Bugün, 11 Temmuz 2025 Cuma

“Her savaşta kurşun sıkan vardır, bir de yön veren… Elinde silah yok ama herkes onun planıyla ateş ediyor biraz da...”

Ortadoğu bir kez daha yangın yeri.
İran ile İsrail arasında yaşanan gerilim artık sadece askeri değil, küresel bir hesaplaşmanın parçası.
Görünen yüz füzeler, hava saldırıları, misillemeler…
Ama görünmeyen yüz çok daha derin, çok daha sinsi.
Ve o görünmeyen yüzün üstünde, eski ama körelmeye yüz tutmuş bir parmak izi var: İngiltere.

 Savaşın Öncesi: Zemin Hazırlayan Parmak

İngiltere bu gerilimde ilk kurşunu sıkmadı, ama ilk psikolojik mayını o döşedi.
Hatırlayalım:

  • İran’da Mahsa Amini olayından sonra başlayan gösteriler, Batı basını üzerinden dramatize edildi. BBC Farsça başta olmak üzere İngiliz kaynaklı medya ağları, İran içindeki ayrılıkları köpürttü.
  • İsrail’de Netanyahu yönetiminin geri dönmesiyle birlikte, İngiltere kaynaklı think-tank'lerden “önleyici saldırı zamanı” analizleri yayınlandı.
  • İran’ın Suriye’deki askeri varlığına dair en çarpıtılmış raporlar, hep Londra merkezli kuruluşlardan geldi.
    İngiltere bu raporları ABD’ye “analiz”, İsrail’e “cesaret”, İran’a ise “körleştirme” olarak sundu.

“Kurşunu kim sıktı diye sorarlar, ama ‘fikri kim verdi?’ diye sormazlar. İşte İngiltere burada kazanır.”

 

 Saldırılarda Sessiz Ateş: İngiliz Etkisi

İsrail’in İran’a yönelik “Yükselen Aslan” saldırısında dikkat çeken detaylar:

  • Hedefler çok hassas, istihbarat çok derindi. İran içindeki bazı nükleer bilim insanlarının evleri bile hedef alındı.
    Bu kadar derin istihbaratın kaynağı nedir? Mossad mı?
    Evet… ama Mossad’ın "partneri" genellikle MI6’dır.
    Çünkü İran içindeki Şii muhalefetle temas kurmak, İngilizlerin yüz yıllık işidir.
  • Saldırı zamanlaması, İngiliz Kraliyet Donanması'nın Doğu Akdeniz’de yeniden devriye gezdiği döneme denk geldi.
    Yani İngiltere, savaş başlamadan önce oradaydı.

“Savaşanlar kadar, savaş öncesi sahneye çıkanlar da hesaba dahil edilmelidir.”

 

 Ama Bu Kez İngiliz Oyunu Tutmuyor

İngiliz aklı her zaman uzun vadeli oynar.
Ama bu kez satranç tahtası sallanıyor. Çünkü:

  • İran direndi, içeriden çökmedi.
  • İsrail denetimden çıktı, kendi başına yürüdü.
  • ABD, İngiltere’nin istediği kadar oyuna girmedi , ki top yekün bir saldırıda da bulunamayacağını hep birlikte göreceğiz.  (İngiltere, ABD’yi öne sürüp yalnız bıraktı.)

İngiltere artık “görünmez akıl” değil, çelişkili reflekslerin temsilcisi oldu.

“Aklını her satranca süren bir gün kendi şahını da kaptırır.”

 

 Türkiye: Sessiz Ağırlık, Gerçek Denge

Türkiye bu savaşta öne atlamadı.
Ama diplomasiyi terk etmedi.
Ne İran’ın dümenine girdi, ne İsrail’e göz yumdu.
Ne Batı’ya biat etti, ne Doğu’ya eğildi.

Türkiye, dengeyi kuran sessizlikle hareket etti.
Çünkü Türkiye bilir ki:

“Bazen bağıran değil, duvar gibi duran kazanır.”

Barışı teklif eden Türkiye olursa, bu teklif hem halklara hitap eder hem devletlere güven verir ki öyle de olmaya başladı...
Çünkü bu coğrafyada hâlâ adaletin sesi arandığında, dönüp bakılan yer Anadolu’dur.

 

Sonunda İngiltere Ne Kazanacak?

