TÜRK NEHRİ YÜRÜYÜŞTE
Uzun zamandır barajlarda tutulan, önü setlerle kesilen bir nehir vardı…
Adı: Türk Milleti.
Suyun akışı gibi milletin yürüyüşü de durdurulamaz.
Tarih boyunca nice tuzaklar kurdular.
Kimliğimizi unutturmak istediler.
İnancımızı, dilimizi, irademizi zincire vurdular.
Ama biz sessizce büyüdük…
Bir gölde gibi durgun görünsek de,
Derinlerde çağlayan bir millet vardı.
Ve artık barajlar çatladı!
Tarihin, coğrafyanın, hafızanın üzerindeki tozlar silindi.
Gözleri kapalı, gönlü yaralı Türk yeniden ayağa kalktı.
Türk nehri yürüyüşte!
Dün gökte kartal, yerde orduyduk.
Bugün bir ırmak gibi sessiz ama yıkıcıyız.
Toprakla buluşan ilk damla bizdik,
Uçsuz bucaksız bozkırlardan doğduk,
Tuna’ya, Nil’e, Fırat’a, Amu Derya’ya, Seyhun’a karıştık.
Şimdi ise yeniden aynı yatağı arıyoruz: Adalet!
Bu nehir sadece su taşımıyor,
Vicdan taşıyor, merhamet taşıyor, umut taşıyor.
Karanlık çağlara ışık gibi,
Mazlum milletlere nefes gibi…
Ey dünya, iyi dinle:
Türk nehri yürüyüşte!
Ve bu yürüyüş sadece bir milletin değil,
Tüm insanlığın onur mücadelesidir!
Yürüyüşümüzün önünde baraj durmaz!
Önümüze kurulan her set, bizim yeni çağlayanımız olur!