğunda" diyerek bu alanda ABD tarafıyla görüş ayrılıkları bulunduğunu ancak kendi tutumunun muhatapları tarafından duyulduğunu söyledi.

- Reuters ile Independent'ın aktardığı isimsiz bir ABD yetkilisine göre, 15 Aralık'ta Berlin'de yapılan Ukrayna görüşmelerinde taraflar arasındaki başlıkların yüzde 90'ı üzerinde uzlaşı sağlandı ancak çözülmesi gereken bazı kritik konular masada kaldı.

Güvenlik garantilerinde ilerleme olduğunu belirten yetkili, Washington'un sunduğu paketin "şimdiye kadar görülen en güçlü güvenlik protokolleri seti" olduğunu söyledi.

ABD Başkanı'nın özel temsilcisi Steve Witkoff ile Jared Kushner'in akşam yemeğinde Avrupa liderleri ve Zelenskiy ile süreci değerlendireceği, Trump'ın da telefonla katılacağı belirtildi. Yetkiliye göre Washington, Moskova'nın Kiev'e yönelik güvenlik garantilerini ve Ukrayna'nın AB üyeliği hedefini kabul edeceğini öngörüyor, fakat toprak konusu hâlâ çözüme ulaşmayan temel başlık olarak kalmayı sürdürüyor.

- ABD Başkanı'nın özel temsilcisi Steve Witkoff, Berlin'de yapılan temasların Ukrayna'daki çatışmanın çözümüne yönelik süreçte olumlu ilerlediğini belirtti.

Reuters'e göre Witkoff, görüşmelerde önemli bir ilerleme sağlandığını söyledi ancak ajans, taraflar arasındaki en kritik başlıklardan biri olan toprak konusunun hâlâ çözümsüz kaldığını aktardı.

- Zelenskiy ile ABD heyeti arasındaki ikinci tur görüşmelerin Berlin'de yaklaşık bir buçuk saat sürdüğü ve tamamlandığı bildirildi. Ukrayna basını, görüşmenin ardından Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in Zelenskiy'yi Bellevue Sarayı'nda kabul ettiğini aktarırken, müzakerelerin pazar günü başlayan süreç kapsamında Zelenskiy, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz ve ABD Başkanı Donald Trump'ın özel temsilcileri Steve Witkoff ile Jared Kushner arasında yürütüldüğünü hatırlattı.

Batı basınına göre görüşmelerin ikinci günü büyük ilerleme olmadan sona erdi. The Guardian'ın aktardığına göre Donbas'ın statüsü üzerinde uzlaşma sağlanamadı. AFP, görüşmelerde Zaporijya Nükleer Santrali'nin yönetimi ile Ukrayna'daki seçim konularının da gündeme geldiğini bildirdi. Ajansa göre Kiev, cephe hattında çatışmaların durdurulması için Washington'ı ikna etmeye çalışıyor fakat ABD tarafı Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin Donetsk bölgesinin tamamından çekilmesinde ısrar ediyor. Bloomberg, bu talebin Zelenskiy tarafından Steve Witkoff ile Jared Kushner'la yaptığı toplantılarda defalarca reddedildiğini yazdı. ABD delegasyonuyla müzakerelerin ardından Zelenskiy, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile görüşmeye geçti.

- AFP ve Bloomberg kaynaklarına göre Berlin'de yapılan ve beş saatten uzun süren ilk tur müzakerelerde ABD'nin özel temsilcileri Steve Witkoff ile Jared Kushner, Ukrayna'dan Donbas'tan çekilmesini talep etmeyi sürdürdü. Kaynaklar, Washington'un "Putin bu bölgeyi istiyor" diyerek Kiev'e geri adım attırmaya çalıştığını, ancak Zelenskiy'nin Rusya'nın ele geçiremediği hatlardan askerlerini çekmeyi her seferinde reddettiğini aktardı.

AFP haberine göre "Putin Donbas'ın tamamını istiyor," diyen kaynak, ABD'nin Ukrayna'nın bu bölgelerden "çekilmesi" konusunda ısrarcı olduğunu, ancak Kiev'in bu yaklaşıma "razı olmadığını" ifade etti. Yetkili ayrıca, "Amerikalıların bu konuda Rusya'nın pozisyonunu benimsemesi biraz şaşırtıcı" değerlendirmesinde bulundu.