Büyük planlar yaptı… ama:

  • İran’ı deviremedi,
  • İsrail’i kontrol edemedi,
  • ABD’yi sahaya çekemedi,
  • Türkiye’yi kenara itip plan kuramadı.

Yani bu kez:
“Plan vardı ama piyade yoktu, piyon vardı ama şah gitti.”

 

 Ve Makalemize Layık Bir Fıkra:

Bir gün bir İngiliz, bir Amerikalı ve bir Türk, bir ormanda yürürken bir aslanla karşılaşır ve “İngiliz ve Amerikalı bunu biz eğittik ama şimdi bize sinirli sinirli bakıyor der” ve;

İngiliz cebinden çıkardığı kağıda bir plan çizer:
“Aslanın sağından kuşatır, sonra diplomatik baskı uygularız.”

Amerikalı silahını çıkarır:
“Ben direkt vururum!”

Türk derin derin bakar ve der ki:
“Aslan zaten tok, yürüyün geçelim...
Ama çok darlarsanız, döner saldırır.”

İngiliz sorar:
“Sen korkak mısın?”

Türk cevap verir:
“Yok, sadece sizin kadar saf değilim.
Aslanla yürüyebilmek, onu darlamaktan ya da vurmaktan daha büyük ve kalıcı bir stratejidir. Hasılı Aslan’ı vurup ormana yeni kral bulmaya çalışmak aptalca olur...”

 

Son Söz:

İngiltere bu kez belki de ilk defa, kendi oyununda kendi gölgesine yenilecek.
Çünkü bu coğrafyada artık:

  • Gölgeler değil gerçekler,
  • Fısıltılar değil hakikatler,
  • Kuklalar değil halklar konuşuyor.

Ve unutma sevgili okuyucu:

“Barışı fısıldayan çoktur, ama gerçeği haykıran azdır. Türkiye işte o azlardan biri ve bu defa perde arkasındaki akıl bile sahneye çıkmaya mecbur kalacak… çünkü Türk aklı artık sessiz değil, stratejik.”

(Not:Mossad sahada CIA ile dost, akılda ise MI6 ile kardeştir)

Gürkan KARAÇAM 

 


“Görünmeyenin Gölgesi: İngiliz Parmağı Savaşta Sessiz Çıkar”

Gürkan Karaçam

21.06.2025 11:45:00

Özbalta: Doğru yerde olduğumu hissediyorum…

ERZURUM'DA TARİHİ BİR FUTBOL ADIMI MİNİKLERİN DEMOKRASİ SAHASI

Atatürk Üniversitesiyle İlmin ışığı “Doğu”dan yeniden yükselmeye başladı…

Oltu artık ‘’İnsani Amaçlı tüketilen sular yönetmeliği ‘’ne göre su içecek…

Dadaşlar fikstür sevincini buruk karşıladı…

Her Bölgeye Özgü Sanayileşme: Anahtar Parti’den Bölgesel Kalkınma Hamlesi

2025-2026 sezonu Trendyol 1. Lig fikstür çekimi Riva’da yapıldı…

BU EMEĞE BU ÜCRET REVAMI…

Lösemi tedavisi gören minik Tuana iki yıldır kurduğu hayali gerçekleştirdi

PalanXtrem'de birinci gün…

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 36 30 1 5 60 95
2.Fenerbahçe 36 26 4 6 51 84
3.Samsunspor 36 19 10 7 14 64
4.Beşiktaş 36 17 8 11 23 62
5.İstanbul Başakşehir 36 16 14 6 4 54
6.Eyüpspor 36 15 13 8 5 53
7.Trabzonspor 36 13 11 12 13 51
8.Göztepe 36 13 12 11 9 50
9.Rizespor 36 15 17 4 -6 49
10.Kasımpaşa 36 11 11 14 -1 47
11.Konyaspor 36 13 16 7 -5 46
12.Alanyaspor 36 12 15 9 -7 45
13.Kayserispor 36 11 13 12 -12 45
14.Gazişehir Gaziantep 36 12 15 9 -5 45
15.Antalyaspor 36 12 16 8 -25 44
16.Bodrum FK 36 9 17 10 -17 37
17.Sivasspor 36 9 19 8 -16 35
18.Hatayspor 36 6 22 8 -27 26
19.Adana Demirspor 36 3 28 5 -58 2

YAZARLAR