Merhum Mustafa Bülent Ecevit (1925-2006) Fahri  Ecevit (1896-1951) ve Nazlı Ecevit  ( 1900-1985) çiftinin biricik evladı olarak dünyaya geldi.

Ecevit’in Dedesi ünlü İSLAM ALİMİ Dadaylı Kürdizade Mustafa Şükrü Efendi’dir.
(1851-1924)

Ecevit’in büyük dedesi 1800’li yıllarda dini tahsil edebilmek için Erzurum veya Tunceli’den Kastamonu’ya göç etmiştir.

1800’li yıllarda Kastamonu İl sınırları Üsküdar’a kadar uzanıyordu.

Çankırı ve Sinop dahi Kastamonu’ya bağlıydı.

Ecevit 1944 yılında Robert Kolej’in (lise) edebiyat bölümünden mezun oldu.

Bir süre Ankara Hukuk Fakültesiyle DTCF İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünde öğrenim gördü.

1946 yılında kendisinden 2 yaş  büyük Üsküdar Amerikan Kız Koleji mezunu ve Merkez Bankası Genel Müdür Yardımcılığından emekli Namık Zeki Aral’ın ( 1898-1972) kızı Rahşan Aral ile evlendi.

Çiftlerin dini nikahlarını Keçiören’deki evlerinde devrin  Diyaner İşleri Başkanı (DİB) merhum Ahmet Hamdi Akseki kıydı.(1946)

1967- 1968 yıllarında henüz lise öğrencisiyken Ankara’da yayımlanan küçük tirajlı SON BASKI Gazetesi’nde Muhabir olarak çalıştım.

SON BASKI gazetesine ekonomiyle ilgili yazılan yazan Namık Zeki Aral ile tanışmak fırsatını buldum.

Merhum Aral malümatlı ve babacan birisiydi.

Bülent Ecevit , 1946 yılında Nihat Erim’in yardımıyla Londra Büyükelçiliği
Basın Ataşeliğine Mahalli Katip olarak atandı.

1949 yılında Basın Ataşe Yardımcılığı görevine terfii etti ve ilk defa diplomatik pasaport kullanmaya başladı.

DP’nin iktidara gelmesiyle 1950 yılında eşi Rahşan Hanım ile birlikte Ankara’ya döndüler.

Mustafa Bülent Ecevit bir tiyatro temsili sırasında tesadüfen Rahşan Aral ile tanışıyorlar.

Bir süre flört ettikten sonra evlenmeye karar veriyorlar.

Fakat bu evliliğe Fahri ve Nazlı Ecevit çifti şiddetle karşı çıkıyorlar.

Biricik oğulları Mustafa Bülent’e Rahşan Hanım’ı uygun bir eş olarak görmüyorlar.

Fahri ve  Nazlı Ecevit Mustafa Bülent’e yazdıkları müşterek bir mektupta da bu duygularını açıkça dile getiriyorlar.

Müstakbel kayınpeder ve kayınvalidenin yazmış olduğu mektup tesadüfen Rahşan Hanım’ın eline geçiyor.

Rahşan Hanım sert bir ses tonuyla ilk restini Mustafa Bülent’e çekiyor:

“BAK BÜLENT İYİ DİNLE!
BABAN VE ANAN TARAFINDAN MÜŞTEREKEN SANA YAZILAN MEKTUP TESADÜFEN ELİME GEÇTİ.

ANAN VE BABAN İLE HER ZAMAN GÖRÜŞMENE MÜSAADE EDİYORUM.

ANCAK, ŞUNU İYİ BİL EĞER BİZ EVLENİRSEK ANAN VE BABAN BİZİM OTURDUĞUMUZ EVE ADIM ATAMAZ!”

Çaresiz kalan Mustafa Bülent , Rahşan Hanım’ın restini koşulsuz kabul etmek mecburiyetinde kalıyor.

Londra dönüşü  Ankara Bahçelievler Pazarı’nın yakınındaki kayınpederinin iki katlı bahçeli evinin giriş katında ikamet ediyorlar. (1950-1972)

Ecevit , CHP Genel Sekreterliğinden istifa ettikten bir süre sonra merhum babam Gazi Derviş Özdemir (1898-1986) ile birlikte Ecevitlerin Bahçelievlerdeki evlerine konuk olmuş ve Rahşan Hanım’ın ikram ettiği tavşan kanı çayı bisküvi eşliğinde içmiştik. (1971)

1971 yılında Ecevit çiftinin evlerinde gazyağlı soba ile ısındıklarına bizzat şahit oldum.

Merhum babamın vaki sorusu üzerine Rahşan Hanım üst katta da anasıyla babasının ikamet ettiğini söylemişti.

Mustafa Bülent Ecevit ailenin tek evladıydı.

Namık Zeki Aral’ın ise 4 çocuğu vardı.

Rahşan Aral, 
Hilkat Aral, 
Kudret Aral ,
ve 
Asude Aral.

Namık Zeki Aral’ın kızlarından yani Ecevit’in baldızlarınbir tanesi Başbakanlık Müsteşarı ve İhtilal’in Kudretli Albay’ı Alparslan Türkeş tarafından Ticaret Bakanı olarak atanan Mehmet Baydur ile  boşanmayla sonuçlanan bir evlilik yapmıştı.

Yani Ecevit , bir süre eski Ticaret Bakanı ve Büyükelçi  Mehmet Baydur ile bacanaklık dahi yapmıştı.

Büyükelçi Mehmet Baydur 1975 yılında Dışişleri Bakanlığına girdiğimde 3 numaraydı.

Yani Dışişleri Bakanlığı Personel İdare Genel Müdürü.

Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil.

Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Büyükelçi Şükrü Elekdağ.

Dışişleri Bakanlığı Personel ve İdare Genel Müdürü ise Büyükelçi Mehmet Baydur.

Bu vesileyle, Daday- Kastamonulu Kürdizade Mustafa Efendi,

Ankara Hukuk Fakültesi Adli Tıp Profesörü Fahri Ecevit,

Ressam Nazlı Ecevit,

Namık Zeki Aral ve eşi ile 
Rahşan, 
Hilkat, 
Kudret 
ve Asude Aral,

Eski Ticaret Bakanı , Emekli Büyükelçi
Mehmet Baydur Abimizi,
Mustafa Bülent Ecevit’i  ve Alparslan Türkeş’i  rahmetle anıyorum.

Bu vesileyle;
Mustafa Kemal Atatürk’ün Mustafa İsmet İnönü’ye,

Mustafa Fevzi Çakmak’ın Mustafa İsmet İnönü’ye,

Mustafa İsmet İnönü’nün Mustafa Bülent Ecevit’e,

Mustafa Bülent Ecevit’in CHP’nin son Genel Sekreteri ve CHP Genel Başkan Vekil’i  Mustafa Üstündağ’a (eski Milli Eğitim ve Kültür Bakanı )  küs olarak öbür dünyaya küs olarak göç ettiklerini teyiden yüksek bilgilerine teyiden sunuyorum.

Eğer Mustafa Bülent Ecevit, hırslı ve entellektüel, dil ve diş bilen Rahşan Hanımla evlenmeseydi , kendi halinde birisi olan Bülent Ecevit’in milletvekili, Çalışma Bakanı , CHP Genel Sekreteri,
CHP Genel Başkanı, Başbakan, Başbakan Yardımcısı , DSP Genel Başkanı ve Başbakan olup olamayacağını zekanızın takdirine bırakıyorum.

NEREDEN NEREYE?

Vahit Özdemir
07 Mart 2024