Müzakere seçenekleri arasında Donbas'a "serbest ekonomik bölge" statüsü verilmesi ve hem Ukrayna hem Rusya birliklerinin tamamen çekilmesi gibi formüller bulunsa da, Zelenskiy yönetimi bu bölgede kimin kontrol sağlayacağı konusunda belirsizliğin sürdüğünü vurguluyor. Bild'in aktardığı başka bir seçenekte, ABD'nin Ukrayna ordusunun yaklaşık 5,6 bin km²'lik alanı boşaltmasını, Rusya'nın ise bölgede düzenli ordu yerine Ulusal Muhafız (Rosgvardiya) konuşlandırmasını önerdiği belirtiliyor. Kiev ise bunun "fiili teslimiyet" anlamına geleceğini savunarak, "Ukrayna beş-on kilometre geri çekilecekse Rus güçleri de işgal altındaki topraklarda aynı mesafede geri çekilmeli" karşı teklifini öne sürdü.

Görüşmeler sırasında tarafların özellikle "Donetsk'in doğu bölgesini" ele aldığı belirtilirken, Zelenskiy yalnızca Ukrayna birliklerinin çekilmesine karşı çıkmakla kalmadı, aynı zamanda ateşkesin mevcut cephe hattı boyunca sağlanması gerektiğini vurguladı.

- Görüşmelere katılan Ukrayna Güvenklik Konseyi Sektereri Rüstem Umerov, son iki gündür süren Ukrayna–ABD müzakerelerinin "yapıcı ve verimli geçtiğini" belirterek, gerçek bir ilerleme sağlandığını açıkladı.

Umerov, "Günün sonunda bizi barışa daha da yaklaştıracak bir anlaşmaya ulaşacağımızı umuyoruz" dedi. Bakan, medyada dolaşan isimsiz iddialara dikkat çekip, "Lütfen söylentilere ve provokasyonlara kanmayın" ifadesini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın özel temsilcileri Steve Witkoff ile Jared Kushner'ın sürece "son derece yapıcı bir şekilde katkı sunduğunu" vurgulayan Umerov, Ukrayna ekibinin Trump ve çalışma arkadaşlarına "üstlendikleri çaba için son derece minnettar" olduğunu söyledi.

– Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Ukrayna krizinin çözümüne ilişkin Berlin'de yapılacak görüşmelere katılacak. Bu bilgi, Brüksel'de düzenlenen basın toplantısında Avrupa Komisyonu Sözcüsü Olof Gill tarafından paylaşıldı.

Gill ayrıntı vermemekle birlikte "Von der Leyen bu akşam Berlin'e uçacak ve Avrupa Birliği'nin bu müzakerelerde defalarca dile getirdiği hedeflerini savunacak," dedi.

- Amerikan Ticaret Odası (AmCham) Rusya Başkanı Robert Agee, RTVI'ye yaptığı açıklamada Batı'nın Moskova'ya yönelik yaptırımlarının ABD şirketlerine doğrudan yaklaşık 100 milyar dolar, olası kayıplar dâhil toplamda ise yaklaşık 300 milyar dolar zarar verdiğini söyledi. "Asıl darbeyi" ABD'nin kendi yaptırımlarının vurduğunu belirten Agee, Rusya ekonomisinin bu sürece uyum sağladığını, buna karşılık Amerikan şirketlerinin çok daha ağır etkilendiğini ifade etti.

– Avrupa Birliği üyesi ülkelerin dışişleri bakanları, Rusya'ya yönelik yaptırımlar kapsamında 14 kişi ve kuruluşa karşı yeni kısıtlayıcı önlemleri onayladı. Karar, AB Resmî Gazetesi'nde yayımlandı. Listede ilk kez bir ABD vatandaşı da yer aldı.

Yeni yaptırımlar, AB'nin 20. yaptırım paketinin bir parçası olacak ve özellikle Rusya'nın "gölge filosunu" hedef alacak.

Yaptırım listesine alınanlar arasında şunlar bulunuyor:

 MGIMO Uluslararası İlişkiler Fakültesi Dekanı Andrey Suşentsov

 HSE bünyesindeki Kapsamlı Avrupa ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi Başkan Yardımcısı Dmitriy Suslov

 Uluslararası Rusofil Hareketi

 Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi Genel Direktörü ve Valday Kulübü Program Direktörü İvan Timofeyev

 Tartışma Kulübü Geliştirme ve Destek Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Andrey Bıstritskiy

 "Rusya Küresel Politikada" dergisinin genel yayın yönetmeni ve Valday Kulübü bilimsel çalışmalar direktörü Fyodor Lukyanov

 Rus Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı 142. Radyo Elektronik Harp Taburu

 Ukraynalı gazeteci Diana Pançenko (AB'ye göre "Ukrayna karşıtı, Rusya yanlısı ve NATO karşıtı anlatılar üretip yaydığı" gerekçesiyle)

 Florida'da eski bir şerif yardımcısı olan John Mark Dougan (AB'ye göre "Rusya'nın internet üzerindeki bilgi operasyonlarını desteklediği" gerekçesiyle)

AB'nin açıklamasına göre Dougan, 2016 yılında Rusya'dan siyasi sığınma talep ettikten sonra Rus vatandaşlığı aldı. Bu karar, AB'nin Rusya'ya yönelik yaptırımları kapsamında bir ABD vatandaşına uygulanan ilk yaptırım olma özelliğini taşıyor.

