Bugün, 14 Aralık 2025 Pazar
Donald Trump’ın Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesi, tarihin en acı ironilerinden biridir.
Barış; savaşları durduran, insan hayatını koruyan, çatışmaları önleyen erdemin ödüllendirilmesidir.
Ancak Trump’ın Ukrayna sürecindeki tavrı, barış idealinden çok uzak; soğukkanlı, katmanlı ve bencil bir çıkar hesapçılığının eseriydi.
Cesaret mi, Çıkar Hesabı mı?
Rusya’yı gerçekten zayıflatmak isteyen bir lider, aslanlar gibi cephede yerini alır.
Trump ise kendi askerini riske atmadan Ukrayna’yı sahaya sürdü.
Böylece hem askeri hem ekonomik açıdan yıpranmadı, hem de verdiği desteği kârlı bir yatırıma dönüştürdü.
Madem Rusya’yı zayıflatmak istiyordunuz, karşısına çıkıp mücadele etseydiniz. Ettiniz mi?
Hayır…
İnsani Değerler mi ?
Kazanç Defteri mi?
Ukrayna’ya verdiği destek, insani değerlerden değil; savaşın yarattığı boşluklardan ekonomik ve jeopolitik kazanç sağlama fırsatından beslendi.
Yer altı mineralleri, stratejik coğrafi avantajlar, enerji hatları…
Onun ajandasının merkezinde bunlar vardı.
Ölen siviller, yıkılan şehirler, parçalanan aileler ise bu hesapların satır aralarında bile yer almadı.
Zengezur Hamlesi
Üstelik elini sıcaktan soğuğa değdirmeden Zengezur Koridoru’na sahip çıkarak, Rusya’nın elini zayıflattı.
Bir mermi atmadan yaptığı bu hamleyle Rusya’yı bir adım daha kuşattı.
Barış Elçisi Değil,
Savaşın Efendisi
Trump’ın politikası “savaşı durdurmak” değil, “savaştan maksimum kazancı elde etmek” üzerine kuruldu.
Ona “barış elçisi” demek, bir silah tüccarına “insan hakları savunucusu” demek kadar gülünçtür.
Tarih, böyle liderleri barışla değil, fırsatçılıkla yazacaktır.
Peki Ya Filistin?
Ve soruyorum: Ukrayna’da “barış” masalları anlatan Trump, neden Filistin için tek kelime etmiyor?
Çünkü Filistin’de cebine koyabileceği enerji hatları, madenler ya da stratejik kazançlar yok.
Filistin’i doğrudan sömürecek talepleri karşılanmadığı için, orada barışı dillendirmeye gerek duymuyor.
Gerçek barış, mazlumun kanı üzerinden değil; zalimin karşısında dimdik durarak sağlanır.
Nobel’e aday gösterilen bu lider, barış elçisi değil, savaşın soğukkanlı efendisidir.
Strateji Uzmanı
Gazeteci Yazar
Gökalp Şentürk
