“Türk’ü Barajlarda Tutamazsınız!”
Su gibiydi Türk milleti…
Yolu da vardı, yönü de…
Çağlar gibi akardı, kayaları aşar, vadileri geçer, denizlere ulaşır, oradan da okyanuslara karışırdı.
Ama sonra bir şey oldu…
Birileri bu milleti durdurmak istedi.
Barajlar kurdular, setler çektiler.
Akışımızı kestiler.
Yıllardır barajda tuttular bizi!
O barajın adı bazen zulüm oldu,
Bazen kimliksizleştirme,
Bazen Batı hayranlığı,
Bazen de kardeşi kardeşe kırdıran sinsi planlar...
Ama unuttukları bir şey vardı:
Su her zaman yolunu bulur!
Ve Türk milleti, barajda biriken su gibi gücünü, sabrını, azmini içinde taşıdı.
Şimdi…
O barajlar çatırdıyor!
Sızıntılar çağlayanlara dönüşüyor.
Biz artık durmayacağız.
Göl sessizliğinden çıkıp, çağlayan gürültüsüyle geliyor Türk milleti!
Ey dünya!
Hazır olun…
Barajlarınızı yıka yıka geliyoruz!
Hakkımızı, tarihimizi, inancımızı ve davamızı kuşanıp, akmaya başlıyoruz yeniden.
Çünkü Türk’ü barajlarda tutamazsınız!
Çünkü biz, yeniden yola çıktık…
Ve bu yol, sadece bizim değil;
Adalet bekleyen tüm mazlumların yoludur.
Vicdanı kurumuş insanlığın yeniden yeşermesidir!
Su gibi aziz olan milletim,
Artık akma vaktidir!
Denizler, okyanuslar, umutlar bekliyor bizi…