Bazı insanlar vardır; görünmez kürsülerde ders verir, duvarsız sınıflarda öğretir, isimsiz belgelerle insan inşa ederler. Onlara ne afişlerde rastlarsınız ne de ekranlarda… Ama fikirleri, bir milletin damarlarında dolaşır.
İşte biz bu insanlara tek kişilik duvarsız üniversite diyoruz.
Onlar kendilerini proaktif, disiplinler arası, derinlikli okumalarla donatırlar. Hiçbir alanda uzmanlık iddiasında bulunmadan; eğitimden siyasete, ekonomiden hukuka, toplumdan insan psikolojisine dinden tarihe,felsefeden genel kültüre,kişisel gelişime kadar her meseleye bütüncül bir bakış geliştirirler.
Onlar, hayatı bir müfredat gibi okur, toplumun vicdanını bir sınıf gibi görür, halkı daima esas alır. Ne bir makam beklerler, ne bir alkış… Onların tüm emeği, milletin uyanışı içindir.
Kimi zaman bir müfredat hazırlar, kimi zaman kanun teklifleri yazarlar. Kimi zaman tüm dünya insanlığı için projeler yapar. Partiler üstü bakış açısıyla hareket eder, milli menfaati daima her şeyin önünde tutarlar.
Kimi zaman devleti uyandırmak için bir proje dosyası yollarlar…
Kimi zaman muhalefeti uyandırmak için bir manifesto kaleme alırlar…
Ve çoğu zaman toplumun kör noktalarına, göz değil gönül merceği tutarlar.
Onlar akademik bir unvana sığınmadan, herhangi bir yapının parçası olmadan kendi iç disiplinlerini inşa etmiş fikir insanlarıdır.
Gördüklerini yazarlar.
Bildiklerini değil, özümsediklerini aktarırlar.
Okuduklarıyla değil; anladıklarıyla konuşurlar.
Devletin görmediği yerleri gösterirler…
Toplumun hissettiği ama adını koyamadığı dertleri dillendirirler…
Tarihin uğramadığı sokaklara yön çizerler…
Onların projeleri, sadece çözüm önerisi değil; bir medeniyet çağrısıdır.
Yazıları bir eleştiri değil; bir inşa iradesidir.
Söyledikleri bir serzeniş değil; bir silkiniş haykırışıdır.
Toplumda her kesimin duyduğu, ama dillendirmeye cesaret edemediği meseleleri onlar cesurca kaleme alır. Kimi zaman tek başına bir muhalefet, kimi zaman milletin ruhuna tercüman olurlar. Bir fener gibi yandıkça, karanlık kendini daha çok gösterir.
Eğer çevrenizde böyle biri varsa, onu sadece okuyun demek yetersiz olur.
Onu bir kitap gibi okuyun.
Çünkü o kişinin her davranışı bir cümle, her susuşu bir paragraf, her mücadelesi bir sayfadır.
Ve bu kitap, sizi yalnızca bugüne değil;
geçmişinize, geleceğinize, millet olma bilincinize götürür.
“Bir insan vardır; okuduğu kitap kadar değil, insanlığa kattığı fikir kadar aydındır.”
N. KACAN
Necat KACAN
Eğitimci Araştırmacı Yazar