Ayrıca AB Konseyi, Rusya'nın "gölge filosunu" ve bu yapının değer zincirini desteklemekten sorumlu olduğu belirtilen beş gerçek kişi ve dört tüzel kişiye daha yaptırım uygulayacak. Açıklamaya göre bu kişiler, Rosneft ve LUKOIL ile doğrudan ya da dolaylı bağlantılı iş insanları olup Rus hükümetine ciddi gelir sağlayan ekonomik faaliyetler yürütüyor ve ham petrol ile petrol ürünleri taşıyan gemileri kontrol ediyorlar. Yaptırım listesinde BAE ve Vietnam merkezli denizcilik şirketleri de var.

- Bild'in aktardığı belgeye göre Almanya hükümeti, Ukrayna'nın savunma sanayisiyle işbirliğini derinleştiren bir plan hazırladı. Buna göre Berlin, AB ortaklarıyla birlikte Kiev için silah ve savunma sistemleri tedarikine yönelik ortak alımlara katılmayı, Ukrayna savunma sanayisinin Avrupa savunma pazarına daha sıkı entegre edilmesini ve bu sektörde yatırım yapacak şirketlere garanti verilmesini öngörüyor. Plana örnek olarak Ukrayna yapımı insansız hava araçlarının gelecekteki Avrupa hava savunma mimarisine entegre edilebileceği belirtiliyor.

- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya ile Hindistan arasında askeri birliklerin, gemilerin ve uçakların karşılıklı olarak birbirlerinin topraklarına gönderilmesine ilişkin usulleri belirleyen anlaşmayı onayladı. Resmi portalda yayımlanan düzenleme, ortak tatbikatlar, insani operasyonlar ve afet müdahalesi gibi durumlarda askeri personel ile teçhizatın konuşlandırılmasına yönelik teknik ve lojistik süreci standart hale getiriyor. Anlaşma ayrıca uçakların geçişi ile savaş gemilerinin limanlara giriş prosedürlerini basitleştiriyor ve iki ülke arasındaki askeri işbirliğini güçlendiriyor.

– Ukrayna devlet başkanlığı ofisinde, eski ofis başkanı Andrey Yermak'ın istifasının ardından yeni bir siyasi düzenin yavaş yavaş şekillenmeye başladığı belirtiliyor. Bu değerlendirme, RBK-Ukrayna'ya konuşan ve Zelenskiy'nin çevresine yakın bir kaynağa ait.

Kaynak, "En azından kan kaybetmeyi durdurduk" ifadelerini kullandı.

Ajansın aktardığına göre, Yermak sayesinde yükselen birçok üst düzey Ukraynalı yetkili, patlak veren yolsuzluk skandalı sırasında onu savunmadı. Bunlar arasında Başbakan Yuliya Sviridenko da var. Yermak'ı kaybeden Zelenskiy ise eski çevresiyle daha sık iletişim kurmaya başlayarak daha çeşitli bilgilere ulaşır hale geldi.

Habere göre, hükümette yakın zamanda büyük çaplı görev değişiklikleri veya üst düzey atamalar beklenmiyor. Zelenskiy, Aralık ayı başında Yermak'ın halefiyle ilgili kararın yakında açıklanacağını söylemişti.

– Euractiv portalına göre, Avrupa Birliği'ne üye yedi ülke, Rusya'nın dondurulmuş varlıklarının Ukrayna için "tazminat kredisi" gerekçesiyle el konulmasına karşı çıkıyor. Belçika, Macaristan ve Slovakya'ya İtalya, Bulgaristan, Malta ve Çekya da katıldı.

Uzmanlara göre, bu yönde bir kararın zorla kabul ettirilmesi, AB içinde ciddi bir bölünmeye yol açabilir. Söz konusu ülkelerin yönetimleri, ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimini destekliyor ve Rus varlıklarına el konulmasının Ukrayna'daki çatışmanın çözümünü zorlaştıracağı görüşünü savunuyor.

– Rusya İnsan Hakları Ombudsmanı Tatyana Moskalkova, bugün insani bir takas kapsamında Rusya'ya 15 kişinin döneceğini, aynı sayıda kişinin de Ukrayna'ya gönderileceğini açıkladı.

Moskova'da, ülkeye teslim edilecek kişilerin yakınlarıyla görüşen Moskalkova, Rusya ile Ukrayna'nın ailelerin yeniden bir araya gelmesini mümkün kılan bir işleyiş mekanizması oluşturmayı başardığını belirtti.

Moskalkova ayrıca salı günü Ukraynalı mevkidaşı Dmitriy Lubinets ile bir araya gelmeyi planladığını, görüşmede esirlerin karşılıklı ziyaretleri ve onlara gönderilecek paketlerin teslimi konularını ele alacaklarını söyledi.

- Ukrayna Enerji Bakanlığı, Odesa bölgesine yönelik yoğun saldırıların ardından bölgede dört yüz otuz binden fazla kişinin hâlâ elektriksiz olduğunu açıkladı ve ülkenin enerji sisteminin zor koşullara rağmen kontrol altında tutulduğunu belirtti. Bakanlık, Rusya'nın özellikle sınır ve cephe hattındaki enerji üretim ve iletim altyapısını her gün vurduğunu, Odesa çevresine yönelik geniş çaplı saldırıların cuma akşamı başlayıp pazar gününe kadar sürdüğünü bildirdi.

- The Wall Street Journal (WSJ), kaynaklarına dayandırdığı haberde, Berlin'de ABD ve Ukrayna temsilcileri arasındaki düzenlenen görüşmelerin "zor geçtiğini" bildiriyor. Kaynağa göre, Amerikan tarafı, barış anlaşması taslağı konusunda "uzlaşmaya yanaşmıyor" gibi görünüyor.

Görüşmeler beş saat sürdü ve bugün de devam edecek, toplantıya birkaç Avrupa lideri de katılacak. Washington, kararın bir an önce alınmasını talep ederken, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ve müttefikleri, hâlâ "önemli anlaşmazlıkların bulunduğunu ve bunların çözülmesi gerektiğini" belirtiyor.

- Alman Bild gazetesine göre ise Zelenskiy, Luhansk, Donetsk, Zaporoje ve Herson bölgelerinde fiilen Rusya'ya kontrol hakkı vermek anlamına gelecek şekilde cephe hattını dondurmaya hazır. Bununla birlikte Kiev Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin Donbass'tan tamamen çekilmesine razı değil.

Bild'in görüştüğü yetkiliye göre, bu koşullar Ukrayna açısından adeta bir teslimiyet anlamına gelecek. ABD planına göre Donbass'ta askerden arındırılmış bir serbest ekonomik bölge kurulabilir. Ancak Ukrayna tarafı, Rusya'nın bölgeden askerlerini çekmeme ihtimalinden endişe ediyor.

Dergi ayrıca Ukrayna'nın barış anlaşması çerçevesinde seçimlerin 100 gün içinde yapılmasına ve NATO'ya katılmaktan vazgeçilmesine hazır olduğunu da yazdı. Amerikan barış planında yer alan bu iki madde Kiev belirli koşullar altında bunları kabul edebilir.

- Macaristan Başbakanı Viktor Orban, yaklaşan Avrupa Birliği zirvesinde, dondurulmuş Rus varlıklarının Ukrayna'ya yardım için kullanılmasına karşı çıkacağını açıkladı. Orban, AB'nin bu adımla Rusya'ya karşı ekonomik savaş başlatmaya çalıştığını belirtti.

Orban, ABD'nin çabaları sayesinde Ukrayna'daki çatışmanın sona erdirilebileceğine inanıyor; ancak Avrupa'nın çatışmayı genişletmeye çalıştığını ve bunun bir yolunun da Rus varlıklarını el koymak olduğunu iddia ediyor.

- AB dış politika sorumlusu Kaja Kallas, AB Dışişleri Bakanları'nın 15 Aralık'ta yeni bir Rusya karşıtı yaptırımlar paketini onaylayacağını açıkladı. Kallas, "Bugün gölge filoya ait 40 gemi ve yaptırımlardan kaçınmaya yardımcı olan kişilerle ilgili karar alacağız" dedi. Rusya, Batılı ülkelerin yaptırımlarını yasa dışı olarak değerlendiriyor.

- Tass'ın haberine göre, Rusya Merkez Bankası'nın Euroclear aleyhine Moskova Tahkim Mahkemesi'ne açtığı davanın büyüklüğü 18,17 trilyon ruble (194 milyar euro). Kurumdan yapılan basın açıklamasında, bu tutarın üç faktöre dayandığını belirtti: bloke edilmiş Rus varlıkları, Merkez Bankası'nın fonları ve bu fonlardan elde edilemeyen kazançlar. Ayrıca dava, Euroclear'ın yasa dışı işlemlerle Merkez Bankası'na zarar vermesi nedeniyle açıldı.

-  Moskova Tverskoy Mahkemesi, punk grubu Pussy Riot'u aşırılıkçı bir örgüt olarak tanıyarak Rusya genelinde yasakladı. Karar, Rusya Başsavcılığı'nın açtığı dava üzerine alındı ve mahkeme oturumu kapalı yapıldı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —